İstek Vakfı öğretmenleri ücretlerinin erimesine, artan iş yüküne ve mobbinge karşı haklarını arıyor
İstanbul'da bulunan İstek Vakfı Okulları'ndaki öğretmenler hakları için mücadele ediyor.
İstek Vakfı Okulları’nın İstanbul Şubeleri’nde çalışan eğitim emekçileri özlük hakları için örgütlendiklerini ve hakları için mücadele ettikleri duyuran bir basın açıklaması yayınladı.
Özel sektörde çalışan öğretmenlerin maaşlarının erimesinin, iş yüklerinin her geçen gün artmasının ve mobbinge maruz kalmalarının örneklerinin yaşandığı İstek Vakfı Okulları’nda çalışan eğitimciler hakları için mücadele ediyor.
Özlük haklarının iyileştirilmesi ve insanca yaşam koşullarının sağlanması için okul yönetimi ile iletişim kuran, daha önce bir mektup ileten İstek Vakfı öğretmenlerinin talepleri, Vakıf yönetimi tarafından görmezden gelinirken, öğretmenlerin örgütlenmesi ise işten atma gerekçesi olarak kullanılmaya çalışılıyor.
ÖĞRETMENLERDEN DAYANIŞMA ÇAĞRISI
Konuyla ilgili İstek Vakfı öğretmenleri bir açıklama yayınladı. Açıklamayı okurlarımız ile paylaşıyoruz.
“Özel sektörde çalışan öğretmenlerin maaşları enflasyon karşısında her geçen gün erimekte, iş yükleri artmakta, öğretmenler yoğun bir mobbinge maruz kalmakta, özlük haklarını kaybetmektedir. İstek Vakfı Okulları da öğretmenlerine bu mağduriyetleri yaşatan kurumlardan biri.
Bizler İstek Vakfı Öğretmenleri olarak birçok kampüste idarecilerimizle görüşüp taleplerimizi dile getirdik fakat karşılığında ‘Bekleyin, Vakıf halleder, Vakfa güvenin’ dışında bir cevap alamadık. Biz de bu süre zarfında Vakfımıza güvenerek beklemeye devam ettik. Uzun süre bekleyişin ardından Vakfa olan güvenimiz iyice kırılmaya başladı ve farklı kampüslerden öğretmenlerle bir araya gelerek WhatsApp grubu kurduk, taleplerimizi dile getiren bir dilekçe hazırladık ve bu dilekçeyi kampüsler adına mail adresleri açarak mail yoluyla ilgili kişilere göndermek istedik. Kurumumuzun itibarının zedelenmemesi adına bu süreci ve dilekçeyi sosyal medyada yayınlamama kararı aldık ve iyi niyet göstergesi olarak, 23 Ekim 2023 tarihine kadar kurumumuza zaman verdik.
Fakat İstek Vakfı idarecileri bu süreçte biz öğretmenlerle taleplerimizi görüşmek yerine öğretmen arkadaşlarımızı arayarak WhatsApp grubundan ayrılmalarını, ayrılmadıkları takdirde kurulu WhatsApp grubuna dahil olan öğretmenlerin örgüt üyesi olma gerekçesiyle tazminatları ödenmeksizin işten çıkarılacaklarını, öğretmenlerin yan yana gelmesinin suç olduğunu söylemiş ve bu yasadışı tehditleri İstek Vakfı avukatlarıyla görüşerek bizlere ilettiklerini belirtmişlerdir. İdarecilerin yönlendirdiği isimler Öğretmen Sendikası ile iletişim kurarak ısrarla sendikalı öğretmenlerin isimlerini öğrenmeye çalışmış ve Öğretmen Sendikası üyesi olduğu tahmin edilen öğretmenler işten çıkartılmakla tehdit edilmiştir. Son olarak ise İstek Vakfı Okulları’nın İstanbul’da bulunan 8 kampüsünden öğretmenlerin bir araya gelerek yazdıkları ve İstek Vakfı yönetimine mail yoluyla iletilmek istenen dilekçenin gönderileceği mail adresleri İstek Vakfı tarafından engellenmiştir(Farklı mail adresleri açarak gönderebildik).
Demokrat, ilerici bir kurum olmakla övünen ve bu yönüyle veliler ve öğretmenler tarafından sahiplenilen İstek Vakfı Okulları’nın hak talebiyle yan yana gelen öğretmenleri tehdit etmesini ve öğretmenleriyle iletişim yolarını kapatmasını kurumun kuruluş amacına ve ilkelerine yakıştıramadık ve üzüntüyle karşıladık. Buna rağmen iyi niyet göstermeye devam ederek İstanbul’da bulunan 8 kampüsün öğretmenleri olarak, dilekçede belirttiğimiz tarihe kadar kurumdan bir açıklama bekledik ve bu süreçte kuruma olan tavrımızı belirtmek üzere öğretmenler olarak siyah giyindik.
İstek Vakfı Okulları’nın bu taleplere sırtını dönmesi bizlerin bu mesajı sosyal medyaya taşımasına sebep olmuştur. Taleplerimiz haklı ve meşrudur. Bu süreçte Öğretmen Sendikası ile birlikte hareket ediyoruz. Sendika üyesi olmak öğretmenlerin yasal hakkıdır. Öğretmenlerin bu hakkını engellemeye çalışmak suçtur ve İstek Vakfı İdarecileri açıkça suç işlemektedir.
Bütün velilerimizi, mezunlarımızı ve kamuoyunu haklı taleplerimizde dayanışmaya çağırıyoruz.”