SOL Parti, okulların pazartesi günü açılmasının hemen öncesinde Türkiye genelinde “Eşit, parasız, laik eğitim istiyoruz” eylemleri gerçekleştirdi.
Dün Antalya’da yapılan, bugün ise İstanbul, Ankara ve İzmir’in de aralarında bulunduğu birçok kentte planlanan eylemlerde 12 acil talep dile getirildi.
Acil talepler içinde, ailelere eğitim yılı başlamadan okul masrafları için nakit desteği verilmesi, öğrencilerin okulda ücretsiz bir öğün yemeğe ve sağlıklı içme suyuna erişimi, tüm öğrencilere okula toplu taşımayla ücretsiz ulaşım hakkı tanınması, gerici vakıflara MEB bütçesinden kaynak aktarımına derhal son verilmesi gibi başlıklar yer alıyor.
Türkiye genelinde gerçekleştirilen eylemler şöyle:
İstanbul’da “Eşit, Parasız, Laik Eğitim İstiyoruz” çağrısıyla kürsü kuran SOL Parti, “Hurafelerin değil bilimin hâkim olduğu okullar için mücadele edeceğiz. Eşit, parasız ve laik eğitim hakkımızdır” dedi. Eylemde eğitim emekçileri, veliler ve öğrenciler konuştu.
SOL Parti Ankara İl Örgütü, eğitim yılının başlamasının hemen öncesinde “Eşit, parasız, laik eğitim istiyoruz” eylemi yaptı. Eylemde konuşan bir veli, “Parası olan okumamalı, devlet herkese eşit olarak bu imkanı sunmalı. Şimdiye kadar Diyanet’e akıtılan paraların en az yarısı okullara ve sağlığa harcanmış olsaydı çok daha sağlıklı bir toplum çok daha bilimsel bir yapısı olan toplum olacaktık fakat şimdiye kadar bu olmadı” dedi.
SOL Parti İzmir İl Örgütü, ‘Eşit, Parasız, Laik Eğitim İstiyoruz’ diyerek İzmir Buca Forbes Caddesi’nde eylem yaptı.
SOL Parti İzmir İl Örgütü adına açıklama yapan Aysun Gezen, “Ülkenin kaynakları tarikatlara, cemaatlere, bir avuç haramiye aktarılırken kamu okullarının masrafları yoksul ailelerin sırtına yükleniyor. Kamu okullarında bu yıl beslenmeden ısınmaya kadar devasa sorunların yaşanacağı bugünden görünüyor. Devlet, bu konuda hiçbir tedbir almazken okullar bağış adı altında masrafları ailelerden karşılamaya yöneliyor” dedi.
SOL Parti Antalya İl Örgütü, yeni eğitim öğretim yılı öncesinde eğitimde yaşanan sorunlara dikkat çekmek için dün (9 Eylül) Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı.
“Zorunlu din dersi kaldırılsın” ve “Tarikatlar dışarı, bilim içeri” yazılı dövizlerin taşındığı eylemde, SOL Parti Antalya İl Örgütü adına konuşan İl Başkanı Aysel Aydın özetle şunları ifade etti:
“Eğitim dönemi açılırken ekonomik krizin en ağır sonuçlarıyla karşı karşıyayız. Okul öncesi masraflar geçen yıla göre en az üç dört kat artmış durumda. Bütçeden eğitime ayrılan kaynaklar son derece sınırlı. Ülkenin kaynakları tarikatlara, cemaatlere, bir avuç haramiye aktarılırken kamu okullarının masrafları yoksul ailelerin sırtına yükleniyor. Onların çocukları lüks ve şatafat içinde yaşasın diye halkın çocukları nitelikli ve eşit bir eğitim imkânına sahip olamıyor. Bu adaletsizliğe artık yeter!”
Edirne’de de SOL Parti Edirne İl Örgütü, Saraçlar Caddesi’nde toplanarak basın açıklaması gerçekleştirdi. Bazın metnini okuyan İl Yönetim Meclisi üyesi İsmail Koçan, “Milli Eğitim Bakanı’nın özel okul sahibi; Sağlık Bakanı’nın özel hastane sahibi olduğu bu şirketler düzeninde tüm kaynaklar da özel okullara aktarılıyor. Bir hak olması gereken eğitim bu piyasa düzeninde bir ayrıcalığa dönüştürülüyor. Bu asla kabul edilemez. Özel okullar kamulaştırılmalıdır” dedi.
Trabzon’da Atatürk Meydanı’nda “Eşit, parasız, laik eğitim” eylemini gerçekleştiren SOL Parti Trabzon İl Örgütü adına basın metnini okuyan İl Başkanı Bilal Akcelep, “AKP yoksul öğrencileri bilinçli olarak tarikat yurtlarına mecbur etmektedir. Tarikat karanlığının çocuklarımızın üzerine nasıl çöktüğünü Ensar’larda, Aladağ’larda yaşadık… Tarikat ve cemaat yurtları başta olmak üzere tüm özel yurtlar kamulaştırılmalıdır” ifadelerini kullandı.
Bu kentler haricinde SOL Parti’nin Kayseri, Rize, Malatya, Samsun, Sivas, Denizli, Bolu, Eskişehir, Edirne ve daha birçok ilde gerçekleştirdiği eylemlerde okunan ortak basın metni şöyle:
“EŞİT, PARASIZ VE LAİK EĞİTİM HAKTIR… KAZANACAĞIZ
AKP ekonomi politikalarıyla yoksullardan zenginlere büyük bir servet transferi gerçekleştiriyor.
Mega şirketler büyük kar oranlarına ulaşırken emekçi halk zamlar altında inim inim inletiliyor.
Doğalgaz ve elektriğe yapılan yeni zamlarla enerjiye erişmek de imkânsız hale geliyor. Gıdadan barınmaya, ulaşımdan eğitim ve sağlığa en temel insani ihtiyaçlar dahi karşılanamıyor.
BAĞIŞ DEĞİL, EĞİTİME BÜTÇE
Eğitim dönemi açılırken ekonomik krizin en ağır sonuçlarıyla karşı karşıyayız.
Okul öncesi masraflar geçen yıla göre en az üç dört kat artmış durumda. Bütçeden eğitime ayrılan kaynaklar son derece sınırlı.
Ülkenin kaynakları tarikatlara, cemaatlere, bir avuç haramiye aktarılırken kamu okullarının masrafları yoksul ailelerin sırtına yükleniyor.
Kamu okullarında bu yıl beslenmeden ısınmaya kadar devasa sorunların yaşanacağı bugünden görünüyor. Devlet, bu konuda hiçbir tedbir almazken okullar bağış adı altında masrafları ailelerden karşılamaya yöneliyor. Kamu okulları dahi bir anlamda paralı okullar haline getiriliyor.
Onların çocukları lüks ve şatafat içinde yaşasın diye halkın çocukları nitelikli ve eşit bir eğitim imkânına sahip olamıyor.
Bu adaletsizliğe ARTIK YETER!
EĞİTİMDEN SERVET BİRİKTİRİLMEZ; ÖZEL OKULLAR KAMULAŞTIRILSIN
Eğitim ve sağlık herkes için eşit bir haktır. Devlet, tüm yurttaşlarının eğitime eşit erişimini güvence altına almalı, eğitim her düzeyde ücretsiz olmalıdır.
Ancak, Milli Eğitim Bakanı’nın özel okul sahibi; Sağlık Bakanı’nın özel hastane sahibi olduğu bu şirketler düzeninde tüm kaynaklar da özel okullara aktarılıyor.
Bir hak olması gereken eğitim bu piyasa düzeninde bir ayrıcalığa dönüştürülüyor. Bu asla kabul edilemez. Özel okullar kamulaştırılmalıdır.
HERKESE ÜCRETSİZ BARINMA HAKKI
Barınma en önemli sorunlardan birisi olarak öne çıkıyor. Ekonomik krizin derinleşmesiyle birlikte başta üniversiteler olmak üzere eğitimin her kademesinde çok büyük bir barınma sorunu yaşanıyor.
Devlet barınma sorununu çözmekle yükümlüdür. Her öğrenci ücretsiz barınma hakkına sahip olmalıdır.
Ancak AKP iktidarı yıllarca ülkenin kaynaklarını tarikatlara ve özel yurt sahiplerine aktardı. Devlet barınma sorununa yanıt verecek şekilde yurt yapmadı.
Bu barınma krizinin nedeni AKP’nin izlediği bu özelleştirmeci ve gerici politikalardır. Çözüm ise kamucu bir anlayışla devletin yeterli yurt imkânı sağlaması ve barınmanın her düzeyde parasız olmasıdır.
AKP yoksul öğrencileri bilinçli olarak tarikat yurtlarına mecbur etmektedir. Tarikat karanlığının çocuklarımızın üzerine nasıl çöktüğünü Ensar’larda, Aladağ’larda yaşadık…
Tarikat ve cemaat yurtları başta olmak üzere tüm özel yurtlar kamulaştırılmalıdır.
OKULDA TARİKAT OLMAZ; LAİK EĞİTİM HAKKIMIZ
AKP iktidarında okullar tarikatların arka bahçesine çevrildi. İmam Hatipleştirme ve zorunlu din derslerinin yanına eklenen seçmeli adındaki yeni (zorunlu) din dersleriyle laik eğitim ortadan kaldırıldı.
MEB’in tarikatlarla, gerici vakıflarla yaptığı tüm protokoller iptal edilmelidir. Tarikatlar okuldan kovulmalı, eğitim sistemi laik ve bilimsel temelde yeniden oluşturulmalıdır.
12 Eylül faşist cuntasından kalma zorunlu din dersleri kaldırılmalıdır.
Çocuklarımızın eşit eğitim hakkı için; hurafelerin değil bilimin hakim olduğu okullar için mücadele edeceğiz.
Eşit, parasız ve laik eğitim hakkımızdır!
OKULLAR AÇILIRKEN ACİL TALEPLERİMİZ
• Milyonlarca aile derin yoksulluk nedeniyle çocuğunun okul ihtiyaçlarını karşılayamayacak hale gelmiştir. İhtiyaç duyan ailelere eğitim yılı başlamadan okul masrafları için nakit desteği verilmelidir.
• Tüm kademelerdeki öğrencilerin okulda ücretsiz bir öğün yemeğe ve sağlıklı içme suyuna erişimi sağlanmalıdır.
• Tüm öğrencilere okula toplu taşımayla ücretsiz ulaşım hakkı tanınmalıdır.
• İhtiyaç duyan tüm öğrencilere ücretsiz ve koşulsuz kamusal barınma hakkı tanınmalıdır.
• İhtiyaç duyan tüm öğrencilere koşulsuz ve karşılıksız burs bağlanmalıdır.
• Yoksulluk nedeniyle çalışmak zorunda kalan, mevsimlik işçilik yapan çocuklara sosyal koruma programı uygulanmalı; okula devamları için nakit desteği ve burs verilmelidir.
• Okullarda velilere yüklenen bağış, ödeme, borç vb. kalemlerin tümü ortadan kaldırılmalıdır.
• Özel okullara, Maarif Vakfı, Ensar, TÜRGEV gibi gerici vakıflara MEB bütçesinden kaynak aktarımına derhal son verilmelidir.
• MEB bütçesi, kamu okullarının iyileştirilmesi, derslik sayısının artırılması, yarım kalmış okul inşaatlarının tamamlanması, öğrencilerin refah düzeyinin artırılması için kullanılmalıdır.
• Atıl duruma getirilmiş köy okulları ve yatılı bölge okulları bir an önce açılmalı, gerekli donanımı ve öğretmen ataması sağlanmalıdır.
• Gerici vakıf ve derneklerle MEB arasında yapılan protokoller derhal iptal edilmeli, okullardaki etkinliklerine son verilmelidir.
• “Seçmeli ders” adı altında dinsel içerikli derslerin dayatılmasına son verilmeli, ders seçimleri öğrencilerin ve ailelerinin tercihleri doğrultusunda yapılmalıdır.”
Bu haber en son değiştirildi 10 Eylül 2022 22:34 22:34
ABD'de Biden'ın Ukrayna'ya uzun menzilli ATACMS füzelerini kullanma iznini vermesi sonrasında Cumhuriyetçilerden sert tepki geldi.…
15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından Kızılay’a satışı gerçekleştirilen ve değeri yaklaşık 100 Milyon TL olan…
Eski Almanya Başbakanı Angela Merkel, yeni kitabında Donald Trump’ın baş başa görüşmede Trump’ın kendisine Doğu…
İstifa çağrılarına yanıt veren Sağlık Bakanı Memişoğlu, "Bebeklerimizin ölümüne engel olan bir kişiye niye istifa…
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yasadışı bahis suçlamasıyla tutuklu olan 5 sosyal medya fenomeni hakkında 1 yıldan…
Sinan Ateş Davası’nda abla Selma Ateş'e yönelik saldırıyı azmettiren Servet Bozkurt'un, Ankara’da iki cinayet işlediği…