Laiklik Meclisi toplantısının sonuç metni yayımlandı: "3 Mart Laiklik Günü" kararı alındı
Toplantı sonucu alınan kararlar Laiklik Meclisi tarafından açıklandı. 13 maddelik karar metninde, meclisin önümüzdeki döneme ilişkin hedefleri ortaya koyuldu.
26 Kasım 2023 Pazar günü Ankara’da toplanan Laiklik Meclisi, kurulduğundan bugüne kadar ki çalışmalarını değerlendirmiş ve önümüzdeki dönemde atacağı adımlara dair bir dizi karar almıştı.
Toplantı sonucu alınan kararlar Laiklik Meclisi tarafından açıklandı. 13 maddelik karar metninde, meclisin önüzümdeki döneme ilişkin hedefleri ortaya koyuldu.
Alınan kararlar arasında, hilafetin kaldırılmasının, Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun çıkarılmasının ve Şer’iyye ve Evkaf Vekaleti’nin kaldırılmasının yıldönümü olan 3 Mart gününün “laiklik günü” olarak kutlanması var.
Laiklik Meclisi tarafından açıklanan toplantı sonuç metni şu şekilde:
26 Kasım 2023 Pazar günü Ankara’da toplanan Laiklik Meclisi şu ana kadarki çalışmalarını ele almış; hedefleri ve gelecekteki çalışmaları konusunda değerlendirmelerde bulunarak aşağıdaki kararları almıştır.
Laikliğe yapılan saldırılar her gün hızını artırarak sürmektedir. Siyasal iktidar, gelecek kuşaklar için büyük bir tehlike oluşturan; eğitimin gericileştirilmesi ve bilimsellikten uzaklaştırması yanında yurttaşlık temeline dayanan toplum yapısını da biat anlayışına dayalı tebaaya dönüştürmek istemektedir. Kadınlar için eşitlik ve özgürlüğü ortadan kaldıracak, haklarını ve yaşamlarını kıskaç altına alacak bir dönüşümün hedeflendiği ise apaçıktır. Bu saldırıların püskürtülebilmesi için toplumun aydınlatması, var olan tepkilerin çoğaltılması ve etkinleştirilmesi gerekmektedir. Bu çerçevede gerici saldırıların kanıksanmasının önüne geçerek bir mücadele hattının oluşturulmasına öncülük etmek Laiklik Meclisi’nin görevleri arasındadır.
1. İktidarın bu hedefinin gerçekleşmemesi için Laiklik Meclisi’nin toplumsal hakları yardım ve sadakalardan ayırarak anlatması, onurlu bir yaşamın ancak laiklikle olabileceğinin altını çizerek mücadele etmesi gerekir. Laiklik Meclisi, sosyal devlet ve eşitlikçi bir anlayış olmadan laiklik mücadelesinin eksik kalacağı ve dinci gericiliğin özellikle egemen sınıflar tarafından güçlü bir araç olarak kullanıldığının bilinciyle mücadelenin bu boyutunu da dikkate alacaktır. Özellikle piyasacılık ile gericilik arasında Türkiye’de yaşanan örtüşme, gerek siyasi iktidarın attığı adımlar gerek içi boşaltılan eğitim sistemi ile paralel ilerleyen dinselleşme gerekse tarikat ve cemaatlerin artık birer holdinge dönüşmüş oldukları gerçekleri üzerinden anlam kazanmaktadır. Bu bağlamda Laiklik Meclisi, başta iktisatçılar olmak üzere sosyal bilimcilerin bu mücadeleye katkı ve desteklerini sağlamak için bu başlıkta bir komisyon kurulması kararı almıştır.
2. Bu dönüşümün önemli bir ayağı olan hukuk alanı ve siyasal iktidarın “yeni Anayasa” hedefi ise, toplumu bekleyen can alıcı bir tehlikedir. Bu kapsamda; AKP iktidarının “sivil Anayasa” adı altına gündeme getireceği yeni Anayasa ya da olası Anayasa değişikliklerine ilişkin kesin bir karşı duruş gerekmektedir. Anayasal ve hukuki zemini yok sayan AKP iktidarının aslında yeni bir anayasa yapma meşruiyeti yoktur. Bununla birlikte, Anayasa’da laikliğin tasfiyesine yol açacak tüm girişimlere karşı Laiklik Meclisi sözünü söyleyecek, sesini yükseltecektir.
Laiklik Meclisi bünyesinde kurulan Anayasa Komisyonu çalışmalarına başlamış olup, söz konusu tartışmalar karşısında Laiklik Meclisi “yeni Anayasa’ya hayır” diyecek ve bu meclisin açıkladığımız nedenlerle Anayasa yapamayacağının altını çizecektir. Ayrıca, geçmişte Anayasa’nın laiklik ilkesine aykırı olarak yapılan yasal düzenlemeler ve KHK’lar ile ilgili de çalışmalar başlatılacaktır.
3. Bilimsel, laik ve parasız eğitime aykırı düzenlemeler, çocuklarımızın ve gençlerimizin çağdaş eğitim sisteminden uzaklaşmasına, onların tarikat ve cemaatlerin inisiyatifine bırakılmasına neden olmaktadır. Laiklik Meclisi, bilimsel ve laik eğitim sistemine aykırılık içeren uygulamalarla mücadele edecek, ayrıca çocuklarımızın ve gençlerimizin tarikat ve cemaatlerden kurtarılabilmesi için üzerine düşen görevleri yerine getirecektir. Laiklik Meclisi bünyesinde kurulan ÇEDES Komisyonu ve Karma Eğitim Komisyonu çalışmalarına başlamıştır.
Bu bağlamda:
– Zorunlu din dersi dayatması da dâhil olmak üzere gerici uygulamalara karşı hukuki girişimlerde bulunulacaktır.
-ÇEDES ve müfredatta yapılacak değişiklikler aracılığı ile eğitimin dinselleştirilmesi ve karma eğitime karşı atılan tüm adımlar ifşa edilerek bunlarla ilgili fiili ve hukuki adımlar atılacaktır. İki meclis üyemizin ÇEDES protokolüne karşı Danıştay’da açtığı dava izlenecek ve açılacak yeni davalara hukuki destek sunulacaktır.
– Eğitim alanında velilere ulaştırılmak üzere “Laik ve Bilimsel Eğitim için El Kitabı” hazırlanacaktır.
– Bakanlığın hazırlamaya çalıştığı müfredat değişikliği çalışmaları için “Program geliştirme biliminden yararlanılmadan böyle bir çalışma yapılamayacağı” belirtilerek bilimden uzak yapılan müfredatın işe yaramayacağı konusunda toplum bilgilendirilecektir.
4- Laikliği kadınları pasifize ederek yok ettikleri bilinciyle kadınların haklarını kısıtlamaya dönük gerici hamleler ve düzenlemeler karşısında mücadele edilmesi Meclis’in amaçları arasındadır. Bu kapsamda, Medeni Yasa’da yapılmak istenen değişiklikler ile aile hukukunda getirilmek istenen zorunlu arabuluculuğa dair kamuoyunu bilgilendirmek ve bu düzenlemelere karşı hukuki olarak yapılması gerekenler konusunda Laiklik Meclisi Medeni Hukuk Komisyonu çalışmalarına başlamıştır.
5- Tüm bu mücadele başlıklarında, karşımıza çıkan laiklik karşıtı uygulamaların izlenmesi ve raporlanması önem taşımaktadır. Bunun için Laiklik Meclisi İzleme Merkezi çalışmalarına başlamıştır.
Bu bağlamda ülkemizdeki laiklik karşıtı uygulamalar ve olaylar periyodik olarak kamuoyu ile paylaşılacaktır. Laiklik Meclisi, başta basın emekçileri, gazeteciler olmak üzere konuyla ilgilenen herkesi İzleme Merkezi ile iletişim içerisinde olmaya davet eder. İzleme Merkezi, aynı zamanda yurttaşların maruz kaldıkları veya haberdar oldukları laiklik karşıtı tüm girişimlerin iletilebileceği bir platform olarak yapılanmaktadır.
6- Meclis, daha görünür/bilinir/tanınır olmak için medya ile ilişkilerini güçlendirecek, ayrıca daha önce yapılmış laiklik çalışmalarını da içeren bir dokümantasyon merkezi/arşiv oluşturacaktır.
7- Laiklik Meclisi, Diyanet İşleri Başkanlığı, tarikatlar, gerici dernek ve vakıflar gibi kuruluşların gerek ekonomik gerekse toplumsal hayatta kapladıkları alana ve atılan adımlara karşı çıkış bildirgesindeki yaklaşımları çerçevesinde mücadelesini yükseltecektir. Bu mücadelenin en önemli ayaklarından biri ise, tarikat ve cemaatlerin başta yargı ve eğitim olmak üzere devlet içerisinde örgütlenmelerine karşı olacaktır. Bu amaçla barolar, avukat ve yargıç örgütlenmeleri ve eğitim örgütleri ile çeşitli çalışmalar düzenlenerek sonuçları kamuoyu ile paylaşılacaktır.
8- AKP iktidarı döneminde sağlık alanındaki gerici uygulamalar artmış, tarikatların sağlık alanındaki örgütlenmesi yükselmiş, gerek sağlık eğitiminde gerekse sağlık uygulamalarında bilimsellik terk edilmeye başlanmıştır. Gerici dönüşümle paralel olarak sağlıkta piyasalaşmanın önü daha da açılmaktadır. Bu bağlamda Laiklik Meclisi Sağlık Komisyonu kurulması karar altına alınmıştır.
9- Kültür sanat alanında var olan ilerici birikimin Laiklik Meclisi tarafından kucaklanması önem taşımaktadır. Bu bağlamda Meclis bünyesinde çalışma yürütecek ve sanatçıların laiklik için seslerini yükseltecekleri, üretim içinde olacakları bir komisyon kurulması karar altına alınmıştır.
10- Laiklik Meclisi, laiklik mücadelesinin daha yaygınlaşması amacıyla, tüm bu mücadele başlıklarında ilgili meslek örgütleri ve demokratik kitle örgütleri ile ortak çalışmalar yapmayı hedeflemektedir.
11- Toplantıda yapılan değerlendirmeler sonucunda, Türkiye’nin farklı noktalarında il temsilcilikleri kurma ya da illerde meclis üye toplantıları yapma gereği ortaya çıkmış olup bu konuda çalışmalar başlatılacaktır.
12- Laiklik Meclisi üyelerinin çeşitli bilimsel araştırmalar yapması (alan çalışmaları, bilim karşıtı çalışmaların bilimle çürütülmesi vb.), bilimsel bilginin başat olması, toplumsal kuram ile laiklik ilişkisinin ortaya koyulması, tarihten çeşitli örneklerle laikliğin neden gerekli olduğu konusunda kısa, anlaşılır metinler yazılması kararı alınmıştır.
13- Laiklik Meclisi, hilafetin kaldırılmasının, Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun çıkarılmasının ve Şer’iyye ve Evkaf Vekaleti’nin kaldırılmasının yıldönümü olan 3 Mart gününün “laiklik günü” olarak kutlanmasını karar altına almıştır. Bu doğrultuda çeşitli etkinlikler ve eylemler düzenlenmesi kararlaştırılmıştır.
Laiklik Meclisi, ülkemizde eşitlikçi ve özgürlükçü bir toplum yapısı için bugün ülkenin içinde bulunduğu gerici dönüşümüne karşı laikliğin yeniden kazanılmasının hayati bir önem taşıdığının altını bir kere daha çizmektedir.
Mücadelenin önü açıktır.