10 Ekim 1987: Behice Boran hayatını kaybetti…
Behice Boran’ı ölümünün 36. yılında saygıyla anıyoruz...
Behice Boran, 1910 yılında Bursa’da dünyada geldi. Ailesi, Yunan işgali sonrası İstanbul’a göç etmişti. Burada büyüyen Boran, şimdiki ismiyle Robert Koleji’nden birincilikle mezun oldu ve Manisa Ortaokulu’nda bir süre İngilizce öğretmenliği yaptı. Daha sonra Michigan Üniversitesi’nden gelen burs imkanıyla eğitimi için Amerika’ya gitti.
Sosyalizmle tanışmasını ve sosyalizm için mücadele gerekliliğini aynı anda yaşamış, uzun yolun yürüyüşüne buradan başlamıştı. O zamanlar için, “Doktora adayı arkadaşımla sosyoloji konusunda sistemler bakımından tartışırken o bana Marx’tan ve Marksizm’den söz etti. Ve ben okuyayım öğreneyim dedim kendi kendime… Marksizm bütün dünyamı değiştirdi. Bütün çelişkiler çözüldü. Her şey yerli yerine oturdu sistematik ve tutarlı bir şekilde. Ve müthiş ferahlama, müthiş bir rahatlama ve bir sevinç duydum…” diye bahsetti.
Doktorasını tamamladıktan sonra 1939’da Türkiye’ye döndü ve DTCF’nin sosyoloji bölümünde doçent olarak göreve başladı. Bu dönemlerde TKP’ye üye olmuş, Ankara Yüksek Tahsil Gençleri Derneği’nin sorumluluğunu yürütmüştü. DTCF’deyken Niyazi Berkes, Pertev Naili Boratav, Muzaffer Şerif Başoğlu, Adnan Cemgil ile birlikte, Yurt ve Dünya ile Adımlar dergilerini çıkarttılar. 1948’de ise Pertel Nail Boratav, Niyazi Berkes ve Mediha Berkes ile beraber görevinden uzaklaştırıldı.
1950 yılında Barışseverler Cemiyeti’nin kurucusu ve başkanıydı. Dönemin iktidarı DP’nin, Kore Savaşı’na asker göndermesi kararına karşı yayımladığı bildiri nedeniyle 15 ay hapis cezasına çarptırıldı ve dernek kapatıldı.
1951 TKP tevkifatıyla bir müddet cezaevinde kaldı.
TİP’e 1962 yılında üye oldu. Sol ve sosyalizme dönük çeşitli yorumların geliştiği bu döneme kayıtsız kalmayıp, sosyalizm tutarlılığı ve bilimselliği üzerine değerli katkılar ortaya koyarak, Türkiye sosyalist mücadelesine ışık tuttu. TİP içindeki görüş ayrılıklarında ‘sosyalist devrim’ tezini, Marksizm-Leninizm prensibini ve işçi sınıfının öncülüğünü kararlılıkla savunan taraf oldu Behice Boran.
1965’te Urfa milletvekili olarak girdiği mecliste; Bütçe Kanunu tasarıları görüşmelerinde, Gecekondu Kanun Tasarısı’nda, ABD- Türkiye ilişkilerinin gözden geçirilmesine dair gensoru önergesinde, deprem felâketi nedeniyle deprem öncesi davranışlar ve depremden sonraki plânsız, programsız ve yetersizliği hakkında gensoru açılmasına dair önergede, Kıbrıs İkili Anlaşmalar ve Türkiye’deki Amerikan üsleri meseleleri ile ilgili dış politika konusunda Hükümet hakkında bir gensoru açılmasına dair önergelerde imzası bulundu.
1970 yılında 4. parti kurultayında TİP Genel Başkanı oldu.
12 Mart 1971 darbesiyle birlikte parti kapatıldı, Behice Boran 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 1974’te çıkan genel afla serbest bırakıldı ve 1975’te TİP tekrar açılarak başkanlığa seçildi.
12 Eylül 1980’de ev hapsinde kaldı; partinin kararı ve geleceği nedeniyle yurtdışına çıktı. 1981’de vatandaşlıktan çıkarıldı.
Yurtdışında iken, ölmeden iki gün evvel TKP ve TİP’in birleşme kararı aldığını duyurdu.
10 Ekim 1987’de Brüksel’de hayatını kaybetti.
Behice Boran’ın dilimize çevirmiş olduğu Platon, Voysey Mirası, Sardalya Sokağı ve Hürriyet Yolu kitapları bulunmaktadır.