Reklam
Kategoriler: Köşe Yazıları

Bir ağızdan söylemenin güzelliğiyle bir şarkıyı: 15-16 Haziran

Reklam

Halil Yeni

Türkiye İşçi Partisi (TİP) 13 Şubat 1961’de, 12 sendikacının önderliğinde kurulur ve 1965 seçimlerinde meclise 15 milletvekili göndermeyi başararak işçi sınıfını mecliste temsil etmeye başlar. 1963 yılında Kavel Kablo fabrikasında başlayan direniş büyük bir kazanımla sonuçlanır ve işçiler ilk kez toplu iş sözleşmesi ile grev hakkı kazanır. Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) böylesi politik bir atmosferde ön çalışmalarını başlatır ve 1967 tarihinde Türk-İş’ten ayrılarak kuruluşunu ilan eder.

Mecliste güçlü bir işçi sınıfı partisi vardır ve fabrikalarda da güçlü bir işçi sınıfı sendikasının temelleri atılmaktadır. DİSK, etkin mücadele vermesiyle kısa sürede gücünü artırır. Örgütlenme çalışması yaptığı işyerlerindeki temsilcilikleri Türk-İş’in elinden alır. Türk-İş’ten istifa eden işçiler DİSK saflarına geçer. Egemenler panik halindedir. Gerçekleşen bu yoğun işçi akışını durdurmak için 1969 yılında bir yasa tasarısı hazırlanarak meclise sunulur. DİSK’in üye sayısına bakılarak hazırlanan yeni yasa tasarısı, toplu sözleşme yapılabilmesi için işyeri ölçeğinde % 51 olan temsil zorunluluğunu, sektör ölçeğinde %51 yaparak, DİSK’i toplu sözleşme yapamaz hale getirmeyi amaçlar. Tarafsız olması beklenen çalışma bakanı Seyfi Öztürk, hiçbir sakınca görmeden ‘’yakında DİSK’in canına ot tıkanacak’’ derken DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler; tasarının anayasaya aykırı olduğunu bildirerek işçi sınıfının DİSK’in kapatılmasına izin vermeyeceğini dile getirir.

‘’Önüne geçilmez coşkusuyla, birlikte yürümenin’’

TİP karşı çıksa da CHP’nin ikili tutumu, Adalet Partisi ve Güven Partisi’nin ise DİSK’e karşı tavır alması yasa tasarısını meclisten geçirir. Bunun üzerine Kemal Türkler, 14 Haziran’da işçi temsilcilerinin ve sendika yöneticilerinin katılacağı bir toplantı organize eder. DİSK geri adım atmayacaktır. Toplantıda direniş kararı alınır. 15 Haziran sabahı Marmara ve Kocaeli bölgesinde DİSK’in örgütlü olduğu işyerlerinde işçiler önce iş durdurup eylem başlatır. Sonra kent merkezlerine doğru yürüyüşe geçerler. Bu öyle bir yürüyüştür ki her adımda katlanarak, an be an büyüyerek devam eder. Yaklaşık 70 bin işçi ve 113 işyerinin katıldığı bu yürüyüş kendini ertesi güne devrederek günü bitirir. 16 Haziran sabahı ise sayı çok daha fazladır. Yüzlerce işyeri ve yaklaşık 150 bin kadar işçi İstanbul, Gebze ve İzmit’te yeniden yollarda ve meydanlardadır. Emniyetin her türlü engelleme çabalarına, köprülerin açılıp vapur seferlerinin durdurulmasına rağmen yürüyüş ilerler. Türk-iş direnişi lanetleyip ‘’kızıl ihtilalin provası’’ olarak görse de eylemlere Türk-iş üyesi çok sayıda işçi ve işyeri de katılır.

Bunun üzerine İçişleri Bakanı DİSK yöneticileriyle bir toplantı gerçekleştirir ve akşam saatlerinde Kocaeli ve İstanbul’da sıkıyönetim ilan edilir.  DİSK’e bağlı sendikaların temsilciklerinde aramalar gerçekleştirilerek yöneticileri gözaltında alınır. Fakat ilan edilen sıkıyönetim kararına rağmen işçiler eylemliliklerini sürdürür. Toplamda 5090 işçi işten atılır. Sıkıyönetim askeri mahkemeleri kurulur. 260 kişi hakkında 69 dava açılır.

Gerçekleşen büyük direnişin etkisiyle Anayasa Mahkemesi, TİP’in başvurusunu kabul ederek, yeni sendika yasasını “Anayasaya aykırılık” gerekçesiyle iptal eder. İşçiler büyük bir zafer kazanır. Emekçilerin önce kendilerine sonra da örgütlerine güveni artar. Ki bu güven 1976 yılında Devlet Güvenlik Mahkemelerinin yeniden getirilmesine karşı günler süren bir direniş gerçekleştirecek ve yasayı geri çektirecektir.

‘’Omuz omuza olmak verimli bir ırmak gibidir.’’15-16 Haziran büyük işçi direnişi kitaplara, film ve tiyatro oyunlarına konu olurken kazanılan zaferin en güzel şiirlerinden birini şair Kemal Özer yazacaktır. ‘’omuz omuza olmak verimli bir ırmak gibidir. / yeni tohumlar saçar geçtiği tarlalara.’’

Hala durur o akşam, belleklerinde,

mayalanır durur, birlikte bakmanın derinliğiyle.

önüne geçilmez coşkusuyla, birlikte yürümenin

bir ağızdan söylemenin güzelliğiyle bir şarkıyı

birlikte sahip çıkmanın bir ülkeye

bir hesabı birlikte ödetmenin

“düşen kalır, bırakın ağlamayı”

demenin kutsal ve hüzünlü aleviyle

yaşayıp durur o haziran akşamı.

Birlikte baktılar her şeye,

tek tek bakınca göremedikleri.

İçine giremedikleri evlere baktılar,

bir yabancı gibi sığındıkları parklara.

bir ucundan geçip de yalnızlık çektikleri

koca koca alanlara

tutamadıkları inceliklere baktılar

ellerinin nasırıyla,

kaçırılan değerlere baktılar, korunan bankalara.

Önlerine çıkarılan parmaklıklar

demirden değildi artık.

kendi sesleriyle konuşmuyorlardı

ağızlar karşılarında.

ve yerlerinde başka bir şey

dikilip duruyordu engellerin.

Yani korunan ve kaçırılan neyse

oydu yollarını tıkayan da,

üstlerine çeviren de oydu namluları.

Apaçık gördüler kim neyin hizmetinde,

gördüler kendi eğittikleri demir

düşman edilmiş ellerinin emeğine,

suyuna ter kattıkları çeliğin

gördüler çevrildiğini göğüslerine.

Ürettiği ne varsa, daha özgür,

daha yoğun, daha anlamlı yaşamak için,

esirgendiğini gördüler insandan.

ve kavgasız elde edilemeyeceğini hiçbir şeyin.

Birlikte yaratılanı birlikte devşirip

evlerine dönenlerin o haziran akşamında

her sokağa çıkışları bir gerçeği belirtir:

Yaşamın güç ve onurlu kavgasında

omuz omuza olmak verimli bir ırmak gibidir.

yeni tohumlar saçar geçtiği tarlalara.

yürekleri yeni zaferlerle doldurur.

Ve birlikte duyulacak yeni sevinçlere kadar

o haziran akşamı mayalanır durur.

Reklam

Önceki Haberler

İSİG Meclisi’nden genç işçiler raporu: Yoksulluk, güvencesizlik ve geleceksizlik kıskacında 2500 genç işçi yaşamını yitirdi

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi son on yılda yaşanan genç işçi ölümlerinin çarpıcı verilerini…

19 Mayıs 2024 19:09

Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde darbe girişimi

Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde, ordu, sabah saatlerinde başlayan bir darbe girişiminin güvenlik güçleri tarafından bastırıldığını duyurdu.

19 Mayıs 2024 18:47

“Yeni Kaledonya’nın emperyalizme karşı bağımsızlık mücadelesinin yanındayız”

Türkiye Komünist Hareketi, Yeni Kaledonya'da Fransız emperyalizmine karşı yürütülen bağımsızlık mücadelesini destekleyen bir açıklama yayımladı.

19 Mayıs 2024 18:40

Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında 7 şüpheliye tutuklama talebi

Ankara Cumhuriyeti Başsavcılığı, Ayhan Bora Kaplan suç örgütü soruşturması kapsamında aralarında emniyet görevlilerinin de bulunduğu…

19 Mayıs 2024 18:29

İran Cumhurbaşkanı Reisi’yi taşıyan helikopter kaza yaptı: Reisi ve İran Dışişleri Bakanı’na henüz ulaşılamadı

Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin konvoyundaki helikopterlerden biri kaza geçirdi. Yardım ekipleri kazanın yaşandığı bölgeye ulaşmaya çalışıyor.…

19 Mayıs 2024 18:24

Hafıza-i Beşer | 18 Mayıs 1973: İbrahim Kaypakkaya işkencede katledildi

Dört ay boyunca süren sorgulaması sırasında defalarca işkenceye maruz kaldı. Mahkemeye çıkartılmasına az bir zaman…

18 Mayıs 2024 14:47
Reklam