Sosyalist Güç Birliği, 'laiklik' için sokağa çıktı: Tarikatlar ve cemaatler kapatılacak!

"Tarikatlar ve cemaatler kapatılacak: Laiklik kazanacak" sloganıyla Kadıköy'de gerçekleştirilen eylemde, "Tarikat, cemaat düzenine son", "Yobazlardan hesabı emekçiler soracak", "Karanlığa teslim olmayacağız", "Yobazlardan hesabı kadınlar soracak", "Tarikat cemaat hepsi kapatılsın", "Gerici hırsız halk düşmanı AKP" sloganları atıldı.

Sosyalist Güç Birliği, 'laiklik' için sokağa çıktı: Tarikatlar ve cemaatler kapatılacak!

Devrim Hareketi, SOL Parti, Türkiye Komünist Hareketi ve Türkiye Komünist Partisi’nin öncülüğünde ve bir dizi aydının desteğiyle kurulan Sosyalist Güç Birliği ‘laiklik’ için sokağa çıktı.

“Tarikatlar ve cemaatler kapatılacak: Laiklik kazanacak” sloganıyla Kadıköy’de gerçekleştirilen eylemde, “Tarikat, cemaat düzenine son”, “Yobazlardan hesabı emekçiler soracak”, “Karanlığa teslim olmayacağız”, “Yobazlardan hesabı kadınlar soracak”, “Tarikat cemaat hepsi kapatılsın”, “Gerici hırsız halk düşmanı AKP” sloganları atıldı.

SGB adına konuşan Yürütme Heyeti Üyesi Oğuz Oyan, “20 yıllık kesintisiz iktidarı boyunca dinci siyaset Cumhuriyeti adım adım kurucu ilkelerinden uzaklaştırdı ve kurumlarını teslim aldı. İktidar, liberallerin ‘özgürlükçü laiklik’ uydurmasından da destek alarak laikliği inanç özgürlüğüne indirgedi ve içini boşalttı; böylece laikliği adeta Sünni tarikatların koruyucu kalkanına dönüştürdü” dedi.

“Cumhurbaşkanı, göreve başlarken ettiği yemine bağlı kalmayarak laikliğe aykırı her düzenlemeye arka çıkmayı; Anayasa’nın egemenliği düzenleyen maddesin karşı çıkmayı sürdürerek tarikat ve cemaatlerin, kaynağını Anayasa’dan almayan devlet yetkisi kullanmalarına göz yummayı günlük uygulamalara dönüştürdü. Tarikatların askeriyede, yargıda, eğitimde, devletin her kurumunda hatta toplumun bütün kılcal damarlarında örgütlenmelerine, kamu kaynaklarını sömürmelerine zemin hazırlamaktan geri durmadı” diyen Oyan, konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:

“Cumhuriyet Türkiye’sinde cumhuriyetin temel ilkelerini açıkça ve her ortamda savunabilmek bir cüret sorunu haline geldi; özellikle de laikliği açıkça savunmak giderek bir “medeni cesaret” konusu oldu. Cumhuriyetin kurucu partisinin genel başkanı bile laikliği savunmak bir yana laiklik sözcüğünü ağzına almaktan dahi kaçınır oldu. Bu durumda meydan dincilere daha fazla kaldı.”

“Hiranur Vakfı’nda meydana gelen sistematik çocuk tecavüzü, bu tür olayların ne ilki ne de sonuncusudur” diyen Oyan, “Laiklik, demokratik bir rejimin olmazsa olmazıdır. Laiklik yoksa demokrasi de yoktur. Nitekim Türkiye’nin bugünkü görüntüsü tam da budur. Her ikisi de yoktur. Sosyalist Güç Birliği, emeğin Cumhuriyetini kurma yolunda laiklik alanını en önemli mücadele başlıklarından biri olarak boşuna seçmedi. Sosyalist Güç Birliği, Türkiye toplumunun yarınlara umutla bakabilmesi için var”