Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında “taksirle ölüme sebebiyet verme” ve “imar kanununa muhalefet” suçlarından tutuklanan Ayşe-Mehmet Polat Sitesi’nin müteahhidi ve fenni mümessili Mehmet Ertan Akay’ın savcılık ifadesine ulaşıldı.
Ayşe-Mehmet Polat Sitesi’ni 1995’te yapmaya başladıklarını, 1999 yılında bitirdiklerini belirten Akay, yapım sürecinde arsa sahibi ile daire sahipleri arasında koordinasyonu ve inşaatın gerektiği şekilde ilerlemesini sağlamakla görevli olduğunu anlattı.
Gaziantep’te 25’ten fazla yapı yaptığını, 2010 yılında eşinden ayrılıp İstanbul’a yerleştiğini aktaran Akay, İstanbul Bilirkişi Bölge Kurulu’nda inşaat mühendisi bilirkişisi olarak görev yaptığını kaydetti.
Mehmet Ertan Akay, sitede malzeme ve işçiliğin eksik ya da yanlış kullanılmasının söz konusu olmadığını, sitenin dönemin mevzuat ve yönetmeliğine uygun olarak inşa edildiğini savundu.
Herhangi bir kusuru olmadığını iddia eden Akay, ifadesinde şunları anlattı:
“Site bloklarının zemin katı yani sadece kolonların olduğu, duvarların olmadığı bölüm o dönemin mevzuatına uygundu. Hatırladığım kadarıyla 1999 yılında sitenin bulunduğu bölgede kanalizasyon, su ve elektrik tesisatı bulunmamaktaydı. Dairelerde ikamet eden kişiler tarafından inşaat bitiminden sonra altyapı çalışması yapılmış. Bunun sitenin temeline zarar verebilecek nitelikte olduğu kanaatindeyim. Söz konusu sitede hiç ikamet etmedim. Siteyi yaptığımız tarihlerde herhangi bir inşaat işine başlamak için mühendis veya şantiye şefi olmasına gerek yoktu. Yaptığımız sitede inşaat çavuşu kimdi hatırlamıyorum.”
Akay, binanın yapıldığı yıllarda zemin analizi şartı olmadığını ifade etti. Binada statik proje sahibi olarak adının geçtiğini ancak hayatı boyunca statik proje yapmadığını dile getiren Akay, ifadesinde şunları kaydetti:
“Arkadaşlar ‘senin adın olsun’ dediler. Üzerinden uzun zaman geçtiği için adım böyle geçmiştir diye tahmin ediyorum. Statik projeyi yapanları hatırlamıyorum. Ben deprem olduktan sonra hakkımda soruşturma yapılıp yapılmadığını öğrenmek için 11 Şubat’ta saat 09.00 sıralarında savcılığa gittim, hakkımda herhangi bir soruşturma yürütülüp yürütülmediği hususunda bilgi edinmeye çalıştım ancak öğrenemedim, evime döndüm. 1,5 saat sonra gelen polisler evden aldılar. Kaçma düşüncem olmadı. Aksine ben kendi isteğimle adalete teslim olmak istedim. Kusurum olduğunu düşünmüyorum.
Çekya Temsilciler Meclisi, Ceza Kanunu’nda yaptığı bir değişiklikle Nazizm ve Komünizmi ‘insan haklarını ve özgürlükleri…
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, evinde yaşanan kazada elektrik akımına kapılarak ağır yaralandı. Yoğun…
İsrail 27 Mayıs'tan bu yana şiddetini artırarak sürdürdüğü saldırılarını Kurban Bayramında da devam etti. İki…
İstanbul Barosu üyeleri, Kanal İstanbul ve Sazlıdere Barajı'nda basın açıklaması yaparak "inşaatların durdurulması" çağrısında bulundu.…
KRT TV emekçileri, 28 Mart'tan bu yana gasbedilen hakları için dün akşam iş bırakarak ofis…
Beykoz Belediyesi hakkında düzenlenen iddianame kabul edildi. İstanbul Anadolu 17. Ağır Ceza Mahkemesi’ne açılan davanın…