Şeriata, ÇEDES’e, karanlığa geçit yok!

"Okullarımızdan başlayarak memleketimize dair söz söyleyecek, örgütlenecek ve bu düzeni değiştireceğiz. ÇEDES’e ve gericiliğe karşı mücadeleyi yükseltecek, okullarımızı imamlara teslim etmeyeceğiz."

İlk olarak 2021 yılında ortaokullarda uygulamaya konan, 2023 yılında ise lise ve ilkokulları da kapsayacağı açıklanan ÇEDES Protokolü, AKP’nin dindar ve kindar nesil projesinin son adımı olarak karşımıza çıkıyor. “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum” adıyla yola çıkan proje; Diyanet İşleri bünyesindeki imam, vaiz ve Kur’an kursu hocalarının ‘manevi danışman’ tanımıyla öğrencilerle bir araya gelmesi, okullarda Değerler Kulübü açması ve il/ilçe müftülükleri tarafından belirlenen öğrencilerin katılımıyla faaliyet yürütmesi üzerine kurulu. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın bir diğer bileşeni olduğu protokolde öğrenciler okul dışında da sözde spor ve piknik organizasyonlarıyla bir araya gelecek.

Daha önce onlarca protokol yoluyla okullarda gerici ve faşist örgütlenmelerin önünü açan; 4+4+4 sistemiyle İmam-Hatip okullarını her kademeye indiren MEB’e yaydığı karanlık yetmemiş olacak ki, laik ve bilimsel olması gereken eğitime bir darbe daha vurmanın yolunu ÇEDES’le arıyorlar. Sözde “bilime sevdalı, kültüre meraklı ve duyarlı; milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlere bağlı” öğrenciler yetiştirmeyi hedefleyen projenin asıl amacı oldukça açık. Bunun cevabını, AKP’nin yıllardır çeşitli girişimlerde bulunmasına rağmen boyun eğdiremediği gençliği nasıl kapsayacağı tartışmasından başka yerde aramamak gerekiyor. Tarikat ve cemaatlerin yuva yaptığı MEB ve Diyanet’i kullanarak öğrencilerin zihnini yıkamak, aydınlık düşüncelerin yerini gerici hurafelerle doldurarak sorgulayan değil biat eden bir gençlik yaratmak istiyorlar.

AKP, gençliği dönüştürmeyi başaramamış olsa da kendisine karşı olan her fikri bastıran bir korku rejimi kurmuş, bu sebeple kapsayamadığı kesimleri yalnızlaştırmıştır. Bunu sağlayan en büyük etkenlerden biri ise, bizleri fırsatları değerlendirdiğimiz ölçüde parlak bir geleceğimiz olacağına inandıran kapitalizmdir. Memleketimizi parsel parsel satan, karanlığa teslim eden AKP ve nicelerinden kurtaramayacağımız fakat kendimizi tüm bunlardan sıyırabileceğimiz öğütleniyor. Bu, AKP’ye kanmayan gençliğin en büyük yanılgısıdır. Ne tek başımızayız ne de çaresiziz. Toplum kurtulmadan bireyin kurtulamayacağının bilinciyle hareket edecek, Okullarımızdan başlayarak memleketimize dair söz söyleyecek, örgütlenecek ve bu düzeni değiştireceğiz. ÇEDES’e ve gericiliğe karşı mücadeleyi yükseltecek, okullarımızı imamlara teslim etmeyeceğiz.