TKH: İstibdat rejimi şaşırtmamıştır!
"Hukuksuzluğu görmek için yakın dönemde AKP’ye karşı çıkanlara dönük yargılamalara ve tutuklamalara, anayasal bir hak olan basın açıklamalarına koyulan yasaklara ve polis şiddetine, metal işçilerinin grevinin milli güvenlik bahane edilerek Cumhurbaşkanı kararıyla ertelenmesine bakmak yeterlidir."
Türkiye Komünist Hareketi (TKH) İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’na, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret ettiği iddiası üzerinden verilen 2 yıl 7 ay 15 gün hapis ve geçici siyaset yasağı cezasına ilişkin bir açıklama yayımladı. Açıklamada, “AKP tarafından, Tayyip Erdoğan’ın geçmişte okuduğu şiir üzerinden üretilen mağdur edebiyatının bugün yalnızca takiyeden ibaret olduğu görülmüştür. Geçmişte ‘vesayete karşı mücadele ettiğini’ söyleyenlerin bugün kurdukları baskı rejimi, AKP’nin gerçek kimliğini gözler önüne sermektedir.” denildi.
“İstibdat rejimi şaşırtmamıştır” başlığıyla yayımlanan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’na, 31 Mart 2019 seçimlerinin iptal edilmesinin ardından Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret ettiği iddiası üzerinden verilen 2 yıl 7 ay 15 gün hapis ve geçici siyaset yasağı cezası AKP eliyle kurulan istibdat rejiminin gerçek yüzüdür.
Bu alınan kararın siyasi bir karar olduğu açıktır ve AKP iktidarının yargıyı kendi çıkarları için sopa olarak kullanmasının bir başka örneğidir. AKP ülkeyi yönetememekte ve iktidarda kalmak için elindeki bütün olanakları kullanmaktadır.
20 yıldır AKP eliyle kurulan rejim tarikatların, mafyanın ve sermayenin haramiler saltanatından başka bir şey değildir.
Bugüne kadar onlarca örnekte görüldüğü gibi hukuk bugün bir kez daha ayaklar altına alınmış, yargı siyasetin sopası haline getirilmiştir. Hukuksuzluğu görmek için yakın dönemde AKP’ye karşı çıkanlara dönük yargılamalara ve tutuklamalara, anayasal bir hak olan basın açıklamalarına koyulan yasaklara ve polis şiddetine, metal işçilerinin grevinin milli güvenlik bahane edilerek Cumhurbaşkanı kararıyla ertelenmesine bakmak yeterlidir.
AKP tarafından, Tayyip Erdoğan’ın geçmişte okuduğu şiir üzerinden üretilen mağdur edebiyatının bugün yalnızca takiyeden ibaret olduğu görülmüştür. Geçmişte ‘vesayete karşı mücadele ettiğini’ söyleyenlerin bugün kurdukları baskı rejimi, AKP’nin gerçek kimliğini gözler önüne sermektedir.
Ancak bu hukuksuzluk, adaletsizlik ve baskı elbet sona erecektir. Bu gerici, karanlık harami düzeni emekçi halkımız eliyle yıkılacaktır.”