TOKİ’nin deprem konutlarına Danıştay’dan durdurma kararı
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın SİT statüsünde değişikliğe gittiği 375 hektarlık alanın 1995 yılında 58 can kaybının yaşandığı Laka Deresi Havzası’nda kaldığı TMMOB (Türkiye Mimar Mühendisler Odaları Birliği) raporu ile ortaya çıkmıştı.
Danıştay, İzmir’de 30 Ekim 2020’de meydana gelen ve 117 kişini hayatını kaybettiği deprem sonrası depremzedeler için TOKİ tarafından Bayraklı’da yapılan konut alanının SİT statüsünün kaldırılmasına “Dur” dedi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın SİT statüsünde değişikliğe gittiği 375 hektarlık alanın 1995 yılında 58 can kaybının yaşandığı Laka Deresi Havzası’nda kaldığı TMMOB (Türkiye Mimar Mühendisler Odaları Birliği) raporu ile ortaya çıkmıştı.
Söz konusu Sit statü değişikliklerinin herhangi bir bilimsel rapor alınmadan yapıldığı belirten avukat Senih Özay alanın orman ve sit dışına çıkarılması kararına karşı Danıştay 8. Dairesine dava açıp “yürütmeyi durdurma” kararı istemişti. Danıştay 8. Dairesi isteği reddetti. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu ise ‘ret’ kararını iptal etti.
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu raporunda alanla ilgili şu ifadeler dikkat çekti: “Tapuda orman olarak kayıtlı Bayraklı İlçesi 2261 ada 59 parselin yaklaşık 360,00 hektarı ve 14,18 hektarlık 37908 ada 2 parselin tamamının evlerini kaybeden vatandaşlarımız için kalıcı konut yapılmak üzere orman dışına çıkarılması için çalışma yapıldığı tespit edilmiştir. Söz konusu alan; Yamanlar dağından başlayan ve yaklaşık 1.750,00 hektarlık su toplama havzasına sahip Laka Deresi Havzası içinde kalmaktadır. İzmir’de 1995 yılında meydana gelen sel felaketi sonucu yitirdiğimiz 65 vatandaşımızın 58’i Laka Deresi Havzası’ndan gelen sellere kapılarak hayatını kaybetmiştir. Sel felaketinden hemen sonra dönemin orman idaresi yetkililerince yerinde yapılan inceleme sonucunda büyük felaketin yaşandığı Laka Deresi Havzası’nda yüzeysel akışın bertaraf edilmesi için hemen çalışmalara başlanmasına karar verilmiş ve erozyon kontrolü yapılması planlanan toplam 1.326,53 hektarlık hazine arazisi Orman Genel Müdürlüğü’ne tahsis edilerek orman rejimi içine alınmıştır. Çalışmalar İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin katkısıyla dönemin Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüğü’nce yürütülmüştür. Yapılan binlerce km. teras, yüzlerce m3 kuru duvar eşik, harçlı duvar ve tersip bendi gibi erozyon kontrolü düzenlemeleriyle, dikilen yüz binlerce fidan sayesinde yüzeysel akış kontrol altına alınmış ve olası sel felaketlerinin önüne geçilmiştir. Ancak akla ve bilime göre yapılmış başarılı uygulama sahasında aradan geçen zamanla felaket unutularak sahanın yaklaşık 74,00 hektarlık bölümü 2010 yılında şehir hastanesi yapılmak üzere sağlık bakanlığına tahsisi edilmiş ve inşaatı halen devam etmektedir. Bu defa da belirtilen alanın geriye kalan (3.753,604 m2) 375,00 hektarlık bölümü, 6831 sayılı yasanın Ek.16 maddesine göre orman dışına çıkarılarak depremzedelere kalıcı konut yapılmak üzere Toplu Konut İdaresine (TOKİ) devri yapılacaktır.”