"Son 20 yıl ülkemizin en karanlık yılları olarak tarihe geçecek"
"Cumhuriyetin 100. Yılının arifesindeyiz. Son 20 yıl ülkemizin en karanlık yılları olarak tarihe geçecek. Ülkenin bütün değerlerinin sermayeye, emperyalist tekellere peşkeş çekilerek yağmalandığı 20 yıllık bir tarihten bahsediyoruz."
Türkiye Komünist Hareketi’nin (TKH) haftalık basın toplantısı TKH MK Üyesi Kurtuluş Kılçer’in katılımıyla gerçekleşti. Kılçer, “Son 20 yıl ülkemizin en karanlık yılları olarak tarihe geçecek. Ülkenin bütün değerlerinin sermayeye, emperyalist tekellere peşkeş çekilerek yağmalandığı 20 yıllık bir tarihten bahsediyoruz.” diyerek yurt ve dünyadaki önemli gelişmeleri değerlendirdi. Kılçer’in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
“Cumhuriyetin 100. Yılının arifesindeyiz. Son 20 yıl ülkemizin en karanlık yılları olarak tarihe geçecek. Ülkenin bütün değerlerinin sermayeye, emperyalist tekellere peşkeş çekilerek yağmalandığı 20 yıllık bir tarihten bahsediyoruz.
Bugün ülkenin ekonomik kriz içinde olması, 20 yıllık AKP iktidarının gerçek yüzünü ortaya çıkardı. Yol yaptık, köprü yaptık, hastane yaptık diye övünüyorlar. Ancak bunların nasıl rant sağladığını söylemiyorlar, ancak bunların hangi kaynaklar kullanılarak yapıldığı anlatmıyorlar, ancak bunların ihalelerinin kimlere verildiğini gündeme getirmiyorlar…
Övünmeyi biliyorlar ama yüzlerce kamu kurumunu nasıl sattıklarını, kendi yandaşlarına nasıl aktardıklarını anlatmıyorlar!
20 yıllık AKP iktidarı devleti soyup soğana çevirdi, ülkenin bütün ekonomik kurumlarını satıp yedi, üstüne emperyalistlerden borç alarak bunu da harcadı!
Sonuç işsizlik, yoksulluk, gelir adaletsizliği, ekonominin dışa bağımlılığı, ülkenin üreten değil emperyalistlerin pazarı haline gelmesi!
AKP döneminde yapılan özelleştirmelerin boyutu AKP’nin nasıl bir yağma partisi olduğunu gösteriyor. 2002 ‘de iktidara geldiler, bu zamandan itibaren tam 273 özelleştirme yaptılar.
Seka, Türk Telekom, Tekel, Tedaş, Petkim, Tüpraş, Şeker Fabrikaları….
AKP öncesi dönemde yapılan özelleştirme oranı yüzde 10, AKP 90!
AKP öncesi özelleştirmeden elde edilen gelir 8 milyar dolar, AKP döneminde 63 milyar dolar!
Sonra dış borç aldılar. 2002 yılında dış borç 130 milyar dolarken, bugün dış borç 444 milyar dolara yükselmiş durumda!
Bu tablo AKP’nin Cumhuriyetin bütün değerlerini nasıl yağmaladığını aynı zamanda emperyalist tekellere faiz ödemesiyle nasıl bağımlı kılındığının en somut kanıtıdır!
“BÜTÜN YABANCI ŞİRKETLERE, İŞLETMELERE VE BANKALARA EL KOYACAĞIZ!”
CHP lideri Kılıçdaroğlu, İngiltere’de finans kurumlarıyla yaptığı görüşmeleri Türkiye’nin kaynak sorununa çözüm diye sunmuştur. Hatta uyuşturucu parasına karşı temiz para için İngiltere’de temaslar yürüttüğünü söylemiştir.
Ülkemiz, AKP eliyle büyük bir ekonomik kriz içinde. Bu krizin temel nedeni AKP’nin dış borca dayalı, sıcak paraya bağımlı ve inşaat odaklı ekonomi politikasıydı. Duvara çarptı.
Üretim yerine tıpkı uyuşturucu gibi dış borca dayalı sıcak paraya bağımlılık ülkemizin kurtulması gereken ilk iştir. Abdülhamit’ten Menderes’e Özal’dan Erdoğan’a ülkemiz hep dışarıya borçlanmış ve ülkemiz emperyalistlere teslim olmuştu. Şimdi de Kılıçdaroğlu aynısını yapmaktadır.
Dış borçlanma, faiz ödemesiyle ülkenin teslim alınmasıdır. Yabancı yatırımcı denilen, ülkenin kaynaklarını ve emek gücünü ucuza sömürmek için gelen emperyalist tekellerdir!
Ülkemizin kurtuluşu için, yabancı sermayenin çağrılması değil, ülkemizden kovulması gerek!
Fabrikalar, bankalar, madenler, işletmeler halkın olursa, ülkemiz krizden çıkar, bağımlılık son bulur!
Bütün yabancı şirketlere, işletmelere ve bankalara el koyacağız!
“BU TABLO, SÜLEYMAN SOYLU’NUN BAŞARISIZLIĞININ KANITIDIR!”
Bugün ülkemiz uyuşturucu trafiğinin merkez üssü haline gelmiştir. Mafyalar, baronlar sokaklarda cirit atıyor! Peki neden? 20 yıldır iktidar olan AKP’nin sorumluluğu yok mu?
AKP’nin kurduğu istibdat rejimi budur! Tek adam rejimi, ülkenin mafya tarafından ele geçirilmesi, uyuşturucu ticaretinin yapıldığı bir düzen anlamına gelmiştir!
Ya yol vermişlerdir ya göz yummuşlardır ya da buradan gelecek sıcak paraya hayır dememişlerdir!
Mangalda kül bırakmayan Süleyman Soylu, sabah akşam göz boyamayı bırakmalıdır!
Bu tablo, Süleyman Soylu’nun başarısızlığının kanıtıdır!
Kabinenin en tartışmalı ismi olan, Düne kadar FETÖ’ye övgüler düzen, suç liderleriyle fotoğraf albümü oluşturan ve ülkemizin uyuşturucu üssü haline geldiğini itiraf eden Süleyman Soylu, derhal istifa etmelidir!
İstifa dilekçesi vermekten çekiniyorsa eğer, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan affını da isteyebilir!