Vedat Demircioğlu'nu unutmadık
Bugün emperyalizm memleketimize ve dünya halklarına saldırmaya devam ediyor. Sermaye sınıfı sömürüyor; işçilerin payına yoksulluk, gençliğe geleceksiz düşüyor. Bizlere bir seçenek olarak gösterilen bireysel kurtuluş ise akılları zehirlemekten başka işe yaramıyor. 54 yıl önce Vedat’ı ardından birçok devrimciyi katledenler hala iktidarda.
Merve Karadeniz
Vedat Demircioğlu, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisiydi. İTÜ’de bir kursa kaydolan Vedat, bu şekilde hem İTÜ’lü arkadaşlarıyla mücadele yürütüyor hem de ara sıra İTÜ Gümüşsuyu yurdunda kalıyordu.
1968 yılının Temmuz ayında 6. Filo’nun İstanbul’a gelmesi gençliği NATO’ya ve emperyalizme karşı hareketlendirdi. Gençler bildiri dağıtıyor, eylemler yapıyor, gördükleri Amerikan askerlerini kırmızı mürekkeple boyuyordu. Dönemin başbakanı Amerikancı Süleyman Demirel, 6. Filo askerlerinin iyi ağırlanmasını istiyordu. Askerler için oteller kapatılıyor, genelevler hazırlanıyor, eğlencelerini bozmamak için üst düzey güvenlik önlemleri alınıyordu. İşgalci 6. Filo için halkın özgürlüğü kısıtlanıyordu.
6. Filo’nun geldiği akşam, toplantıdan çıkan gençler, Beyoğlu’na yemek yemeye giderken önleri polis tarafından kesildi, birkaçı tutuklandı. O gece yaşananları Harun Karadeniz şöyle anlatıyor.
“Biz o akşam gerçekten çorba içmeye gidiyorduk ve başkaca bir nedenimiz yoktu. Polis arkadaşlarımızı tutuklayınca tek kelimeyle tepemiz attı. Çünkü o gece bütün Beyoğlu’nda barlarda Amerikan askerleri gezip eğleniyorlardı. Biz bu memleketin gençleri olarak çorba içmeye gidemiyorduk.”
Ertesi akşam arkadaşlarının tutuklanmasına sessiz kalamayan öğrenciler Amerikan askerlerinin olduğu oteli taşladılar. Bir öğrenciyi yakalamaya çalışan sivil giyimli bir kişiyi de Gümüşsuyu yurduna götürdüler. Yakalanan kişinin polis olduğunun anlaşılması üzerine de serbest bıraktılar. Lakin olaylar o akşam durulmadı. İTÜ rektörünün, yurdun okul binasına dahil olmadığını söylemesi ve polis müdahalesine izin vermesiyle polisler taşlarla sopalarla öğrencilere saldırmaya başladı. Birçok öğrenci öldüresiye dövüldü, tutuklandı. Vedat Demircioğlu ise polisler tarafından yurdun camından aşağı atıldı. 8 gün komada kalan Vedat, 24 Temmuz’da hayatını kaybetti.
Bugün emperyalizm memleketimize ve dünya halklarına saldırmaya devam ediyor. Sermaye sınıfı sömürüyor; işçilerin payına yoksulluk, gençliğe geleceksiz düşüyor. Bizlere bir seçenek olarak gösterilen bireysel kurtuluş ise akılları zehirlemekten başka işe yaramıyor. 54 yıl önce Vedat’ı ardından birçok devrimciyi katledenler hala iktidarda.
“Kendini kurtarmak yetmez, memleketi de kurtarmalı.” diyen 68 kuşağının bıraktığı mirası, bugün daha ileri taşımak gerekmektedir. Amerikan askerlerini denize döken, örgütlü mücadeleyi büyüten, Vedatlara, Denizlere, Harunlara sözümüz Sosyalist Türkiye olacaktır. Mücadelelerine saygıyla…