Murat Bardakçı, Kuvâ-yi Milliye’den ne anlar!

Murat Bardakçı, ABD emperyalizmine karşı durup Vahdettin’e de hain diyebilecek mi?

Murat Bardakçı, Kuvâ-yi Milliye’den ne anlar!

Kamuoyunda tarihçi olarak tanınıyor. Ancak meslekten tarihçi değil. Gazeteci ve televizyon programcısı desek daha doğru. Tarih programları yapıyor. Aykırı şeyler söylemeyi marifet sayıyor. Söz konusu tarih olunca, “ezber bozduğunu” iddia eden Bardakçı, insanlara “cahil” muamelesi yapmayı ayrıca seviyor. Üstten bakan bir üslup bütün konuşmalarına sinerken, Osmanlı hayranlığı da gizlenemiyor.

Aslına bakarsanız 20 yılı aşkın süredir iktidar olan AKP’nin tarihçisi gibi. Cumhuriyet ile Osmanlıcılığı barıştırmaya çalışıyor, mistisizm ya da tasavvuf kokan yaklaşımlar sergilemekten geri durmuyor. Kısacası tarihi kendine göre eğip büküyor, ortaya karışık bir söylem dışında geriye bir şey kalmıyor.

Tarihi kendi ideolojisine göre eğip büken Murat Bardakçı, kendisiyle yapılan röportajda Hamas ile Kuvâ-yi Milliye’yi eşdeğer gördüğünü söyleyerek güya Hamas üzerinden Filistin davasına gönderme yapıyor. İngilizler, Fransızlar, İtalyanlar Türkiye’yi işgal etmiş, Filistin’i de İsrail! İşgale karşı verilen savaş ve bu savaşların öznelerini benzer bir şekilde değerlendirmek gerektiğini söylüyor. Filistin davasını sahiplenirken Hamas’a göz kırpıyor!

Aslında AKP’nin yandan destekçisi olarak AKP’nin resmi tezine gönderme yaparken cihatçı bir örgütü Kuvâ-yi Milliye ile eşdeğer hale getirerek şeriatçılığı, İhvancılığı ve asli olarak AKP’yi de aklamış oluyor. Erdoğan’ın örneğin Büyük Ortadoğu Projesi’nin Eşbaşkanı olduğu konusu zaten unutulmuşa benziyor!

Bardakçı yeni bir resmi tarih yazıyor. AKP eliyle kurulan “yeni rejimin” kodlarıyla konuşuyor. Ancak biraz açalım, çünkü bu yaklaşımın mantıki sonuçlarının da masaya konması Bardakçı’nın akıl yürütmesinin doğal sonucu olarak ele alınmak zorunda.

Filistin’in İsrail tarafından işgali bellidir ve karşı çıkılması gereklidir. Örneğin biz komünistlerin bu konuda tutumu da bellidir. Ancak Filistin işgalinde İsrail’in, arkasındaki ABD’nin, NATO’nun ve emperyalizmin de karşısında durulduğunu söylemek gerekmez mi? Eğer böyle ise NATO’nun genişlemesine yönelik olarak da görüşünü ifade etmesini beklemek çok mu didiklemek olur?

Ya da, örneğin, Filistin davası söz konusu olduğunda aynı şekilde FKÖ, FHKC ve FDHKC için de aynısını söyleyebilir mi? Ya da ülkemizde ABD üslerini basmaya giden Denizlerin ve Mahirlerin mücadelesine de saygı bildirecek mi?

Ya da Murat Bardakçı, işgalcilerin karşısında yurdunu savunanları sahipleniyorsa eğer, Kuvâ-yi Milliye karşıtı ve İngiliz işgal kuvvetleriyle işbirliği yapan sultan ve halife Vahdettin için de hain diyebilecek mi?

Ya da Siyonist ve Osmanlı vatandaşı olmayan Yahudilerin, Osmanlı topraklarında arazi almalarına Abdülhamit’in izin verdiğini, Filistin topraklarının bizzat Abdülhamit tarafından Siyonist Yahudi hareketine açıldığını da açık yüreklilikle söyleyebilecek mi?

Murat Bardakçı, Kuvâ-yi Milliye’yi anlayamaz. Kuvâ-yi Milliye emperyalizme, işgale ve saltanata karşı mücadelenin adıdır. Hamas ise Arap yurtsever/bağımsızlık hareketine karşı bizzat emperyalizm tarafından desteklenmiş İhvancı hareketin bir koludur. İkisini aynı şekilde görmek, aslında tarihi gerçekleri görememek anlamına geliyor

Ama asıl önemli olan ise şudur:

Büyük Ortadoğu Projesi Eşbaşkanlığı yapan AKP’nin kime hizmet ettiğini de söyleyebilecek cesareti var mı? Bugün Filistin’de ve Ortadoğu’da İsrail pervasızlığı varsa, bu yolu açan ABD ve İngiltere yapımı BOP değil miydi?