Hastaların iletişim bilgileri izinsiz şekilde 'manevi rehberler' ile paylaşılmış
AKP iktidarları döneminde mevzuata aykırı olarak imamdan müdürlüğe kadar yükselen bir kişi, Sayıştay denetçilerinin denetimleri sırasında ortaya çıktı.
Sayıştay, bu kişinin sınav ve kıdem şartlarını yerine getirmeden zabıta müdürü ve daha sonra işletme ve iştirakler müdürü olarak atandığını belirledi.
Sayıştay, bu kişiden ve diğer sorumlulardan, müdürlük kadrosunun karşılığı olan ek gösterge, ek ödeme, yan ödeme tazminatı ve özel hizmet tazminatlarından kaynaklanan kamu zararının geri alınmasını kararlaştırdı.
Sayıştay denetçilerinin denetimleri sırasında ortaya çıkan olayla ilgili yargılama da yapıldı. Yargılama sonunda mevzuatta belirtilen şartları taşımadığı halde zabıta müdürü olarak atanan ve daha sonra görevde yükselme sınavına tabi olan müdürlük kadrosuna sınavsız bir şekilde kadro değişikliği ile atanan imamdan ve diğer sorumlulardan, müdürlük kadrosunun karşılığı olan ek gösterge, ek ödeme, yan ödeme tazminatı ve özel hizmet tazminatlarından kaynaklanan kamu zararının geri alınması kararlaştırıldı.
Karara göre, imam kadrosunda çalışan bir kişi sınav ve en az 2 yıl görev yapma şartı aranmaksızın zabıta müdürü kadrosuna atandı. Bu kadroda 40 gün görev yaptıktan sonra da unvanı değiştirilerek görevde yükselme sınavına girmeden İşletme ve İştirakler Müdürlüğü’ne atandı. İmamın son görevi destek hizmetleri müdürlüğü oldu. Sayıştay’da yapılan yargılamaya ilişkin kararda, İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılan Belediye Zabıta Yönetmeliği’nde zabıta müdürü olabilmek için zabıta olarak en az iki yıl çalışma şartı arandığına vurgu yapıldı. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun da açılan dava üzerine iki yıl şartını onayan bir karar aldığı belirtilerek, kıdem şartı konusunda ortaya konulan tereddütlere son verildiği belirtildi.
Ayrıca aynı kişinin görevde yükselme sınavında başarılı olma şartı aranmaksızın İşletme ve İştirakler Müdürlüğü’ne kadro değişikliği ile atandığı ve Destek Hizmetleri Müdürü kadrosunda görev yapmasının da mevzuata aykırı olduğu tespiti yapıldı.
Bu gerekçelerle imamın atanabilmek için gerekli hiçbir koşula uymadan müdür olarak atanması ve bu görevler nedeniyle ödeme yapılmasının “kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunması” şeklinde tanımlanan kamu zararına neden olduğu bildirildi.
Mevzuata aykırı atama yapılması nedeniyle oluştuğundan kamu zararından atama süreçlerinde yer alan ve buna olanak sağlayan tüm kamu görevlilerinin de sorumlu olduğu ifade edildi.
Sayıştay’ın kararı, AKP döneminde yapılan tüm mevzuata aykırı atamalara karşı açılabilecek davalara ilişkin emsal karar niteliği taşıyor. Açılacak davalar sonucu buna benzer tüm atamalardan kaynaklanan ödemelerin sorumlulardan geri alınması mümkün olabilecek.
İBB'ye yönelik 5. dalga operasyonda 5 kişi daha gözaltına alındı. Böylece gözaltına alınanların toplam sayısı…
İstanbul'da 'emekli buluşması' gerçekleştiren DİSK, basın açıklamasında, "Emekli aylıkları iyice dibe vurdu, emeklilerin yaşam koşulları…
Uluslararası Sendikalar Konfederasyonunun 2025 küresel haklar endeksine göre Türkiye, işçi haklarının en fazla ihlal edildiği…
Sanatçı Volkan Konak'la ilgili "Sahnede gebermiş" diyen Çatalca Müftüsü Ahmet Mehmetalioğlu'nun Kocaeli'ye vaiz olarak yapılan…
Oysa tek adam rejimi sadece bir kişisel ya da örgütsel tercih olmayıp, sıkışan kapitalizmde merkez…
TKH İzmir İl Örgütü, yaptığı açıklamada Belediye Başkanı Cemil Tugay'ın derhal öncülük ettiği manipülasyon kampanyasına…