Tarımsal üretimdeki düşüş ciddi boyutlara ulaştı
Tahıl ve diğer bitkisel üretim miktarları son üç yılın en düşük seviyesinde. ZMO Başkanı Suiçmez, sermayesi yetersiz, önünü göremeyen küçük aile çiftçilerinin üretimden çekildiğini ve zor bir yılın bizi beklediğini söyledi.
Orman yangınları, kuraklık ve girdi maliyetlerindeki artış geçen yıl çiftçiyi zora soktu. Çiftçinin üretimde yaşadığı zorluklar Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine de yansıdı. Tahıl ve diğer bitkisel ürün üretiminde 2021 yılında ciddi düşüş yaşandı.
TÜİK verilerine göre tahıl ve diğer bitkisel ürün üretimi, 2021 yılında bir önceki yıla göre yüzde 13,4 oranında azalarak yaklaşık 61,7 milyon ton olarak gerçekleşti. Böylece son üç yılın en düşük seviyesine indi. 2018 yılında tahıl ve diğer bitkisel ürün üretimi yaklaşık 64,4 milyon ton olarak gerçekleşmişti.
ZOR BİR 2022 BİZİ BEKLİYOR
BirGün’den Namık Alkan‘ın haberine göre Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baki Remzi Suiçmez, buğday ekim alanlarının giderek azalması, tarımsal girdi fiyatlarındaki yükseklik, alım fiyatlarının düşüklüğü, TMO’nun sürekli yurtdışından buğday ve arpa aldığı bir ortamda çiftçinin üretimden çekilmesinin buğday üretiminde ciddi bir azalmayı gündeme getirdiğini söyledi.
Kuraklığın çok ciddi olarak ülkede hissedildiğini kaydeden Suiçmez, “Kuraklık eylem planı yaşama geçirilemedi. Kıraçta kuru tarım yapılan ülkemizde yaygın kuru tarım alanlarında çok ciddi rekolte kayıpları oldu. Kuraklığa ilişkin önlemlerin alınmadığı, kıraç alanlar dışında sulu tarım alanlarına yeterli suyun verilmediği ortamda, yanlış tarım politikaları ve kuraklık birlikte buğday üretim miktarlarının azalmasına yol açtı” dedi.
Gübre fiyatlarındaki aşırı artış nedeniyle çiftçinin gübre kullanmadan ya da çok az kullanarak ekim yaptığını dikkat çeken Suiçmez, şunları söyledi:
“TMO’nun açıklayacağı taban fiyatın yine maliyetin altında olacak olması ve mazot fiyatlarındaki aşırı artışın olduğu bir ortamda 2022’de de buğday rekoltesinin azalacağı ve yurtdışından daha pahalı buğday alma yanlışına, kısır döngüsüne döneceğimizi görüyoruz. Hem genel ekonomik ve tarım politikalarındaki yanlışlar, hem de kuraklığa yönelik somut önlemlerin alınmaması, buğday ekim alanlarının azalması, çiftçinin alandan çekilmesine neden oluyor. Yurtdışından daha yüksek fiyatlarla ürün almamız, hem üreticinin kazanamadığı hem de tüketicinin yüksek fiyatla ürün tüketmek zorunda kaldığı zor bir 2022 yılı buğdayda da arpada da hububatta da bakliyatta da bizi bekliyor.”
KÜÇÜK ÇİFTÇİLER ÜRETİMDEN ÇEKİLİYOR
Tarımdaki yanlışların buğdayda ekmek fiyatlarında zam olarak, arpada ise yem fiyatlarında zam olarak yansıyacağını kaydeden Suiçmez, sulu tarım yapan büyük işletmelerin tarımda bir süre daha kalabileceğini ama sermayesi yetersiz önünü göremeyen küçük aile işletmelerinin, özellikle kıraç arazilerdeki kuru tarım yapılan arazilerdeki küçük üreticilerin alandan çekilmesinden başka çözüm kalmadığını belirtti. Suiçmez, devletin özellikle aile işletmeciliği üzerine kurulu küçük üreticileri korumasının görevi olduğunu söyledi.
Çözüm olarak ise üretici girdilerinin somut olarak ucuzlatılması, tarımsal desteklerin yeterli ve zamanında verilmesi, küçük çiftçilerin tarımsal kredi faizlerinin yeniden düzenlenmesi, aracılık sisteminin demokratik üretici tüketici kooperatifleri ile kısaltılmasını vurgulayan Suiçmez, tarım ürünlerinde KDV’nin yüzde 1’e indirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.