Cerrahpaşa Tıp, depremde yıkılma riski nedeniyle kısmen kapatıldı
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Rektörü Prof. Dr. Nuri Aydın, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin Fatih’te bulunan yapılarda yapılan değerlendirmeler neticesinde tüm dahili ve cerrahi bilimleri içerisinde barındıran toplam 17 ayrı binadan oluşan Monoblok binalar kompleksi ile Uğur Derman binası, yemekhane binası ve öğrenci yurt binalarında deprem riski nedeniyle hizmetlerinin durdurulduğunu açıkladı.
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Rektörü Prof.Dr. Nuri Aydın, yaşanan son depremlerin ardından Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin Fatih’te bulunan binalarında yapılan değerlendirmeler sonucunda, riskli bulunan 17 binada sağlık ve eğitim hizmetlerinin durdurulduğunu açıkladı.
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Rektörü Prof.Dr. Nuri Aydın tarafından yapılan açıklamada, beklenen İstanbul depremi nedeniyle üniversitedeki İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinden oluşan bir heyetin görevlendirilerek Cerrahpaşa Yerleşkesindeki tüm yapıları değerlendirdiğini belirtti.
Açıklamaya göre, tüm dâhili ve cerrahi bilimleri içerisinde barındıran toplam 17 ayrı binadan oluşan Monoblok binalar kompleksi ile Uğur Derman binası, yemekhane binası ve öğrenci yurt binalarının emniyetle hizmeti yerine getirecek güvenlik seviyesine sahip olmadığı ve bu binaların risk taşıdığı tespit edildi.
Açıklamanın devamında şunlara yer verildi:
“Bu nedenle, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin ana omurga yapısını oluşturan yaklaşık 105 bin m2 ’lik kapalı alan hizmete devam edemeyecektir. Bu kapsamda, şu andan itibaren geçerli olmak üzere, Acil ve Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları birimi haricindeki sayacağım şu birimler devre dışı kalacaktır: – Dâhili ve Cerrahi Bölümlere ait Toplam 800 hasta yatağı, – 32 ameliyathane, – Yoğun bakım, kemik iliği ve diyaliz üniteleri, – Karaciğer ve böbrek nakil merkezi – Ayaktan sağlık hizmeti veren 117 birim ve ünite, – İleri düzey robotik cerrahi merkezi, – Endoskopi üniteleri, – İleri düzey girişimsel ve tanısal görüntüleme üniteleri ile birlikte tüm erişkin ayaktan ve yatan hasta kabulü ve tüm ameliyatlar durdurulmuştur.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, bundan böyle çelik konstrüksiyon yapılar, tarihi tescilli yapılar ve güvensiz bulunmayan betonarme yapılardan oluşan yaklaşık 75 bin m2 ’lik kapalı alanda faaliyetlerine devam edecektir. Bu alanlar, kısa süre içerisinde düzenlenerek Cerrahpaşa’da kısıtlı da olsa ayaktan hasta hizmetine yeniden başlanacaktır. Acil, medikal onkoloji ve radyasyon onkolojisi alanlarında sağlık hizmetleri imkânlar ölçüsünde devam edecektir. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ayaktan ve yatan sağlık hizmetleri bu durumdan etkilenmeyecek ve faaliyetlerine devam edecektir. Hastalarımızın yaşanan bu durumdan en az şekilde etkilenmeleri için ilgili kurumlar ile iletişim halinde gerekli tedbirler alınmaktadır.
Gelişen bu acil durum nedeniyle, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin eğitim ve sağlık hizmetinin kesintisiz devamı için gerek ulaşım, gerekse koordinasyon açısından Cerrahpaşa yerleşkesine yakın konumda bulunan Yeşilköy’de Atatürk Havalimanı komşuluğundaki Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum ve Afet Hastanesi’nin tamamının, yapım amacına uygun şekilde, geçici süreyle Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin kullanımına verilmesi konusunda gerekli görüşmeler yapılmıştır. Bilindiği üzere uzunca bir süredir kamuoyunun gündeminde olan Yeni Cerrahpaşa Projesinde de önemli bir aşamaya gelmiş bulunduğumuzu sizlerle paylaşmak istiyorum. Yaklaşık 220 bin m2 kapalı alandan oluşacak 1.etap hastane yapıları inşası TOKİ tarafından yaklaşık 1 ay önce ihale ilanına çıkılmış ve ihalesi de 28 Şubat 2023 tarihinde, yani yarın gerçekleştirilecektir. Bu ihalenin sonucu ile birlikte mevcut yerinde inşa süreçleri başlayacak olan Yeni Cerrahpaşa Projesi tamamlandığında, şu anda ülkemizin en üst düzey tıp eğitim merkezi ve aynı zamanda QS sınıflamasına göre dünyada ilk 500 içerisine yerleşmiş olan Cerrahpaşa Tıp Fakültemiz, hak ettiği eğitim ve sağlık alanlarına kavuşmuş olacaktır. Böylelikle gelecekte Cerrahpaşa kendi yerleşkesinde varlığını sürdürecektir.
Yaşanan bu süreçten yalnızca 3000’e yakın tıp fakültesi öğrencimiz ile 900 tıpta uzmanlık ve yan dal uzmanlık öğrencimiz değil, aynı zamanda Tıp Fakültesi’nin uygulama alanı olarak kullanan Üniversitemizin diğer birimleri olan Florence Nightingale Hemşirelik Fakültemiz, Sağlık Bilimleri Fakültemiz, Diş Hekimliği Fakültemiz ve Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’muzun da yaklaşık 4500 öğrencisi etkilenecektir. Yaklaşık 500 Öğretim Üyesi ve yardımcıları, 1250 Sağlık Personeli, 1000 işçi ve 600 idari personel kadrosuyla hizmet veren Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, eğitim ve hasta hizmetlerinde en az aksama ile sürecin sonuçlanması için gerekli tüm tedbirleri alarak organizasyonunu yapılandıracaktır.
Üniversitemiz Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden tamamen bağımsız olarak çalışan diğer özel branş hastanemiz olan Haseki Kardiyoloji Enstitüsü Hastanesi’nde yaşanmış ve az önce bahsettiğim gerekçelerle, 2 hafta önce ayaktan ve yatan hasta hizmeti durdurulmuştu. Bu hastanemiz için de ilgili mercilerden, geçici süreyle kullanılmak üzere Bahçelievler Devlet Hastanesi’nin uygun olan servisleri ve anjiyo üniteleri ile aynı ilçede yer alan İstanbul Fizik Tedavi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin ek hizmet binası talep edilmiştir. Halen kardiyoloji alanında Türkiye’deki en fazla sayıda tıpta uzmanlık öğrencisine eğitim hizmeti veren Haseki Kardiyoloji Enstitüsü Hastanesi, bu iki alan içerisinde yer alarak hizmetlerine devam edecektir. Kardiyoloji Enstitüsü Hastanesi’nin yeni binası ile ilgili süreçler de İPKB nezdinde ilerlemektedir. Cerrahpaşa’nın içine girdiği bu acil durum ve zorlu sürecin öğrencilerimizi, hastalarımızı ve çalışanlarımızı en az etkileyecek şekilde atlatılması için gereken tüm tedbirler ilgili kurumlarla birlikte alınmaktadır. Ülkemizin içinden geçtiği bu zor günleri hep birlikte aşacağımıza ve yaralarımızı birlikte saracağımıza inancım tamdır. Hepinize katılımınızdan ötürü teşekkür eder, sağlıklı günler dilerim.”
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin Fatih’te bulunan binalarının durumları, deprem riski konusuyla öğrenciler ve çalışanlar tarafından sosyal medyada tartışılmış, bazı binalarda yapısal tahribat gözlemlenmişti.
