Okullarda 'fıtrata uygun' Türk sosyal hayatında aile dersine eğitimcilerden tepki

AKP'nin eğitimi gericileştirme politikalarının bir adımı olan "fıtrata uygun" Türk sosyal hayatında aile dersi hakkında Laiklik Meclisi üyelerinden tepki geldi. Yurtsever'e konuşan Yeliz Toy ve Özkan Rona, açıklanan müfredatın toplumun gericileştirilmesi ve laik cumhuriyetin tasfiyesi adımlarının bir parçası olduğunu ifade etti.

Okullarda 'fıtrata uygun' Türk sosyal hayatında aile dersine eğitimcilerden tepki

HABER MERKEZİ

Milli Eğitim Bakanlığı’nın açıkladığı “Türk sosyal hayatında aile” dersine tepkiler sürüyor. Ayet  ve hadisler içeren ders müfredatı, aile kurmanın ‘fıtrata uygun’ olduğunu ortaokul ve lise öğrencilerine ders olarak okutulacak.

AKP’nin laiklik karşıtı politikalarının bir parçası olan ders müfredatıyla ilgili Laiklik Meclisi üyeleri olan Eğitimci Yeliz Toy ve Özkan Rona, Yurtsever’e açıklamalarda bulundu.

Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy, MEB’in açıkladığı ders müfredatı ile ilgili “Her geçen gün laikliğe saldırıların arttığı, çağdaş toplum yapısından hızla uzaklaşarak dinselleşmenin hız kazandığı bir düzlemde, bir taraftan karma eğitim tartışmaları diğer taraftan ÇEDES gibi gerici protokoller artarak eğitim alanını kuşatırken MEB’in yeni müfredat hazırlığı ve müfredat içeriğinin dinselleşmesi şaşırtıcı değil ama kaygı vericidir” dedi.

“Evrensel değerlerle yetişmiş, çağdaş toplumun bireyi olma hedefinden her geçen gün uzaklaştırılan öğrenciler; sanatla, bilimle, felsefeyle buluşma imkanından yoksun bırakılırken İslam Hukuku, fıtrat, dini referanslara mahkum ediliyorlar” diyen Toy sözlerini “Yeni müfredatta dinselleşmenin artacağı, seçmeli ders adıyla kuşatmanın yoğunlaşacağı bu dersle ve içeriği ile de itiraf edilmiş oluyor” diye sürdürdü.

“LAİK CUMHURİYETİN TASFİYESİNİN YOL TAŞLARINI DÖŞEMEKTEDİR”

Yeliz Toy’un açıklaması şu şekilde:

Son günlerde Türk Medeni Kanunu’na yönelik tartışmaları artıran iktidar, paralel bir şekilde eğitim alanında da şeri hukuk’a geçişin hazırlıklarını yapmakta, yeni müfredata “Türk Sosyal Hayatında Aile” dersi koyarak kadınların kazanılmış haklarını, kadın-erkek eşitliğini, Laik Cumhuriyetin tasfiyesinin yol taşlarını döşemektedir

Her geçen gün laikliğe saldırıların arttığı, çağdaş toplum yapısından hızla uzaklaşarak dinselleşmenin hız kazandığı bir düzlemde, bir taraftan karma eğitim tartışmaları diğer taraftan ÇEDES gibi gerici protokoller artarak eğitim alanını kuşatırken MEB’in yeni müfredat hazırlığı ve müfredat içeriğinin dinselleşmesi şaşırtıcı değil ama kaygı vericidir.

Evrensel değerlerle yetişmiş, çağdaş toplumun bireyi olma hedefinden her geçen gün uzaklaştırılan öğrenciler; sanatla, bilimle, felsefeyle buluşma imkanından yoksun bırakılırken İslam Hukuku, fıtrat, dini referanslara mahkum ediliyorlar.

Yeni müfredatta dinselleşmenin artacağı, seçmeli ders adıyla kuşatmanın yoğunlaşacağı bu dersle ve içeriği ile de itiraf edilmiş oluyor.

Müfredatın tamamını gördükten sonra daha geniş değerlendirme yapmak mümkün olacaktır ancak Türk Medeni Kanunu’nundan, kazanılmış haklarımızdan, laik, bilimsel, kamusal eğitimden vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha ifade edelim.

İlericiler laiklik mücadelesini yükseltecektir.

“EĞİTİM SİSTEMİNİN GERİCİLEŞTİRİLMESİ ADIM ADIM SÜRDÜRÜLÜYOR”

Eğitimci ve Sendikacı olan Özkan Rona ise açıklanan müfredat ile ilgili ” Eğitim sisteminin çağ dışı fikir ve uygulamalarla düzenlenmesi, AKP iktidarının siyasal düzeni dinselleştiren uygulamalarına paralel olarak gerçekleştiriliyor” dedi.

“Bu dersin programı içerik bakımından, Adalet Bakanlığı tarafından düzenlenecek olan çalıştay ile tartışmaya açılacak Türk Medeni Kanunu’nda yapılmak istenen değişikliklerin düşünce kodlarını da deşifre etmektedir” diyen Rona “Siyasal iktidarın çağa ait bütün kazanımları geriletmek, laikliği yok etmek için attığı en tehlikeli adımlar eğitim sistemi üzerine gerçekleştirilen dönüşümlerdir. Çağdaş toplum düzenini dini esaslara göre yapılandırmak isteyen bu anlayışın 10 yaşındaki çocuklara dini nikahı, şer’i hukuku, örfi kuralları öğretmeye çalışması, yeni müfredat tartışmalarının da nasıl bir içerikle yapılacağını işaret etmektedir” ifadelerini kullandı.

Özkan Rona’nın Yurtsever’e yaptığı açıklama ise şu şekilde:

Türkiye’de eğitim sisteminin aşamalı olarak gericileştirilmesi süreci adım adım yürütülmektedir. Eğitim sisteminin çağ dışı fikir ve uygulamalarla düzenlenmesi, AKP iktidarının siyasal düzeni dinselleştiren uygulamalarına paralel olarak gerçekleştiriliyor. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından programı yayınlanan Türk Sosyal Hayatında Aile Dersi Öğretim Programı, çağdaş aile modelini tartışmaya açan, dinsel kurallara göre belirlenmiş aile modelinin tanıtımını yapan ağırlıkta oluşturulmuştur. Bu dersin programı içerik bakımından, Adalet Bakanlığı tarafından düzenlenecek olan çalıştay ile tartışmaya açılacak Türk Medeni Kanunu’nda yapılmak istenen değişikliklerin düşünce kodlarını da deşifre etmektedir. Program kapsamında şer’i hukuk düzenine genişçe yer verilmiş; miras hukuku, evlenme hukuku, kadın erkek eşitliği, dini nikah, şer’i ve örfi kurallar tanıtılacak, “Türk Medeni Kanunu’nun Türk aile yapısına yansıyan etkileri” başlığıyla Medeni Kanun’un içeriği okullardan başlayarak toplumda tartışmaya açılacaktır.

Siyasal iktidarın çağa ait bütün kazanımları geriletmek, laikliği yok etmek için attığı en tehlikeli adımlar eğitim sistemi üzerine gerçekleştirilen dönüşümlerdir. Çağdaş toplum düzenini dini esaslara göre yapılandırmak isteyen bu anlayışın 10 yaşındaki çocuklara dini nikahı, şer’i hukuku, örfi kuralları öğretmeye çalışması, yeni müfredat tartışmalarının da nasıl bir içerikle yapılacağını işaret etmektedir. Görünen o ki MEB, yeni müfredat tartışmalarında sistemi daha ne kadar gericileştireceğini tartışmaya açacaktır.