SADAT'ın kurucusu Tanrıverdi Cumhuriyet'i hedef aldı
Türkiye’nin “bir asırdır Batı güdümünde hareket ettiğini” öne süren Tanrıverdi, “Silahlı kuvvetler, irtica sendromu nedeniyle mütedeyyin insanları devlete küstürürken birlik olmanın tutkalı durumundaki dini değerleri yok etmek istediği ve seküler kavmiyetçi tutumu nedeniyle de Kürt halkını, devlete bağlılığını sorgular hale getirmiştir” dedi.
Asya-Afrika İslam Devletler Birliği (ASRİKA) adında, başkenti İstanbul, resmi dili Arapça olan bir konfederasyon kurulması öngörülen İslam Birliği Kongresi’nin 6.’sına yönelik önsöz yazan SADAT’ın kurucusu Adnan Tanrıverdi, “Türkiye’nin, cumhuriyetin kuruluşuyla beraber İslamı ve İslami değerleri tehdit olarak gördüğünü, ülke yönetiminin bir asırdır Batı güdümünde olduğunu, seküler kavmiyetçi tutumla Kürtlerin devlete küstürüldüğünü” iddia etti. Tanrıverdi; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, eşbaşkanı olduğunu söylediği “Büyük Ortadoğu Projesi”ni de eleştirdi.
ABD ve NATO’nun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eş başkanı olduğunu söylediği “Büyük Ortadoğu Projesi”ni de eleştiren Tanrıverdi, bu projeyle “İslam dünyasının sosyal, siyasi ve ekonomik çalkantı ve istikrarsızlığa sevk edildiğini” kaydetti. Tanrıverdi, Cumhuriyeti de hedef alarak “Türkiye, Cumhuriyetin kuruluşu ile beraber gelişmiş devletler seviyesine ulaşmanın sosyokültürel devrimlerle toplumu değişime uğratmadan mümkün olmadığı kabulüyle; İslam dinini, İslami değerleri ve temsil ettiği medeniyeti tehdit olarak gördüğünden, Batı medeniyetini ulaşılacak nihai hedef olarak göstererek yüzünü Batı’ya çevirmiş, İslam devletlerine ve Müslüman milletlere sırtını dönmüş, İslam dünyasına yabancılaşmıştır” iddiasında bulundu.
Türkiye’nin “bir asırdır Batı güdümünde hareket ettiğini” öne süren Tanrıverdi, “Silahlı kuvvetler, irtica sendromu nedeniyle mütedeyyin insanları devlete küstürürken birlik olmanın tutkalı durumundaki dini değerleri yok etmek istediği ve seküler kavmiyetçi tutumu nedeniyle de Kürt halkını, devlete bağlılığını sorgular hale getirmiştir” dedi. Tanrıverdi, son 10 yılda siyasi istikrar sağlandığını belirterek “yanlış resmi ideoloji ile yapılan mücadele sonucu Türkiye’nin iç sorunlarını büyük ölçüde çözdüğünü” de savundu.