İBB’ye Mustafa Sarıgül, Şişli’ye oğul Sarıgül!

Burjuva düzende pek az belediyeyi haksızlık etmemek adına ayrı tutarsak; mahalli idareden ziyade imar ve rant paylaşımının idaresinden söz edilebilir pekâlâ. Sadece büyükşehirlerden de bahsetmiyoruz, örneğin İstanbul’un tekil tekil ilçelerinde bile dönen fırıldaklar genelde benzer, cirosu ise dudak uçuklatır. “Belediyecilik” o yüzden paylaşılamıyor partiler arasında.

İBB’ye Mustafa Sarıgül, Şişli’ye oğul Sarıgül!

Genel seçimlerin buharı hala ‘muhalif’ partilerin üzerinde tüterken; şimdi de yerel seçimler geldi çattı.
Burjuva düzende pek az belediyeyi haksızlık etmemek adına ayrı tutarsak; mahalli idareden ziyade imar ve rant paylaşımının idaresinden söz edilebilir pekâlâ. Sadece büyükşehirlerden de bahsetmiyoruz, örneğin İstanbul’un tekil tekil ilçelerinde bile dönen fırıldaklar genelde benzer, cirosu ise dudak uçuklatır. “Belediyecilik” o yüzden paylaşılamıyor partiler arasında.

Kürsülerden haykırılan ‘Aşkım İstanbul’ lafı boşuna değil yani. Aç karnına aşk da olmaz, meşk de.

Sadece “kadroya kimi aldın, kimi attın” da değil. Bu buzdağının yalnızca görülen kısmı. Bu işin bir de “imar” boyutu var. İmara açılacak alanlar, görmezden gelinecek kaçak katlar, aflar, imar barışları, dev inşaat projeleri için gösterilecek alanlar, biri bine katlayanlar… İşte size burjuva düzende aşk.

CHP’nin adaylarına ne yerel seçimlerde ne genel seçimlerde ne de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kefil olmadık. “Ehven-i şer” demedik, arkasından yürümedik, ille de “sosyalizmin sesinin biraz daha yükseltilmesi” dedik. Dolayısıyla yeni çekişmelerde de ne desteklemediğimiz Kılıçdaroğlu’ndan, ne de desteklemediğimiz Ekrem İmamoğlu (Özgür Özel) tarafındayız. Direksiyonu ortanın sağına kıran CHP’den hiçbir beklentimiz yok, tıpkı toplumun büyük çoğunluğunda olduğu gibi. Biz başka alem isteriz.

Rant deyince özellikle ‘sembol’ isimlerinden dolayı akla hemen Şişli gelir. Nasıl gelmesin?

Beşiktaş’ın stadının yanındaki Süzer Plaza’yı bilenler bilir. İmarda ‘yeşil alan’ olarak gösterilen bölgeye kondurdular dev gibi bir binayı. Ruhsat alınamadı, yıkım kararı çıktı; ama bir yolu bulundu. İlçelerin sınırları değiştirildi, Beyoğlu’ndan Şişli’ye bağlandı o parsel, yıkımlar bekletildi, izinler verildi. Boğaza saplanan hançerde Anavatan Partili eski İBB Başkanı Bedreddin Dalan’ın da, 94 seçimlerinde Şişli Belediye Başkanı seçilen yine Anavatan’lı Gülay Aslıtürk’ün de, 97’de Şişli Belediye Başkanı seçilen Cüneyt Akgün’ün de eli var. Sonra Mustafa Sarıgül geldi, duayeni de Bedrettin Dalan’dı. Malum, boynuz kulağı beş defa, on beş defa geçti!
Nereden aklımıza geldi bu mazi?

Cemil Candaş… Şişli’de Kent Kültür Merkezi’ne adı verilen, Şişli Belediyesi İmardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Cemil Candaş. 2016 yılında belediye binasındaki makamına gelen iki kişi silahla katletti. Candaş, Şişli’de hala faaliyet gösteren bir inşaat firmasının ruhsatlarını iptal etmesi üzerine öldürüldü. Ama o rant cenneti Şişli’de pek çok betonseverin ayağına basmıştı. Cinayet sonrası zanlılardan birinin mahkemede açık açık “Emir Sarıgül bana ‘İmar Müdürü olan Gürsel Akkoyunlu ve Hayri Başkanla görüşeyim, sen bana daha sonra uğra’” dediği, hatta oğul Sarıgül’ün 300.000 dolar(cık) para istediği yargı tutanaklarına girdi. CHP, son seçimlerde Sarıgül’ü affetti, vekil oldu. Oğul Sarıgül’ün Beykoz’daki “macera”ları unutuldu, İstanbul’un ilçelerinden kendisine yer bakılıyor.

Cemil Candaş’ın ağabeyi, kardeşini şu satırlarla hatırlattı sosyal medya hesabından:

“CHP içerisindeki tartışmalarla ilgili değilim. Bugün Cemal Canpolat’ın İstanbul il başkanlığına aday olduğunu basından öğrenince birkaç cümle yazma gereği duydum.

Şişli Belediyesi Başkan Yardımcısıyken rant çeteleri tarafından katledilen kardeşim Cemil Candaş’ı bazı imar vurgunlarına engel olmaması konusunda tehdit eden ilk kişi CHP il başkanı Cemal Canpolat’tı. Tehdidi boşa değilmiş, Kılıçdaroğlu’nun özel kalemi tarafından aranarak uyarılan Cemil Candaş’ın bazı dosyaları engelleme konusunda ısrar etmesi üzerine 40 gün sonra başına gelenleri birlikte yaşadık. İl başkanı olarak Cemil Candaş’ın katillerinin hesap vermesi konusunda hiçbir şekilde yanımızda durmayan Cemal Canpolat, şimdi yeni rant komisyonculuğu için yine aday olmuş. İl başkanı seçildikten sonra bize desteğini esirgemeyen Canan Kaftancıoğlu’nun bu durumda ne yapacağını merak etmiyor değilim. Kemal Kılıçdaroğlu’ndan beklentim, Cemal Canpolat’ı il başkanlığı yarışında desteklemesi hatta Mustafa Sarıgül’ü İBB başkanlığına, oğlu Emir Sarıgül’ü de Şişli belediye başkanlığına aday göstermesidir. İnanın hiç şaşırmam.”

İnanın hiç şaşırmayız.