Yeşiller ve Sol üzerine: Solun kırmızısı gitti yeşili mi geldi?

Bu haftaki Pusulamızı “Yeşiller”e ayırdık. Genel olarak bir kavramsallaştırma sorunu bulunduğu açık. Ekolojik hareket, yeşil hareket gibi isimlerle de anılan bu politik hareketin nerede durduğu ile ilgili bir sorun. Anti-kapitalizm sayılabilir mi ya da solun bir parçası mı soruları hala yanıtlanmayı beklemekte. Bu kavramsallaştırma sorununu biz Pusulamızda yeşiller siyaseti adını kullanarak çözmeye çalıştık. Avrupa’da ortaya çıkan Yeşiller siyasetini masaya yatırıyoruz. İlk yazımız Cengiz Kılçer imzasını ve “Yeşiller ve Sol: Hangi ideoloji?” başlığını taşıyor. İkinci yazımız ise daha Avrupa’daki doğuş sürecinden bugüne uzanan bir hikâyeyi ele alıyor. “Yeşiller: Avrupa’da pişer bize de düşer” başlıklı çerçeve yazımızın yazarı Behiç Oktay. Üçüncü yazımız ise yeşiller siyasetinin solla, reel sosyalizmle ilişkisini konu edindi. Demir Silahtar tarafından kaleme alınan yazının başlığı “Yeşiller aldatmacası ve anti-komünizm”. Ve son yazımız Hikmet Yaman‘ın kaleme aldığı ve Türkiye’deki yeşiller siyasetinin kısa bir öyküsüne değindiği yazı oluşturuyor. “Yeşil Sol Parti: Ne kadar “yeşil” ne kadar “sol”?”. İyi okumalar.