Laiklik Meclisi, bugün Ankara’da İ.T.Ü Evi’nde düzenlediği basın toplantısı ile Eşit, özgür bir ülke için laiklik bildirgesi’ni ilan etti. Laiklik Meclisi sözcüleri Ömer Faruk Eminağaoğlu, Umut Kuruç ve Berkay Çelen düzenlenen basın toplantısında Laiklik Meclisi’nin hedeflerini ve mücadele başlıklarını aktarırken, “Eşit, özgür bir ülke için laiklik bildirgesi” kamuoyu ile paylaşıldı.
Umut Kuruç’un okuduğu bildirgede “Laiklik Meclisi bir imza kampanyası olarak yola çıkmadı. 100. yılında Cumhuriyet’in tarihsel haklılığına dayanıyor. Akıl açıcı bir görev üstlenen ve gericiliğe karşı mücadele eden bir yapı olarak yoluna devam etmesini hedefliyoruz.” denilerek şunlar kaydedildi:
“Yirmi yılın aşkın süredir ülkemiz topyekûn bir gerici kuşatmanın önemli bir aşaması ile karşı karşıyadır. 100. yılında Cumhuriyet’in pek çok kazanımı yok edilmiştir. Ülkemizin, idari, hukuki ve toplumsal yapısını değiştirme amacıyla atılan adımlarla toplumsal yaşamın güvencesi olan laiklik ayaklar altına alınmakta hatta açık bir biçimde tasfiyesi hedeflenmektedir. Toplum, dini kurallarla yeniden yapılandırılmakta, halkımız tarikat ve cemaat ağlarıyla kuşatılmaktadır. Bilim hurafelerle, hukuk şer’i hükümlerle, yurttaş tebaa, halk ümmet ile ikame edilmeye çalışılmaktadır.
Siyasi iktidar, TBMM bileşiminden de güç alarak “Yeni Türkiye” ifadesiyle kurduğu rejimin Anayasası’nı hazırlama niyetini açıkça ortaya koymaktadır. Yeni Anayasa’nın laikliğin tasfiyesi anlamına da geldiği bilinmektedir.
Bütün bu gerici hamleler ve artan saldırılara karşı gericiliğe karşı laiklik ve aydınlanma mücadelesi çok önemli hale gelmiştir. Ülkemiz topraklarında ve Cumhuriyet’in kurucu değerlerinde var olan direncin örgütlenmesi tarihsel bir sorumluluktur. Uygarlık ve aydınlanmanın korunması ve sağlamlığı laikliğin ödün verilmez yüksek değerinden başlayacaktır. Bu nedenle “Laiklik Meclisi” adı altında buluştuk.
Laikliği toplumun ilerlemesi için temel unsur olarak gören; insanın özgürlüğünün ancak laik bir anayasal ve hukuki zeminde, laik bir toplumda gerçekleşebileceğini ve gericiliğin en çok emekçi ve yoksulları baskı altına aldığını düşünen yurttaşlar olarak bir araya geldik.
Laiklik Meclisi bir imza kampanyası olarak yola çıkmadı. 100. yılında Cumhuriyet’in tarihsel haklılığına dayanıyor. Akıl açıcı bir görev üstlenen ve gericiliğe karşı mücadele eden bir yapı olarak yoluna devam etmesini hedefliyoruz.
Uzun süredir laikliğe farklı kesimlerden yönelen saldırılar ve bunun yarattığı kafa karışıklığı da düşünüldüğünde, Laiklik Meclisi bir fikri barikat oluşturacak ancak savunma hattından ibaret bir konumlanmayla kalmayacaktır. Aynı zamanda laiklik mücadelesinin önünü açacak şekilde toplumsal bağlar kuran, ayakları yere basan, bir dinamik yaratarak topluma cesaret ve umut veren bir mücadele hattı oluşturulacaktır.
Laiklik özgürlüktür. Sadece din ve devlet işlerinin ayrılmasına indirgenemez. Ön veya ardıl eklerle niteliği zayıflatılamaz, içi boşaltılamaz. Laiklik emekçilerin dünyayı ve içerisinde yaşadıkları düzeni anlama ve değiştirme iradesidir, yaşamsaldır.
İdari yapının, yasaların ve normların Ortaçağ kalıplarına hapsedilmediği; bugünün ve geleceğin kuşaklarında uygarlık değerlerinin, aklın, bilimin ve sorgulamanın esas olduğu; toplumsal yaşamın tebaa değil, yurttaşlık esaslı kurulduğu; yurttaşlığın haklar mücadelesi anlamına geldiği; kadın-erkek eşitliğinin mutlak ve temel insan hakkı olduğu bilinciyle hayatı ileri doğru değiştirme iradesinin ortaya koyulabileceği; aklın ve iradenin özgür olabileceği koşullar laiklik zemininde yükselir. Bu nedenlerle yaşanabilir, eşit ve özgür bir ülkenin inşası için hedefimiz laikliği kazanmaktır. Laikliği kazanmak geleceği kazanmak, eşitlikçi bir topluma yürüyüş, özgür bir yaşama atılmış adımdır.”
“LAİKLİĞİ KAZANMAK GELECEĞİ KAZANMAK İÇİN ÖNEMLİ BİR ADIMDIR”
Laiklik Meclisi’nin hedefleri ve mücadele başlıkları ise şöyle sıralandı:
Bu koşullar altında, Laik Cumhuriyet yerine gerici bir baskı rejimi özlemi içerisinde olanlar ve Mayıs 2023’te ortaya çıkan TBMM bileşimi Anayasa yapamaz. Egemenliğin Ortaçağ kalıntısı olan tarikat ve cemaatlere değil, halka ait olduğu, yurttaş ve evrensel insan haklarının, özgürlüklerin, hukukun, toplumun ve bütün kurumların ileri doğru gelişiminin güvencesi olan laik bir anayasanın niteliklerini ortaya koymak Laiklik Meclisi’nin en önemli görevleri arasında yer almaktadır. Laiklik Meclisi yeni anayasa adı altında laikliğin tasfiyesine ya da içi boşaltılarak kağıt üzerinde bırakılmasına karşı çıkacak ve bu yönde sözünü söyleyecektir. Bu amaçla Laiklik Meclisi bünyesinde “Anayasa Komisyonu” kurularak konu ile ilgili çalışmalara başlayacaktır.
Laikliğin tasfiye edildiği bu koşullarda, hukukun temelinin laiklik olduğunu, yasama, yürütme, yargının birbirinden bağımsız güçler olarak işlemesi gerektiğini, bu temelde laik hukuk sisteminin niteliklerini ortaya koymak Laiklik Meclisi’nin bir diğer görevidir.
Çocukların ve gençlerin akıl ve bilim yoluyla, sorgulayan kuşaklar haline gelmesinin ve dünyayı değiştirme iradesi kazanabilmesinin koşulu ancak ve ancak laik ve bilimsel bir eğitim sistemiyle mümkündür. Bu bağlamda Laiklik Meclisi şu başlıklarda ve ilkeler çerçevesinde çalışmalar yapacak ve mücadele edecektir:
– Öğretim Birliği Yasası ile laik bilimsel eğitim ve bunu sağlayacak müfredat uygulanmalıdır.
– Başta kız çocukları olmak üzere yoksul emekçi çocuklarını eğitimden koparan 4+4+4 yapılandırması iptal edilmelidir.
– Diyanet İşleri Başkanlığı’na, tarikatlara, cemaatlere ve bunların uzantılarına, yasa dışı olarak varlıklarını devam ettiren medreseler ve sıbyan mekteplerine eğitimden el çektirilmelidir.
– Hizmet ve yardımlaşma adı altında bütün özel kurum, dernek ve vakıfların kurduğu çocuk yuvaları, yetiştirme yurtları, dershaneler, sevgi evleri vb. devletleştirilmelidir. Destek ve koruma hizmeti devlet tarafından sağlanmalıdır.
– ÇEDES ile birlikte Diyanet İşleri Başkanlığı ve tarikat uzantılarıyla yapılan protokoller iptal edilmelidir.
– Tarikatlara ve uzantılarına ait yurtlar devletleştirilerek gençlere dayatılan gerici baskı dağıtılmalıdır.
– İlköğretimden başlamak üzere karma eğitimi hedef haline getiren söylemlere ve uygulamalara son verilmelidir.
– Zorunlu din dersleri kaldırılmalıdır. Seçmeli ders adı altında din dersi dayatmasından derhal vazgeçilmelidir.
– Eğitimde laik ve bilimsel bir yapı kurulmalıdır.
Bu çalışmaların ilk adımı olarak Laiklik Meclisi bünyesinde “Karma Eğitim Komisyonu” ve “ÇEDES İzleme Komisyonu” kurulmaktadır. Bu komisyonlar her iki başlık üzerinden laiklik karşıtı atılan adımlar ile ilgili çalışmalar yürütecek, basın açıklamaları yapacak ve raporlar hazırlayacaktır.
Türkiye’nin eşit, özgür ve aydınlık geleceği bu bakış ve niyetlerin ortadan kalkmasına bağlıdır. Bunları topluma hatırlatmak ve bunun için çalışmaları teşvik etmek Laiklik Meclisi’nin ana görevleri arasındadır. Bunun için Laiklik Meclisi şu başlıklar çerçevesinde sözünü söyleyecektir:
– Cemaat ve tarikatların “sivil toplum kuruluşları” olarak adlandırılan uzantılarının belediyeler ve siyasi iktidar aracılığıyla topluma ve özellikle kadınlara yönelik “projeleri” ile “sosyal yardımlar” adı altında örgütlenmelerine son verilmelidir.
– Benzeri şekilde siyasi iktidar ve gerici belediyeler eliyle yürütülen, toplumsal yaşamı haremlik selamlık esasına göre düzenleyen, kadınları toplumsal yaşamdan yalıtan uygulamalara son verilmelidir.
– Anayasa’nın laiklik ilkesi ayaklar altına alınarak çıkarılan ve müftülere nikâh kıyma yetkisi veren yasa iptal edilmelidir.
– Kadınları aşağılayan, kılık kıyafeti nedeniyle düşman gösteren ve şeriat kurallarına göre kadın tanımı yapan haber ve yorumlarla gericiliği meşrulaştıranların bu söylemleri kabul edilemez.
– DİB ve Diyanet Vakfı’nın laiklik karşıtı faaliyetleri, istihdam sayıları, bütçe ve kaynaklarını takip ederek, hazırlanan raporları kamuoyu ile paylaşacaktır.
– Tarikat ve cemaatler dağıtılmalı, faaliyet yürüten uzantıları kapatılmalı, işgal ettikleri devlet kademelerinden, hukuki mekanizmalardan ve toplumsal alanlardan çıkarılmalıdır.
– Bu yapıların dinsel kisve altında kurdukları maddi örgütlenme engellenmeli, devlet ya da siyasi iktidar aracılığı ile elde ettikleri maddi kaynakların kesilmesi gerekmektedir.
– Bu yapıların toplumsal, siyasal ve bürokratik kademelerdeki varlıkları ve faaliyetleri, laikliğe dönük saldırıları, mali ve siyasi ilişkileri Laiklik Meclisi’nin takip merkezinin en önemli başlıkları arasında yer alacaktır.
– Tarikatların, cemaatlerin ve gerici vakıfların adının anıldığı en önemli olaylar arasında tacizler, tecavüzler, şiddet, intiharlar, çocuk istismarları ve tarikat örgütlenmesi adı altında ortaya çıkan çarpık ilişkiler yer almaktadır. Laiklik Meclisi tarikatlar ve cemaatler yüzünden farklı şekillerde mağdur olan yurttaşların, kadınların ve çocukların davalarının takip edilmesini kendine önemli bir görev olarak bellemektedir.
Bu haber en son değiştirildi 8 Ekim 2023 14:52 14:52
Dokuzuncu olağan kongresini gerçekleştiren Saadet Partisi'nde genel başkanlık için Kayseri milletvekili Mahmut Arıkan ile İstanbul…
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, PKK lideri Abdullah Öcalan için yaptığı çağrının yankıları sürüyor. Cumhurbaşkanı…
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında çıkardığı…
ABD'li Senatör Lindsey Graham, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve eski Savunma…
Kadına yönelik şiddeti tek başına biyolojik bir mesele olarak erkek saldırganlığıyla açıklamak en hafif tabirle…
Bu düzen çürümüştür. Şimdi bu çürümüş düzeni yeni anayasa ile tescillemek istiyorlar. Medeni kanunu tartışmaya…