Şekere zam üstüne zam
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer verdiği önergede şeker fabrikalarının özelleştirilme hedeflerinin tutmadığı gibi başta şeker fiyatlarındaki artış olmak üzere tam tersi sonuçlar alındığına dikkat çekti.
Şekere zam üstüne zam gelirken özelleştirilen şeker fabrikalarının durumu ve şekerdeki fahiş fiyat artışının nedenlerinin belirlenip çözüm önerilerinin ortaya konulması istemiyle Meclis’e araştırması önergesi verildi.
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer verdiği önergede şeker fabrikalarının özelleştirilme hedeflerinin tutmadığı gibi başta şeker fiyatlarındaki artış olmak üzere tam tersi sonuçlar alındığına dikkat çekti.
Gürer, Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.’nin, 2008 yılında ülkemizdeki şeker fabrikalarını özelleştirme kapsamına aldığını, 2018’den önce 4 kez yapılan ihalelerin çeşitli nedenlerle iptal edildiğini ve 2018 yılında 25 şeker fabrikasından 10’unun özelleştirildiğini hatırlattı.
Gürer, Alpullu, Afyon, Bor, Çorum, Elbistan, Erzincan, Erzurum, Kırşehir, Muş, Turhal şeker fabrikalarının özel sektöre devredildiğini anımsatarak, “TÜRKŞEKER 29/4/2021 tarihli ve 3923 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile özelleştirme kapsam ve programından çıkartılarak Türkiye Varlık Fonuna devredilmiş olup bünyesindeki 15 şeker fabrikası faaliyetlerini sürdürmektedir” dedi.
Gelinen noktada özelleştirmede öngörülen hedeflerin tam aksi sonuç verdiğinin görüldüğünü anlatan Gürer, “Pancar üreticisi korunmamış, çalışanların işini kaybetmesi önlenmemiş, şeker fiyatları katlamış, arz sorunu oluşmuştur. Özelleştirme bu sürecin oluşmasında önemli etkendir bu nedenle özelleştirme için gerçekçi bir araştırma ihtiyaçtır” diye konuştu.
Tarım Bakanlığı’na yönelttiği soru önergesine verilen yanıtta, “Şeker satış fiyatları, şeker fabrikası işleten gerçek ve tüzel kişiler tarafından serbestçe belirlenir” şeklindeki hükme atıfta bulunulduğunu anlatan Gürer, “Görünen o ki özelleştirme ile piyasa fiyatları vatandaş lehine bir rekabeti değil yüksek fiyatla şekere erişebilmeyi getirmiştir” ifadelerini kullandı.
Şeker fiyatlarının artmasında doğrudan özelleştirmelerle oluşan yüksek bir etki olduğuna değinen Gürer, Meclis Araştırma Önergesi’nde şu ifadelere yer verdi:
“Hedefler vatandaşın yararına olacak bir noktada belirlenmeyince tam aksi yönde geliştiğine göre özelleştirme kararına zemin yaratanların, raporlar tanzim ederek savunanlar ve bu kararı verenlerin artan şeker fiyatlarında sorumluluğu vardır. Özelleştirmeden 78 bine kadar düşen pancar çiftçisinin durumunu, stratejik bir ürün olan şeker pancarında yaşanan sorunların çok yönlü soruşturması bu bağlamda şeker pancarının ve şekerin geleceği açısından önemli bir yol gösterici çalışma olacaktır…”
Gürer, “TÜİK, 19 milyon ton şeker pancarı üretileceğini tahmin ediyor. 2011 yılında 171 bin 752, 2020 yılında 93 bin 812, 2022 yılında 78 bin 755 şeker pancarı çiftçisi ekim yaptı. Çiftçi sayısı düşüyor. Özelleştirme şeker pancarı üretimini de vurdu. Şekerden mamul ürün fiyatları şekere bağlı olduğundan sürekli zamlanıyor. Ekonomik krizle beraber özelleştirmelerin sorunları artırdığını görüyoruz. Bakan, özel sektör fabrikaları şeker fiyatını kendi belirler, sözleşme böyle diyor ve serbest piyasa koşullarına işaret ediyor. Şekerde ağzımızın tadını kaçırdılar. Özel zam yapıyor, kamu fabrikalarını zam yapmaya zorluyor. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi sorunları katladı” diye konuştu.
Gürer, şeker pancarı taban fiyatının da beklentinin altında kaldığını söyledi. Gürer, “Girdi maliyetlerinde yaşanan sürekli artış nedeniyle çiftçi ton fiyatı olarak 1700 TL civarında bir taban fiyat bekliyordu. 50 liralık bir destekle bin 450 liralık taban fiyat, çiftçi için çiftçi refahını sağlayacak bir taban fiyat değil. Çiftçi bazı bölgelerde hasata başlıyor. Söküm Kasım ayı sonuna kadar devam edecek. Gelecek yıl Mart ayında yeni ekim döneminde girdi maliyetlerinin enflasyon dikkate alınarak artacağı düşünülürse çiftçi yine kazanmamış olacak. Bir yılda 93 binden 78 bine düşen pancar eken çiftçi sayısı da dikkate alındığında taban fiyat çiftçi refahı dikkate alınıp belirlenmeliydi” dedi.