Prof. Dr. Emre Kongar, Yeni Ülke Buluşmaları'nda okuyucularıyla bir araya geldi

Prof. Dr. Emre Kongar, Yeni Ülke Dergisinin Ocak ayı buluşmasına konuk oldu.

Prof. Dr. Emre Kongar, Yeni Ülke Buluşmaları'nda okuyucularıyla bir araya geldi

Aylık fikir dergisi Yeni Ülke’nin ocak ayı buluşmalarının konuğu Prof. Dr. Emre Kongar’dı. “100. Yılında Türkiye Yönünü Arıyor” başlığıyla Kozyatağı Kültür Merkezi’nde gerçekleşen etkinlikte, konuşmasına Yeni Ülke dergisine teşekkür ederek başlayan Kongar Cumhuriyet’in bugüne gelirken iki farklı sürecin etkili olduğunu bunların 50’lerde başlayan İmam-hatipleşme ve gecekondulaşma olduğunu söyledi. Özellikle feodal ahlaktan kopan insanların kent kültürüne adapte olamadığını belirtti. İmam-hatipleşmenin de kültüre din açısından bakmanın önünü açtığını söyleyen Kongar, bu olguların Türkiye’yi bugüne getirdiğini söyledi.

“ÜRETİM İLİŞKİLERİ TOPLUMSAL VAROLUŞU ETKİLER”

İnsanlığın üretim ilişkileriyle toplumsal varoluşunu sürdürdüğünü ifade eden Kongar, dinin feodal yönetim üzerine etkisine dikkat çekti.

Tarih içinde üretim ilişkilerinin geliştiğini belirten Emre Kongar, geçmişten gelen kimliklerin giderek sönümlendiğini ifade etti.

Osmanlı’nın neden çöktüğüne verilen cevapların büyük hatalar içerdiğini belirten Kongar, Osmanlı İmparatorluğu’nun üretim ilişkilerine ayak uyduramaması olduğunu söyledi.

Türkiye’de Cumhuriyetin kurulması sonrasında tarikatların etkinliği görece azaltılsa da çok partili hayata geçildiğinde tekrar etkinlik kazandığını ifade eden Kongar, Türkiye de toprak reformu yapılmaya çalışılırken Menderes’in başını çektiği grubun muhalefetiyle çok partili sisteme geçildiğini söyledi.

Prof.Dr. Emre Kongar, 61 Anayasası ile Türkiye’de görece demokratik bir ortamın şekillendiğini, Cumhuriyete sosyal refah devleti modelini açtığını söyledi.

12 Eylül ile Cumhuriyetin değerlerini sömürülerek Cumhuriyet düşmanlığı yapıldığını söyleyen Kongar, 12 Eylül’e giden sürecin 1975’te kurulan Milliyetçi Cephe ile açıldığını belirtti.

Kongar, konuşmasının sonunda AKP’nin 6 Nisan 2017’de Cumhuriyet kazanımlarına, karşı devrim sürecini tamamladığını sandığını ancak bunun bir yanılmsama olduğunu ifade etti.