Türkiye Komünist Hareketi (TKH) NATO toplantısında imzalanan ve İsveç-Finlandiya’nın NATO’ya katılmasını öngören mutabakat metnine ilişkin bir açıklama yayımladı. Açıklamada, NATO’nun genişlemesinin, ABD emperyalizminin egemenliğini güçlendirme adımı olduğu belirtilirken, Türkiye’nin ayağına, NATO’nun genişlemesine onay verilerek bir pranga daha takıldığı vurgulandı.
“ABD emperyalizme hizmet “milli çıkar” değildir! Erdoğan ABD’nin “milli çıkarını” korumuştur!” başlığıyla yayımlanan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“NATO’nun genişlemesine onay vermek, ABD emperyalizmine hizmettir!
NATO’nun genişlemesi, dünya ve Avrupa barışının korunması için değil, ABD emperyalizminin egemenliğini güçlendirme adımıdır. İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya dahil edilmesi, ABD emperyalizminin Doğu Avrupa’ya ve Balkanlar’a daha fazla yerleşmesi anlamına gelmektedir ve Türkiye’nin komşusu Rusya’ya karşı saldırgan bir hamledir.
NATO, emperyalizminin dünya jandarmasıdır. Dün olduğu gibi bugün de dünya barışına dönük en büyük tehdit unsuru ve dünyada terörün en büyük destekçisi NATO’dan başkası değildir. NATO, ABD’nin ve ABD tekellerinin çıkarlarını koruyan savaş aygıtı olarak bütün dünya ülkelerinin başındaki en büyük beladır.
ABD’nin Ortadoğu’da yürüttüğü yıkım, işgal ve parçalama siyaseti Irak ve Suriye’de somut olarak karşımızdadır. Yine aynı şekilde ABD’nin Doğu Avrupa’ya ve Balkanlar’a büyük bir askeri yığınakla yerleşmesi, en başta Türkiye’nin kuşatılması anlamına gelecektir.
15 Temmuz kanlı darbe girişiminin faili bellidir. Patronun ise ABD emperyalizmi olduğu unutulmamalıdır. Dün NATO üyeliği ile teslim alınan Türkiye’nin ayağına, bugün NATO’nun genişlemesine onay verilerek bir pranga daha takılmıştır.
Tayyip Erdoğan’ın Madrid toplantısında NATO’nun genişlemesine verdiği onay kimseyi şaşırtmamalıdır. Daha önce Büyük Ortadoğu Projesi’nin eşbaşkanlığını üstlenip Suriye’deki yıkım savaşına ortak olarak ABD emperyalizminin taşeronluğunu üstlendiği gerçeği ortadayken, Erdoğan’dan farklı bir tutum beklenmemesi gerektiği bir kez daha görülmüştür. Erdoğan, ABD emperyalizminin çıkarlarına hizmet etmiştir. Rusya’yı düşman ilan eden NATO siyasetine ortak olmuştur. Komşumuz Rusya ile düşmanlık siyasetinin Türkiye’nin çıkarlarıyla uzaktan yakından ilgisi yoktur.
NATO’nun genişlemesine onay karşılığında yapılan “terör pazarlığı” boş hamasettir. Suriye’de cihatçı terörün baş destekçisi AKP’nin “terör pazarlığı” ilkesizlik ve ikiyüzlülüktür. ABD emperyalizmi F-35’leri Türkiye’ye vermemiş, F-16’ları pazarlık kozu olarak kullanarak istediğini Erdoğan’dan almıştır. Dış politikada emperyalizme bağımlılığın ve ülke onurunun ayaklar altına alınmasının resmi, “milli çıkar” denilerek pazarlanmaktadır.
Erdoğan tarafından NATO’nun genişlemesine onay verilmesi, “milli çıkar” diye yutturulamaz. Korunan “milli çıkar”, ABD emperyalizminin çıkarı olmuştur!
Bugün Erdoğan’ın NATO’nun genişlemesine onay vermesini eleştiren CHP’nin daha dün NATO demokrasinin güvencesidir açıklamasını da kimse unutmamıştır. MHP’nin NATO’nun genişlemesini canhıraş şekilde desteklemesi, MHP’nin Türk milliyetçiliğinin değil ABD milliyetçiliğinin savunucusu olduğunu da göstermiştir. Davutoğlu’nun İsveç ve Finlandiya’nın genişlemesine yönelik olumlu açıklamaları da daha önceden biliniyor. Bugün Cumhur ve Millet İttifakı adları altında toplanan düzen partilerinin hepsinin NATO’culuğu bir kez daha kayıt altına alınmalıdır.
NATO, emperyalizminin dünya üzerindeki egemenliğinin askeri örgütüdür.
NATO, dünyada terörün en büyük kaynağıdır.
NATO, dünya barışının önündeki en büyük engeldir.
NATO’nun genişlemesine onay verilerek, ABD emperyalizminin çıkarlarına hizmet edildiği gibi Türkiye’nin NATO’ya, ABD ve AB emperyalizmine bağımlılığını perçinlemiş, komşumuz Rusya ile düşmanlık siyasetinin altı döşenmiştir.
Erdoğan tarafından NATO’nun genişlemesine verilen onay imzası, işbirlikçi siyasetin tasdiklenmesidir.
Sosyalistlerin siyaseti bellidir: Ülkenin bağımsızlığı için NATO’dan çıkacak, İncirlik ve Kürecik üslerine el koyacağız!
Beyaz Saray Basın Sözcüsü Jean-Pierre yaptığı açıklamada ne ABD'nin ne de Ukrayna'nın bölgedeki gerilimi arttırmada…
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şikâyetiyle 11 yıl 8 ay hapis…
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eski basın danışmanı Ahmet Sever, Mustafa Varank’ın açtığı 'Ak trol' davasından…
"Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlamasıyla hakkında soruşturma başlatılan gazeteci Fatih Altaylı, "Olağan ve alışık…
MHP’li vekillerin altın kaçakçılığı ve kara para iddiaları siyaseti karıştırdı. Bahçeli’nin tavrı, Dubai bağlantıları ve…
İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak…