Reklam
Kategoriler: Köşe Yazıları

Devletin 30 yıllık borcu: Uğur Mumcu

Reklam

Halil Yeni

Kırşehir bozkır, Ankara soğuk, Türkiye yine karanlık bir dönemden geçiyor. Bir parça aydınlık istiyor insanoğlu, bir parça güneş diliyor toprak ve biraz su, tüm pisliği temizlemek adına azıcık su istiyor tarih. 1942 de doğuyor Uğur, Ankara’da büyüyor. Bakıyor memleket bir parça aydınlık bir parça gökkuşağına muhtaç, gazeteci olmaya karar veriyor. Ve bir pazar sabahı, Ankara kar altındayken, kar altındayken gün yüzüne çıkması gerekenler arabasına konulan bombanın patlaması sonucu, yaşamını kaybediyor.

Bir anadan doğma dört kardeşten üçüncüsü Uğur. Başarılı öğrenci. Onunki adaleti yoksul, terazisi yamuk bir ülkede avukat olma mücadelesi. Yer Ankara, okul Hukuk Fakültesi. 1965’de mezun. Mezuniyet sonra aynı üniversitede asistan,  sonra araştırmacı, sonra gazeteci, sonra yazar, sonra ölümsüzleşen herkes gibi…

Dönem 12 Mart. Bir yazısında “Orduya hakaret etmek” ve “Sosyal bir sınıfın öteki sosyal sınıflar üzerinde tahakkümünü kurmak” suçunu işlediği iddiasıyla tutuklanıp 7 yıl hapse mahkûm ediliyor. Yargıtay kararı bozuyor. 1 yıl yatıyor cezaevinde. Sonra askerlik çalıyor kapısını. ‘’Gitmeliyim’’ diyor. Yedek subay olarak yapması gerekirken, ‘’Çok gizli’’ mührü olan dosyada hakkında yazılanlardan dolayı 1972-1974 yılları arasında resmi tanımıyla askerliğini “Sakıncalı piyade eri” olarak tamamlıyor.

1976’da koca, evlenmiş Şükran Güldal Mumcu’yla. 1977’de baba. İlk çocuğun adı Özgür… Özgürlüğü çocuğu gibi, çocuğunu özgürlük gibi seviyor. 1981 de Özge, ikinci çocuğu doğuyor.

İlk makalesi ‘’Türk sosyalizmi’’ ile Yunus Nadi ödülünü alıyor.  Yön dergisi ve Devrim gazetesinde yazdığı yazılarla adını duyuruyor.  Yeni Ortam gazetesinde köşe yazarlığı yaparak devam ediyor gazeteciliğe. Derken 1975’ten itibaren Cumhuriyet’te ‘Gözlem’ başlıklı köşesinde düzenli olarak yazı yazıyor. 1991 yılında ayrılıp bir süre Milliyet gazetesinde yazsa da Cumhuriyet gazetesindeki yönetim değişikliği üzerine 1992’de Cumhuriyet’e geri dönüyor.

1975 te ‘’Mobilya Dosyası’’ adlı ilk kitabını çıkartıyor. 1993 yılında çıkan ‘’Kürt Dosyası’’  kitabına kadar tam 26 tane kitabı yayınlanıyor. Öldürüldükten sonra da vaktiyle yayınlanmamış 16 kitabına dostları hayat veriyor.  1962 yılında Yunus Nadi ödülünden, 1993 Gazeteciler Cemiyeti Basın Özgürlüğü ödülüne kadar 11 ödüle değer görülüyor. Hakkında farklı yazarlar tarafından onlarca kitap yazılıyor. 2009 ve 2010 yıllarında hayatını anlatan iki farklı belgesel yayınlanıyor.

Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993 yılında arabasına konan bombanın patlaması sonucu yaşamını yitirdi. Suikast sonrası inceleme yapan uzmanlar hiçbir delil bulamadıklarını bildirdi. Patlamayla etrafa dağılan ve cımbızla toplanması gereken deliller ise süpürgeyle süpürülerek yok edildi.  UM:AG Araştırmacı Gazetecilik Vakfı tarafından çıkarılan ‘İçimden geçen zaman’ adlı kitapta, Güldal Mumcu, eşi Uğur Mumcu’nun katledilmesinin ardından yaşadıklarını yazmış, dönemin Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcısı Ülkü Çoşkun’la yaptığı görüşmelerde kendisine “Bu işi devlet yapmıştır. Siyasi iktidar isterse çözer.” “Bana olayı aydınlatmam konusunda yazılı emir verilirse olay çözülür” dediğini belirtmişti. Dönemin Başbakanı Süleyman Demirel, Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü ve İçişleri Bakanı ise Güldal Mumcu’yu ziyaretleri sırasında “Cinayeti çözmenin, devletin namus borcu olduğu”nu belirtip söz vermişti. Yıl 2023. Aradan tam 30 yıl geçti. Devlet borcunu hala ödemedi.

Uğur Mumcu’nun ardından çok şey yazılıp çok şey söylendi. Şair Ali Çınar’ın yazdığı ve Selda Bağcan’ın seslendirdiği ‘’Uğurlar Olsun’’ ezgisi toplumsal bir seslenişe dönüşerek hafızalar da silinmez bir yer edinirken, Ataol Behramoğlu’nun yazdığı şiir Mumcu’nun ölümsüzlüğünü ilan etti.

*Günümüzde insan olmanın / Çok ağır bedeli var / Ya parçası olacaksın alçaklığın / Ya seni parçalarlar

Oysa insan olmak / Çoğalabilmektir başkalarıyla / İnsansın, birinin canı yanarken / Seninde canın yanıyorsa

Bir bombayla canına kıyılan / Çoğalmasını bilen biriydi / Daha az Uğur Mumcu’yduk dün / Daha çok Uğur Mumcu’yuz şimdi

*Uğur’a Ağıt Değil Övgü

Reklam

Önceki Haberler

Metro İstanbul’da TİS çıkmaza girdi

Metro İstanbul’da Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde işveren tarafından herhangi bir teklif sunulmaması üzerine Demiryol-İş Sendikası'na…

9 Nisan 2025 00:29

Kadıköy’de dayanışma sahnesi kuruldu

Tutuklanan arkadaşlarının serbest bırakılmasını talep eden üniversite öğrencileri Kadıköy Festival Park'ta dayanışma sahnesi kurdular

8 Nisan 2025 22:24

Laiklik Meclisi tarafından hazırlanan Şubat 2025 Laiklik İhlalleri Raporu yayımlandı

Laiklik Meclisi İzleme Merkezi tarafından düzenli periyotlarla hazırlanan Laiklik İhlalleri Raporu'nun Şubat 2025 dönemine ait…

8 Nisan 2025 18:21

ABD, Türkiye’yi İran, Rusya ve Çin’e karşı konumlandırmayı planlıyor

ABD Başkanı Donald Trump'ın Türkiye Büyükelçisi adayı Thomas Barrack, ABD Senatosu Dış İlişkiler Komisyonunda yaptığı…

8 Nisan 2025 17:31

Protestolara katılan 819 yurttaşa kamu davası açıldı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Ekrem İmamoğlu ve çalışma arkadaşlarının gözaltına alınıp tutuklanmasının ardından süren eylemlere katılan…

8 Nisan 2025 17:17

Silivri’de Tutuklu öğrenciye şiddet iddiası: Uykusundayken saldırdı

İBB'ye yönelik operasyonların ardından başlayan protestolarda tutuklanan öğrencilerden birinin cezaevinde saldırıya uğradığı iddia edildi. Yaşananları…

8 Nisan 2025 17:03
Reklam