Reklam
Kategoriler: Mercek

MERCEK | 25 Kasım Demişken…

Reklam

“Bunca acıyla dolu ülkemiz için yapılacak her şeyi yapmak bir mutluluk kaynağı. Kollarını kavuşturup oturmak ise çok üzücü.”

Minerva Argentina Mirabal

1930 yılında Rafael Leonidas Trujillo askeri darbeyle Dominik Cumhuriyeti’nde iktidarı ele geçirdi. Önce halk oylaması ile devlet başkanlığı yaptı, sonra koltuğundan inmeyi reddederek, ABD’nin ve burjuvazinin de desteğiyle ülkeyi 31 yıl boyunca diktatörlükle yönetti. Tüm faşist diktatörler gibi, tutuklanmalar ve faili meçhul cinayetlerle ülkesini ‘dizayn etti’.

Elbette ABD ve burjuvazi destekli Trujillo dönemi halk için yoksulluk, açlık ve sefalet demekti. Dominik işçilerinin büyük çoğunluğu diktatörün topraklarında çalışıyordu; zaten ülke topraklarının büyük bir kısmı da kendisine aitti.

Trujillo’ya karşı zaman zaman özgürlük talepleriyle çeşitli ayaklanmalar oldu. Yazımızın konusu, 25 Kasım tarihinin bizler açısından anlamlarından biri olan Mirabal kardeşler, Trujillo’ya karşı mücadele eden bir yer altı örgütü olan -daha sonra adı Clandestina olacak- 14 Haziran Devrim Hareketi’nde örgütlendiler. Hareket, Küba’daki devrimci gelişmelerden etkilendi, bir vadede ciddi bir ivme kazandı. Mirabal kardeşler rejim tarafından pek çok kez hapse girdi, mülklerine el konuldu. 25 Kasım 1960’da Mirabal kardeşler, Trujillo’nun emriyle gizli polis tarafından pusuya düşürüldü. Kardeşlerden ikisine önce tecavüz edildi, sonra dövülerek vahşice öldürüldüler. Resmi kayıtlarda bu katliam ‘trafik kazası’ olarak geçecekti. Onların ölümüyle birlikte 25 Kasım, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Ve Uluslararası Dayanışma Günü olarak anıldı.

Emeğe, laikliğe, kadınların özgürlüğüne savaş açan; ülkemizi açlığa, sefalete, yoksulluğa, gericiliğe mahkûm eden AKP iktidarının 21 yıllık geçmişini düşünürsek, yukarıda özetini geçtiğimiz diktatörlük rejimi bize tanıdık gelecektir. AKP iktidara geldiği günden beri kadınlara karşı bir sınav vermektedir. Kadınların sokakta şiddete uğramasıyla, ev içi şiddetle, kadın cinayetleriyle hiçbir sorunu olmayan AKP, tersine şiddeti körükleyen, şiddetin sınıfsal kökenine dair adımlar atan bir noktada. Ülkemizde kadına yönelik şiddetin temelinde ilk olarak gericilik yatmakta. Kadınların sosyal hayatta var olmaması gerektiğini AKP bulduğu her fırsatta dillendiriyor; kadınların yeri evidir, kocasının dizinin dibidir diyor. Kadının görevlerinin çocuk bakımı, ev işleri, kocasına karşı sadakat olarak özetliyor. Şiddete uğrayan, katledilen kadınlara için ise ‘fıtrat’ diyerek, bizlere reva görülenleri hatırlatıyor.

Emekçi kadınları, iş yaşamında kendini var etmeye çalışan kadınları ise sermaye patronları bekliyor! Mobbingler, eşit olmayan ücret, çocuk bakımının ücretsiz kamu hizmeti olmaması, iş yerlerinde sömürü, baskı, taciz… Sermaye tarafından kadınlar ucuz iş gücü olarak görülüyor, iş yaşamında iki kat emek sömürüsüyle karşı karşıya kalıyor. AKP düzeni hem gericilik hem de emek sömürüsü sarmalıyla kadınları önce eve, ev işlerine; sonra da bu düzene biat etmeye, boyun eğmeye çağırıyor. Tam da bu yüzden ülkemizde bugün 25 Kasım’ın anlamı şiddete, sömürüye, gericiliğe karşı mücadele olmalıdır. Hem de bir gün değil, her gün mücadele olmalıdır. Ne demek istiyoruz? Kadınların işyerlerinde, fabrikalarda sermayenin sömürüsüne; toplumsal hayatta gericiliğe ve şiddete dur diyebilmesi ancak örgütlü gücümüzle mümkün. Mirabal kardeşlerden bizlere kalan en önemli ders: sömürüye, baskıya verilecek en önemli cevap, örgütlü mücadelemiz.

Bu haber en son değiştirildi 21 Kasım 2023 15:40 15:40

Reklam

Önceki Haberler

Mehmet Akif Ersoy’un tutuklanma gerekçesi belli oldu

Gazeteci Mehmet Akif Ersoy, tutuklanma gerekçesinin “uyuşturucu madde kullanımını kolaylaştırmak ve suç işlemek amacıyla örgüt…

11 Aralık 2025 17:56

DTCF’de öğrencilere faşist sadırı

Faşist çeteler, Ankara Üniversitesi DTCF'de okula pankart asan öğrencilere saldırdı. Yemekhane ve kütüphane için imza…

11 Aralık 2025 16:54

Erdoğan asgari ücret hakkında konuştu: Kefenin cebi yok

TİSK Genel Kurulu'nda konuşan AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, TİSK'in asgari ücret görüşmelerinde aktif rol üstlenmesini isteyerek,…

11 Aralık 2025 16:51

Duruşmaya ‘cuma namazı’ arası veren hakime İzmir Barosu’ndan tepki

İzmir Barosu, Menderes Adliyesi’nde görülen bir duruşmaya, hakimin "cuma namazı" arası vermesine tepki göstererek, “Laiklik…

11 Aralık 2025 16:39

Fatih Altaylı: Cezaevinden çıktıktan sonra günlük siyasi yorum programlarına devam etmeyeceğim

Silivri’de tutuklu bulunan gazeteci Fatih Altaylı’nın, tahliyesinin ardından günlük siyasi yorum programlarına dönmeme kararı aldığı…

11 Aralık 2025 16:35

Belediyelerin ruhsat yetkisi bakanlığa geçiyor

İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe…

11 Aralık 2025 14:40
Reklam