Borell'den Avrupa Parlamentosu çıkışı
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Gazze Şeridi’ndeki çatışma nedeniyle AB içinde yaşanan bölünmelerin bölgede ortak bir Avrupa politikası geliştirme görevini zorlaştırdığını itiraf etti.
Gazze Şeridi’nde insani yardımların durdurulması konusunda BM’de yapılan oylamada AB ülkelerinin farklı pozisyonlar aldığını hatırlatan Borrell açıklamasında, “Bildiğiniz gibi ben AB Konseyini ve dolayısıyla tüm AB üye ülkelerini temsil ediyorum. Bu çok zor bir görev çünkü çoğu zaman AB devletleri farklı pozisyonlar alıyorlar” dedi.
Bugüne kadar pek çok Avrupalı lider İsrail’in savunma hakkını nasıl kullanacağı konusunda farklı konuştuğunu vurgulayan Borrell, ortak bir politika olmadığında dış politika ve güvenlikten sorumlu yüksek temsilci ortak bir pozisyon ortaya koyamadığını dile getirdi.
Yüksek Temsilci, AB ülkelerinin bu çatışmada jeopolitik bir güç haline gelmek için ortak bir pozisyon benimsemelerini sağlamak üzere çalışmaya devam etmeleri gerektiğinin altını çizdi.
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, İsrail hükümetinin eylemlerine yönelik eleştirilerin Antisemitizm suçlamalarıyla eş tutulmaması gerektiğini zira ‘tüm hükümetlerin eleştiri konusu olabileceğini’ söyledi.
Gazze Şeridi’ndeki durumla ilgili olarak Avrupa Parlamentosu’nda düzenlenen bir toplantıda konuşan Borrell, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana yaşanan en büyük Yahudi katliamına şahit olduklarını belirterek açıklamasında, “Gazze’ye yönelik saldırıların doğal değil insan eliyle yaratılan eşi benzeri görülmemiş bir insani felakete yol açtığını görüyoruz. BM bunu bir katliam olarak nitelendirdi. Sadece İsrail’in meşru müdafaa hakkını tanımakla kalmamalı aynı zamanda Gazze ve Batı Şeria halkının karşı karşıya kaldığı durum karşısında öfke duymalıyız” cümlelerine yer verdi.
Filistinlilerin kendi devletlerine sahip olma hakkını desteklemenin de antisemitizm ifadesi olmadığını da sözlerine ekleyen Borrell, “Bir kişi Antisemitizm suçlamalarıyla karşılaşmadan Filistinlilerin devlet kurma hakkını savunabilmelidir. İsrail hükümetinin politikası eleştirilebilmelidir, tüm hükümetler eleştiri konusu olabilir. Herhangi bir ülkenin hükümetine ya da nüfusunun bir kısmına yönelik eleştirileri Antisemitizmle karıştırmamak gerekir, ancak Antisemitizm göstergesi olan eylemler de bir Filistin devleti kurulması amacına hiçbir şekilde katkıda bulunmaz” dedi.
RTÜK'ün TELE1'e verdiği 5 gün karartma cezası kanala tebliği edildi. TELE1, 6 Ağustos Çarşamba'yı 7…
Türkiye’nin ilk yerli sosyal medya uygulaması olarak lanse edilen ‘Next Sosyal’, açık kaynak kodlu Mastodon…
AKP kurucularından ve eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, hastaneye sevk edilen ve 23 Mart'tan beri…
Sivas Katliamı hükümlülerinden Adem Kozu'nun Erdoğan tarafından affedilmesine Pir Sultan Abdal 2 Temmuz Kültür ve…
Toplum Çalışmaları Enstitüsü’nün analizine göre, Türkiye’de 27 Haziran - 28 Temmuz 2025 tarihleri arasında meydana…
TKH Genel Başkanı Aysel Tekerek, Madımak Katliamı faillerinden Adem Kozlu'nun AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından affedilmesine…