TKH: Acil kamulaştırma ve planlamacı/devletçi politikalar devreye girmelidir!
"Bugün ülkemizin 11 ilini etkileyen deprem felaketiyle mücadele ve deprem bölgesinde yaşayan bütün yurttaşlarımızın yaralarının sarılması ile yıkımın etkilerinin ortadan kaldırılması için acil kamulaştırma ve planlamacı devlet politikası devreye sokulmalıdır."
Türkiye Komünist Hareketi (TKH) depremin yaralarının sarılması için bir açıklama yayımladı. Açıklamada “30 binin üzerinde yurttaşımız hayatını kaybetmiş, milyonlarca yurttaşımız yakınlarını yitirmiş ve evsiz kalmıştır. Bu toplumsal felakete karşı rant ve kâr odaklı piyasacılık derhal terkedilmeli devletçi ve planlamacı bir yaklaşım yaşama geçirilmelidir.”Acil kamulaştırma ve planlamacı/devletçi politikalar devreye girmelidir!” başlığıyla yayımlanan açıklamada şunlar kaydedildi:
“Yaşanılan felaketin büyüklüğü ortadadır.
30 binin üzerinde yurttaşımız hayatını kaybetmiş, milyonlarca yurttaşımız yakınlarını yitirmiş ve evsiz kalmıştır. Bu toplumsal felakete karşı rant ve kâr odaklı piyasacılık derhal terkedilmeli devletçi ve planlamacı bir yaklaşım yaşama geçirilmelidir.
Yapılması gereken ilk iş yaraların sarılmasıdır! Yaraların sarılması sermayenin kar ve rant hırsına teslim edilemez!
Bugün ülkemizin 11 ilini etkileyen deprem felaketiyle mücadele ve deprem bölgesinde yaşayan bütün yurttaşlarımızın yaralarının sarılması ile yıkımın etkilerinin ortadan kaldırılması için acil kamulaştırma ve planlamacı devlet politikası devreye sokulmalıdır.
124 ilçe merkezli planlama
Deprem felaketinden etkilenen 11 ilin sahip olduğu ilçe sayısı 124 ve mahalle-köy sayısı ise toplamda yaklaşık 6800’dür. Büyük yıkımların yaşandığı il, ilçe ve mahalle-köy bulunurken, bazı noktalarda etkinin daha sınırlı olduğu bilinmektedir. Derhal 124 ilçe merkezli bir planlama yapılmalı, 124 ilçe merkezli bir hareket planı çıkarılmalıdır.
Devlet bütçesi yeniden düzenlenmelidir!
Merkezi devlet bütçesi yenilenmeli, 124 İlçeye yönelik yeni bir bütçe oluşturulmalı ve kaynak tahsis edilmelidir. Bu bütçe, halkın geçici barınma, iaşe ihtiyaçları ile birlikte bu kentlerin yeniden yapılanmasına göre düzenlenmeli ve belirlenmelidir. Saray ve Diyanet başta olmak üzere bir dizi kurumun bütçeleri deprem felaketinin yaralarının sarılmasına kaydırılmalıdır.
Bankaların, büyük inşaat firmalarının ve holdinglerin karlarına el konulmalıdır.
Depremin yarattığı yıkımın maliyeti, ekonomik krizin bedelini ödeyen emekçilere değil doğrudan büyük karlar sağlayan özel sektörden sağlanmalıdır. Bankaların, büyük inşaat firmalarının ve holdinglerin kârlarına el konulmalıdır!
Geçici barınma için merkezi planlama gerek!
Bütün yurttaşlar geçici barınma merkezlerine taşınmalı, bununla birlikte bütün tarikat yurtları devletleştirilerek depremzede yurttaşlara geçici barınma merkezlerinin teminine kadar açılmalıdır. Tek bir yurttaşımızın bile dışarıda kalmayacağı şekilde deprem bölgesinde konteyner deprem evleri devlet tarafından inşa edilmelidir. Devlet ihale yoluyla değil, doğrudan el koyma ve konteyner üretim fabrikalarını kamulaştırma yoluyla bunu en kısa zamanda sağlayabilir.
Ücretsiz elektrik sağlanmalıdır.
Deprem bölgesinde 1 yıl boyunca elektrik halkımıza ücretsiz verilmelidir. Elektrik dağıtım, bakım ve kullanımı kamu yararına göre düzenlenerek kâr amacına son verilmeli, bunun için de daha önce özelleştirilmiş bütün elektrik dağıtım şirketleri derhal devletleştirilmelidir. Elektrik dağıtımı ve enerji kar amacı güden özel sektöre bırakılamaz!
Haberleşme ücretsiz hale getirilmelidir!
Toplumsal yaraların sarılması için ve felakete karşı mücadelede haberleşmenin etkin bir şekilde kullanılması zorunludur. Telefon ve internet haberleşmesi 1 yıl boyunca ücretsiz kılınmalı, devlet kurumu olan Telekom bütün bölgeyi kapsayan baz istasyonlarını acilen kurmalı, meydanlarda ücretsiz internet ağ teknolojisi sağlamalıdır. GSM operatörü tekellerinin kamu yararı değil kendi karlarını düşündükleri deprem sırasında ortaya çıkmıştır.
Sağlık hizmetleri ücretsiz kılınmalıdır!
Bütün özel sağlık hastaneleri ve sağlık merkezleri derhal devletleştirilmeli, sağlık hizmetleri ücretsiz kılınmalı, halka açılmalı, ihtiyaç olan her ilçe merkezine ise acilen sahra hastaneleri açılmalıdır. Halkın ihtiyaç duyduğu ilaçlar ücretsiz sağlanmalıdır.
İaşe devlet tarafından sağlanmalıdır.
Devlet tarafından her ilçede halk ekmek fabrikaları ve aşevleri derhal kurulmalı, ücretsiz hizmet vermelidir. Her mahalleye halk kooperatifleri açılmalıdır. Halk 5 market tekeline mahkûm bırakılamaz. Su, ekmek ve çocuklara süt ücretsiz olarak dağıtılmalıdır!
İnşaat patronlarına hiçbir şey ihale edilmemelidir!
Rant ve ihale usulünden vazgeçilmeli, büyük inşaat firmaları devletleştirilerek, bölgenin yeniden yapılanması müteahhitler tarafından değil doğrudan devlet tarafından yapılmalı, evlerini kaybeden yurttaşlara karşılıksız olarak teslim edilmelidir. TOKİ yeniden yapılandırılarak kentlerin yeniden kurulması konusunda tek yetkili olmalıdır. Depremi fırsata çevirmek isteyen katil inşaat patronlarına bir kez daha prim verilmemeli, bütün inşaat firmaları ve araç-gereçleri derhal kamulaştırılmalıdır!
Çiftçiye gübre ve tohum ücretsiz verilmeli
Deprem bölgesindeki çiftçi yurttaşlarımıza gübre ve tohum 1 yıl boyunca ücretsiz sağlanmalı, bu bölgelerdeki ürün alımları devlet garantisine alınarak piyasaya insafına bırakılmamalıdır.
Deprem bölgesinde yaşayan yurttaşlarımızın nüfus kütükleri koruma altına alınarak, deprem bölgesinde yaşayan yurttaşların seçme hakkı gasp edilmemelidir