TKH Gençliği’nden İstanbul Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü önünde eylem

TKH Gençliği, geçtiğimiz son günlerde birbiri ardına gelen KYK'larda yaşanan asanör kazalarındaki ihmalsizliği ve can kayıplarını protesto etmek için İstanbul Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü önünde protesto gerçekleştirdi.

TKH Gençliği’nden İstanbul Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü önünde eylem

TKH Gençliği, KYK yurtlarında intihar eden, ihmaller sonucu hayatını kaybeden sıra arkadaşları için İstanbul Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü önünde buluştu.

“Düzeniniz batsın, gençlik yaşasın!” sloganları yükselirken yapılan basın açıklamasında gençlerin ölümlerinden sorumlu olanların yargılanması ve görevlerinden derhal istifa etmeleri gerektiği vurgulandı.

Basın açıklamasının tamamı ise şöyle;

Basına ve Kamuoyuna; 

Gençliğimizi ve yaşamımızı bizlerden alan bu düzenden hesap soracağız! 

26 Ekim gecesi Aydın Güzelhisar KYK Kız Yurdunda 16 öğrencinin içinde olduğu asansörün 7. kattan düşmesi sonucu bir genç arkadaşımızı, Zeren Ertaş’ı kaybettik. 
Gerçekleşen bu olayın ne kazayla ne de kaderle alakası vardır. Olayı “elim kaza” olarak ifade edenler “ölümden kaçınılmaz” diyenler bu olayın üstünü kapatmaktadır. Defalarca öğrenciler tarafından dilekçe yazılan, bozuk olduğu yönünde şikayetler edilen asansörün KYK yurdu yönetimi tarafından görmezden gelindiği açıktır. Dolayısıyla bu olay kaza değil, cinayettir. 

Türkiye’nin her yanında, öğrenciler KYK yurtlarında niteliksiz barınma ve yemek koşullarıyla karşı karşıya. Onlarca kişilik ve dar yurt odaları, üç kişilik ranzalar, kurtlu ve zehirli yemekler gençliğe reva görülüyor. Gençlik zaten barınma sorunuyla karşı karşıyayken bir de güvenlik önlemi olmadığı için ölüme mahkûm bırakılıyor. 

Tarikatlara, cemaatlere, Diyanet’e milyonlarca lira para akıtan AKP iktidarı; gençliğin KYK yurtlarında ölüme sürüklenmesine, zehirlenmesine göz yummuştur. Gençlik geleceksizlikle, işsizlikle, gericilikle boğuşurken ya tarikat yurtlarında, cebinde bir kuruşla intihara ya da umutsuzluğa ve bunalıma sürüklenmiştir. 

Bu düzenin ve AKP iktidarının elinin altında olan tüm kurumların bize reva gördüğü ölümden, sefaletten, geleceksizlikten başka bir şey değildir. Bu düzen böyle devam ettikçe gençlik sahipsiz kalmaya, ölümlere mahkûm kalmaya devam edecektir. Zeren Ertaş arkadaşımızın ölüm haberi tazeyken; dün Hacettepe’de bir Tıp öğrencisinin, Elif Zamir Khan’ın KYK yurdunda ölü bulunduğu haberini aldık. Ordu, Fatsa’da asansör halatının koptuğunu ve bundan dolayı öğrencilerin yaralandığı haberini aldık. Yine aynı gün İstanbul Fatma Refet Angın KYK yurdunda öğrenciler yemekten zehirlendi ve 60’a yakın öğrenci hastaneye kaldırıldı. 

Aynı hafta içinde Eskişehir’de iki sıra arkadaşımız daha intihar etti. Bundan birkaç yıl önce ise İstanbul Üniversitesinde yemek kartında 1 lira 40 kuruş kalan Sibel Ünli ve yine geleceksizlik kaygısıyla boğuşan bir diğer İstanbul Üniversitesi öğrencisi Hakan Taşdemir intihar etmişti. Enes Kara ise ardında bir video bırakarak tarikat yurdunda intihara sürüklenmişti. 

Bu ölümlerin hiçbirinin münferit olmadığı; ihmalkârlığa, geleceksizliğe, işsizliğe, gericiliğe kurban giden milyonlarca gencin olduğu çok açıktır. Kredi Yurtlar ve Genel Müdürlüğü de Gençlik ve Spor Bakanlığı da AKP iktidarı da bu olayın baş sorumlularıdır. Onlar emekçilerin ve emekçi çocuklarının yurt ücretleriyle, yemekhane ücretleriyle, okul ücretleriyle cebini doldururken; gençliğe koca bir vaatler balonu bırakmaktadır. 

Bizim artık bu vaatlere karnımız tok! Gençlik olarak sahipsiz değiliz, geleceğimizi kendi ellerimize alarak hem öldürülen her arkadaşımızın hesabını soracağız hem de gençliğimizi ellerimizden alan bu düzeni biz değiştireceğiz. TKH Gençliği olarak bugün burada bütün gençliği yaşamlarımızı çalan bu düzene karşı birlik olmaya, bu faciaların peşini bırakmamaya ve insanlık dışı bu sisteme karşı mücadele etmeye çağırıyoruz.

Buradan tekrar bu olayın baş sorumlularına sesleniyoruz: Gençlerin ölümüne sebebiyet verdiğiniz ihmalkârlığınızdan dolayı yargı önünde hesap vereceksiniz. Kredi Yurtlar ve Genel Müdürü de Gençlik ve Spor Bakanı da derhal istifa etmelidir!