TKH'den İstanbul buluşması: Yolumuza artık daha da güçlü devam ediyoruz
"Kısa bir zamanda hayli yol aldık. TKH bir seçim partisi değil, bizim daha önemli hedeflerimiz var. Ama TKH seçimleri de ciddiye alan bir parti."
Türkiye Komünist Hareketi (TKH) Türkiye’nin bir dizi ilinde gerçekleştirdiği örgütlenme toplantılarının, İstanbul buluşması, Şişli Salon Figaro’da kötü hava koşullarına rağmen yoğun bir katılımla gerçekleşti. Toplantıda, TKH’nin “seçim ve ittifak siyaseti” ilan edilirken, TKH Genel Başkanı Aysel Tekerek ve TKH MK Üyesi Kurtuluş Kılçer de birer konuşma yaptı.
Etkinliğe bir dizi kurum ve siyasi partiden de temsilciler katılırken, protokolde şu isimler yer aldı: Yaşar Aydın-SOL Parti MYK Üyesi, Ufuk Aktan-SOL Parti İstanbul, Temel Demirer, Sibel Özbudun, Ender Helvacıoğlu-Bilim ve Gelecek Dergisi Genel Yayın Yönetmeni, Dursun Doğan-Devrim Hareketi, Deniz Kuru-Devrim Hareketi, Şener Ataş-TKP 1920, Adem Yakar-TSİP MYK Üyesi, B. Sadık Albayrak-Yeni Gelen Dergisi Genel Yayın Yönetmeni, Özkan Atar-DİSK Birleşik Metal-İş Başkan Yardımcısı, Celalettin Aykanat-Kemal Türkler Vakfı Yöneticisi, Levent Dölek-Devrimci İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Duygu Yeşil-Devrimci İşçi Partisi, Prof. Dr. İzzettin Önder, Avukat Önder Kırmızıtaş-Sosyalist Cumhuriyet Partisi Genel Sayman’ı, Yılmaz Ersezer-Sosyalist Cumhuriyet Partisi İstanbul İl Başkanı, Esin Ergenç-Sosyalist Cumhuriyet Partisi Esin Ergenç ve Cem Kızılçeç- Canut Yayınevi.
Buluşma, düzenlenen üyelik töreni ile son buldu.
“SINIFA KARŞI SINIF DİYEN BİR PARTİYİZ”
Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren TKH Genel Başkanı Aysek Tekerek, Türkiye Komünist Hareketi’nin, sınıfa karşı sınıf diyen bir parti olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:
“Partimiz, bugün emekçilere seslenirken konu ne olursa olsun şunu mutlaka vurgulamıştır.Hak ettiğinden daha azına razı olma ve daime illerle…Emekçilere söylediğimiz bu temel doğruyu, biz kendimize de hep söyleriz ve aklımıza da mıh gibi çakarız, Partili mücadelenin önüne sınırlar çekildiyse, o sınırları aşmayı biliriz.
Sosyalizm mücadelesinde var olanla yetinmenin devrimci teori olarak sunulmasına hiç prim vermez hak ettiğimize gözümüzü dikeriz. Hep daha güçlü, daha örgütlü ve daha militan bir partinin yaratılmasının şart olduğunu bilir, devrimci mücadelemizde sırtımızı bu doğruya yaslar, yüzümüzü de geleceğe döneriz.
Bugün Türkiye Komünist Hareketi’ni partimizi 2015 yılında kurulmasını sağlayan tam da bu doğrulardır. 1920’de Bakü’de kurulan TKP’nin devamcısı olduğumuzu söylerken, Marksist Leninist hattımıza, emperyalizme karşı bağımsızlık , gericiliğe karşı aydınlanma, sömürüye karşı eşitlik mücadelemize, tarihsel haklılığımıza ve bir de demin bahsettiğim bu doğruya güveniyor, işte bu yoldan artık daha da güçlü yolumuza devam ediyoruz.
Yoldaşlar , Türkiye Komünist Hareketi, sınıfa karşı sınıf diyen bir partidir. Biliyorsunuz biz komünistlerin bir düsturu vardır Toplumlar iki sınıftan oluşur. Biri emekçiler yani işçi sınıfı diğeri de tüm geleceğini işçilerin sömürüsüne göre planlayan burjuvazi yani sermaye sınıfı.
Kısa bir zamanda hayli yol aldık. TKH bir seçim partisi değil, bizim daha önemli hedeflerimiz var. Ama TKH seçimleri de ciddiye alan bir parti. Milyonlarca emekçinin güncel konum alışları geleceği de etkiliyor ve belirliyor, Seçimler bu alanda özel bir rol alıyor. Buna etkide bulunmak için seçimlere girmiş olmak ebetteki şart değil, ama biraz önce değindiğim gibi, azıyla yetinmek de bize göre değil.
Her durumda her koşulda, yapabileceklerimizi en güçlü şekilde yapmak zorunda olduğumuzu bilincindeyiz.
İşte YSK tarafından açıklanan listede bugün partimizin de yer almış olması, partimizin seçime girme yeterliliğini kazanmış olması bu bilincin sonucudur.
Zaten oldukça zorlaştırılmış siyasi partiler kanuna rağmen, pandeminin olumsuz şartlarına rağmen, mali alandaki zorluklarımıza rağmen seçim örgütlenmesini tamamlayan tüm üyelerimize elinize sağlık demek istiyorum..
Bu uğraşta bize destek olan dostlarımız da oldu. Aracını partiye tahsis eden, bağış yapan, resmi üyelik için başvuran, anadolunun değişik ilçelerinde kapılarını bize açan, kendisi ile sınırlı tutmayıp ailesini akrabasını örgütleyen dostlarımıza ise bir kez daha teşekkür ediyorum.”
“AKP İKTİDARININ YARATTIĞI TAHRİBAT ANCAK MÜCADELEYLE ORTADAN KALDIRILABİLİR”
TKH MK Üyesi Kurtuluş Kılçer ise konuşmasında, ülkenin önemli bir siyasi kesitten geçtiğini vurgulayarak şunları kaydetti:
“Ülkemiz önemli bir siyasal kesitten geçmektedir. Ülke tarihinde 20 yıllık bir karşı-devrim sürecinin emekçi sınıflar gözünde sorgulandığı bir dönemden geçiyoruz. Ülkemizin önündeki süreç, seçimler de dahil olmak üzere, bu karanlıktan, baskıdan, gericilikten ve istibdat rejimine karşı toplumsal mücadelelerinin yükselişe geçeceği bir döneme tekabül edecektir.
20 yıllık AKP iktidarı, bugün gerici-faşist bir iktidar olarak emekçileri yoksulluğa, gençleri geleceksizliğe, aydınları baskıya, kadınları şiddete ve ülkemizi ise gericiliğe mahkûm etmiştir. 20 yıllık AKP iktidarı, Cumhuriyetin bütün kazanımlarını ortadan kaldırmış, laikliği tasfiye etmiş, Meclis’i tasdik kurumuna indirgemiş, anayasayı rafa kaldırmış, yargıyı siyasetin sopası yapmış, devleti tarikatlara teslim etmiş, ülkeyi emperyalizme daha bağımlı kılmış, ülkenin bütün değerlerini sermayenin yağmasına ve rantına açmış, sermayenin çıplak diktatörlüğü anlamına gelen başkanlık adıyla istibdat rejimini kurmuş bulunmaktadır.
Önümüzdeki seçimlerde, gerici, emek düşmanı ve işbirlikçi bir istibdat rejimiyle baş başa kalan ülkemizin geleceği oylanacaktır.
Önümüzdeki seçimlerde, Cumhuriyetin bütün kazanımlarını yok eden dinci-liberal-Amerikancı istibdat rejiminin 20 yıllık hesabı oylanacaktır.
Önümüzdeki seçimlerde, hilafetçi, saltanatçı tek adam diktatörlüğü oylanacaktır!
Önümüzdeki seçimlerde, gericiliğe ve din siyasetine karşı laiklik oylanacaktır!
Önümüzdeki seçimlerde, yoksulluk, işsizlik ve hayat pahalılığı altında ezilen emekçilerin insanca yaşam talebi oylanacaktır!
Önümüzdeki seçimlerde, sermayenin ve patronların krizin bedelini emekçilere çıkartma politikasına karşı emekçilerin çıkarları oylanacaktır
Önümüzdeki seçimlerde, gerici karanlık ve şiddet altında kadınların kurtuluşunun yolu oylanacaktır.
Önümüzdeki seçimlerde, gençliğin geleceği, umudu ve hayalleri oylanacaktır.
Önümüzdeki seçimlerde, emperyalist tekellerin ülkemizi yağmalanmasına devam edip etmeyeceği oylanacaktır.
Önümüzdeki seçimlerde, ülkemizin NATO’nun, ABD’nin, AB’nin hegemonyasından çıkıp çıkmayacığı ya da katmerleşip katmerleşmeyeceği oylanacaktır.
Ülkemizin, halkın, emekçilerin kaderi ve geleceği bir kez daha seçim sandığıyla önüne gelecektir!
20 Yıllık AKP iktidarının yarattığı tahribat, ancak ve ancak kökten ve toptan bir karşı duruşla, mücadeleyle ve programla ortadan kaldırılabilir. Ülkemizin bugün yaşadığı karanlık, adaletsizlik, eşitsizlik, baskı, hukuksuzluk, yoksulluk, geleceksizlik ve yıkım ancak ve ancak emekçilerin taleplerini merkeze koyan sol bir siyasal bir programla aşılabilir.”