Akşener: CHP’den 15 vekil istemek hayatımın en büyük pişmanlığıdır
Akşener partisinin kurultayında yaptığı konuşmada "6’lı masa ortaya çıktı. Önce bu parti seçime girebilsin diye CHP’den 15 vekil istedik. Hayatımın en büyük pişmanlığıdır." dedi.

Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Seçimleri nedeniyle ertelenen İYİ Parti’nin 3’üncü Olağan Kurultayı bugün yapılırken, Genel Başkan Meral Akşener burada yaptığı konuşmada “6’lı masa ortaya çıktı. Önce bu parti seçime girebilsin diye CHP’den 15 vekil istedik. Hayatımın en büyük pişmanlığıdır.” dedi.
Akşener şunları kaydetti:
Sandığa gelmeden evvel büyük seçime gelmeden evvel parti içindeki sandıklardan konuşalım. Ben Genel Başkan seçildikten sonra çeşitli yöntemlerle demokrasiyi oluşturmaya çalıştım. 2 kere kurultayda blok liste oluşturdum, itiraz ettiniz. Sonra tam, tam, tam insan işaret etmeden, ne deniyor, çarşaf yaptım. Çarşaf listede anahtar listeler ortaya çıktı seçilemeyenler itiraz etti. Anladım ki o gün benim görevim itiraz seçtirmekmiş.
Başka hakkım, hukukum yokmuş. Sonra 100 kişilik diğer başka insanların aday olabileceği yarı çarşaf yaptım. Orada da çok ağır çirkinlikler yaşadım. Kurultaylar hesaplaşma yeridir. Ben de siz de hesap vereceğiz. Kurultaylar herkesin hesap verme yeridir. Öyle çirkinlikler yapıldı ki günlerce uyuyamadım. Öyle pislikler oldu ki tekrar edemeyeceğim. Gördüm ki olmuyor. Herkes her şeyi istiyor, yetmiyor. Vekil olunuyor yetmiyor. GİK olunuyor yetmiyor. Genel Başkan Yardımcılığı isteniyor…
6’lı masa ortaya çıktı. Önce bu parti seçime girebilsin diye CHP’den 15 vekil istedik. Hayatımın en büyük pişmanlığıdır.
Hesap veriyoruz… Savaşmalıydık. Bileğimizin gücüyle o seçime girmeliydik. Savaşmadık, savaşmadık. Sayın Kılıçdaroğlu’na tekrar teşekkür ediyorum ama o gün bugün 15 vekilin bedelini ödemeyemedik. Ömer Seyfettin’in diyetine döndü bu iş. Psikolojik olarak kendimizi kötü hissettik. Ben kendimi aşağılanmış hissettim. hayatımın hiçbir döneminde hissetmediğim kadar kötü hissettik. Ben savaşmayı severim. Kafamla kellemle top oynamayı severim. Yapamadık. 28 Şubat’ta oynadım şu kadar onurum olmadı. Tayyip Erdoğan’la ters düştük, şu kadar umurum olmadı, korkum olmadı. Her hafta ben tutuklandım. Can-baş uğruna dedim, şu kadar korkum olmadı. Cesaretimiz olmadı, savaşmadık, 15 vekil aldık. Bu kuyruk siyasetine mâl oldu. Bu aynı zamanda Türkiye’ye büyük bir iyilik yaptı. Demokrasinin ne kadar önemli olduğunu, iş birliği konusunda CHP’ye sağda bulunan her renkten insanların ön yargılarının değişmesine neden oldu. Bu değişme 6’lı Masa’yı Millet İttifakı’nı getirdi.
Tüm başarısızlık varsa sorumluluğu benimdir. Başarı varsa sorumluluk sizindir. Şimdi demokrasi mi diyorsunuz? Demokrasiyi öğreneceğiz. Oturduğunuz yerden ahkam kesmek kolay değil. Kılıçdaroğlu’na gittik. 2 parti yerel seçimlere birlikte gittik ve başarı çıktı. Beni en çok etkileyen, en çok üzen ne oldu biliyor musunuz? ‘İstanbul’un seçimini biz değil HDP kazandırdı…’ Yuh muh yok. Bugün hesaplaşıyoruz. Hesap veriyorum sonra hesap soracağım. Bu partide artık şımarıklık bitmiştir. Hadsizlik bitmiştir. Saygısızlık bitmiştir.
Sonrası çok ilginç, biz hariç herkes kazanmayı sağladı. O gün anladım ki İYİ Parti, önemli bir kesim tarafından tehdit görülen, sadece iktidar değil muhalefetin bir bölümü tarafından da tehlike görülen bir partidir. Anladım ki İYİ Parti milletin partisidir. Sonra seçim geldi… Demokrasi hassasiyeti yüksek bugün bize hakaret eden muhteremlere söylüyorum; ne yaptım ben? Ön seçim istedim. Sürenin çok az olduğu söylendi. Sonra tüzüğün bir maddesinin bazı şartların yerine gelmesi nedeniyle mümkün olmadığı söylendi. Her şeye rağmen sonuçlarına uyacağım bir temayül istedim.
Heyet kurdum, bu sonuçlar geldi mümkün olduğunca uydum. 16 ilde ön seçim yapmışız. Temayülde geride çıkan arkadaşlarımız bu meselede sıra satmaktan tut her türlü ahlaksızlığı öne koyan açıklamalar yaptılar. Sonuç? Sonuç arkadaş 17’de çıkmış. Madem kurucusunuz niçin siz bugüne kadar o üyenin kendisine ulaşmadınız?”