TÜİK Başkanı Dinçer: Bir yanlışa imza atarsam 84 milyonun hakkını yemiş olurum
Dinçer, 'Siz sanıyor musunuz ki, TÜİK’te enflasyon hesaplamasıyla ilgili birimde çalışan yüzlerce arkadaşım ortaya koydukları orandan çok farklı bir açıklama yapılmasını sineye çeker' dedi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanı Sait Erdal Dinçer, Dünya gazetesi yazarı Alaattin Aktaş’a açıklamalarda bulundu.
Aktaş’ın, bugünkü yazısında aktardığı görüşmeye göre, TÜİK’in enflasyon verilerini düşük gösterdiğine dair iddiaları yanıtlayan Dinçer, “Enflasyon hesabında ben 84 milyona karşı sorumluyum, bir yanlışa imza atarsam 84 milyonun hakkını yemiş olurum. Biliyorsunuz, milyonlarca çalışan bizim açıkladığımız enflasyona göre zam alıyor. Şimdi o insanların adeta geliriyle oynamak, hakkını yemek… Bunu yapmam, böyle bir sorumluluk altına girmem söz konusu olabilir mi?” ifadelerini kullandı.
Dinçer, kurumun içinden hiç kimsenin enflasyonun yanlış açıklanmasına sessiz kalmayacağını aktararak “Bu koltukta şimdi ben oturuyorum, yarın başkası oturur; yani başkanın kim olduğunu boş verin. Siz sanıyor musunuz ki TÜİK’te enflasyon hesaplamasıyla ilgili birimde çalışan yüzlerce arkadaşım ortaya koydukları orandan çok farklı bir açıklama yapılmasını sineye çeker, hiç sesini çıkarmaz” diye konuştu.
Aktaş, yazısında Dinçer’in şu ifadelerine yer verdi:
“Diyelim ben ticaretle uğraşıyorum. Bu ticarette birine haksızlık yaptım. Bir süre sonra o kişi bana aynı şekilde davrandı, bu sefer haksızlığa uğrayan ben oldum. Sonuçta bir araya gelir, el sıkışır helalleşiriz.
Oysa enflasyon hesabında ben 84 milyona karşı sorumluyum, bir yanlışa imza atarsam 84 milyonun hakkını yemiş olurum. Biliyorsunuz, milyonlarca çalışan bizim açıkladığımız enflasyona göre zam alıyor. Şimdi o insanların adeta geliriyle oynamak, hakkını yemek… Bunu yapmam, böyle bir sorumluluk altına girmem söz konusu olabilir mi?”
TÜİK Başkanı Dinçer’in dikkat çektiği bir yön daha var: “Bu koltukta şimdi ben oturuyorum, yarın başkası oturur; yani başkanın kim olduğunu boş verin. Siz sanıyor musunuz ki TÜİK’te enflasyon hesaplamasıyla ilgili birimde çalışan yüzlerce arkadaşım ortaya koydukları orandan çok farklı bir açıklama yapılmasını sineye çeker, hiç sesini çıkarmaz…”
Başkan Dinçer TÜİK’e güvenilmesini istiyor. Bunu istemek tabii ki en doğal hakkı.
Ama yıllardan beri süregelen öylesine bir güvensizlik var ki, öyle bir bilgi kirliliği var ki, bırakın sokaktaki vatandaşı, hala önem atfedilen bazı kişiler bile enflasyonun zincirle, takozla, pinpon topuyla özdeşleşmiş halkın kullanmadığı ürünlerle hesaplandığını düşünüyor, daha da ötesi bunu dile getiriyor. Üstelik TÜİK hangi mal ve hizmetlerle hesaplama yaptığını, bunların endeksteki ağırlığının ne olduğunu, her ayki fiyatları ve değişim oranlarını açıkladığı halde. O yanlış ezber bir türlü bozulmuyor, şehir efsanesini yıkmak mümkün olmuyor.
BUNLAR SONUÇTA İSTATİSTİKİ VERİ, DEVLET SIRRI DEĞİL
Yıllardan beri ileri sürülen şu:
“TÜİK enflasyonu aslında yüksek hesaplıyor ama baskılar yüzünden düşük oran açıklanıyor.”
Peki hiç düşünülmüyor mu, hesaplanan doğru oran yıllar yılı nasıl oluyor da hiç sızmıyor?
TÜİK yıllardır enflasyonu hesaplanandan düşük açıklayacak ama orada çalışan hiç kimse bunu eşine, dostuna, bir basın mensubuna söylemeyecek.
İstatistiki verilerden söz ediyoruz; devlet sırlarının muhafaza edildiği bir kurumdan değil!
Bir hesaplamanın yanlış yapıldığını söylemek, ileri sürmek başka bir şey; hesaplamanın doğru yapılıp açıklanan oranın çarpıtıldığını söylemek başka bir şey!
İlkini ileri sürebiliriz, eleştirilecek yönler bulabiliriz; muhtemelen vardır da.
Ama ikinci; çok iddialı bir yaklaşım. Bunu da iddia edebiliriz ama arada bir de düşünelim; “TÜİK nasıl bir kurum ki hesapladığı doğru oranları hiç sızdırmadan yıllardır gizlemeyi başarıyor” diye…”