Reklam
Kategoriler: Sol Şerit

TKH: Kahrolsun siyonizm, kahrolsun emperyalizm!

Reklam

Türkiye Komünist Hareketi (TKH) Filistin’de yaşanan son gelişmelere ilişkin bir açıklama yayımladı. Açıklamada, “İsrail’in Siyonist işgalci siyasetini daha da körükleyerek yaşama geçiren sağcı ve faşist Netanyahu Hükümeti’nin son yıllarda attığı adımlar, bu tehlikeli tırmanışın en önemli nedenidir. İşgal altındaki topraklardaki yerleşimcilerin saldırıları, dini mekanlara yönelik İsrail devletinin tutumu ve en son Huara’da yaşanan katliam başta olmak üzere son bir haftada yaşanan gelişmeler, bugün gelinen noktanın yakın zemini olarak görülmelidir. ” denildi.

“Siyonist işgal siyasetine ve saldırılara direnen Filistin halkı kazanacak!” başlığıyla yayımlanan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Filistin halkı, siyonist ve ırkçı İsrail rejiminin işgaline, yerinden etme ve toprakları ilhak siyasetine, yerleşimci işgaline ve saldırılarına, işgal siyasetinin parçası olan dini mekanlara yönelik saldırılara, Filistinlilere ne toprak ne iş ne aş bırakan bir yalıtılmaya ve Filistinli mahkumlara uygulanan insanlık dışı muamelelere karşı yıllardır mücadele vermektedir.

Dün Gazze’de Filistinlilerin İsrail’e yönelik karşı yanıtı, bu birikmiş tepkinin dışavurumudur. Bu, aynı zamanda özünde Filistin halkının ulusal haklarının tasfiyesine dayanan bölgesel plana karşı da verilen bir tepki olarak görülmelidir.

Filistin halkının bu yanıtı, İsrail’in haydutça saldırganlığına karşı Filistin’in verdiği tepki ve yanıt olmakla birlikte, bütün bölgeyi sarabilecek ve daha da tırmanabilecek tehlikeli bir aşamayı da işaret etmektedir.

İsrail’in Siyonist işgalci siyasetini daha da körükleyerek yaşama geçiren sağcı ve faşist Netanyahu Hükümeti’nin son yıllarda attığı adımlar, bu tehlikeli tırmanışın en önemli nedenidir. İşgal altındaki topraklardaki yerleşimcilerin saldırıları, dini mekanlara yönelik İsrail devletinin tutumu ve en son Huara’da yaşanan katliam başta olmak üzere son bir haftada yaşanan gelişmeler, bugün gelinen noktanın yakın zemini olarak görülmelidir.

Ancak bugün Filistinlilerin ayağa kalkması ve saldırılara cevap vermesi yeni değildir. Süreklileşmiş İsrail saldırganlığını görmezden gelip Filistinlilerin hiçbir şey yokken bir saldırı gerçekleştirdiğini söylemek İsrail propagandasına teslim olmak ve Filistin gerçeklerinden bihaber olmak demektir.

Filistin halkının bir bütün olarak uzun süredir Siyonist işgal siyasetine, saldırılarına ve katliamlarına karşı verdiği haklı ve meşruiyeti tartışılmayacak bir mücadele vardır. Hiçbir savaşın iyisi ya da kötüsü yoktur, ama haklı ve haksız savaş vardır. Bugün de Filistin’de yaşanan, İsrail haydutluğuna karşı Filistinlilerin haklı savaşından, direnişinden, cevabından başka bir şey değildir. Bununla birlikte, hangi taraftan olursa olsun masum sivillere yönelik her türlü askeri harekata ve sivillere yönelik saldırılara son verilmesi gerektiği açıktır. Filistin halkının haklı ve meşru direnişinin meşruiyetini zedeleyebilecek eylemler ve uygulamalar, devrimcilerin kabul edeceği mücadele yöntemleri değildir, geçmişte de olmamıştır.

Bugün gelinen aşamada, tüm bölgeyi tehlikeye atabilecek bir bölgesel savaşın önlenmesi ve sağcı İsrail Hükümeti’nin iç siyasetteki zaaflarını gidermenin bir yolu olarak intikamcı bir saldırıyla daha büyük felaketlere yol açmasının önüne geçilmesi, dış siyasetin en acil görevidir. Bu acil görev, itidal çağrılarıyla geçiştirilebilecek bir basitliğe izin veremez. Dolayısıyla İsrail’in bugüne kadarki suçlarını mahkûm etmek, Filistin topraklarına dönük İsrail saldırılarının ve Netanyahu Hükümeti’nin Gazze’yi haritadan silme siyasetinin karşısında net bir duruş içerisinde olmak dışında bir seçenek yoktur.

Filistin sorununda tek çözüm ve barışın yolu bellidir: İsrail işgalinin sona ermesi ve Filistin halkının meşru hak ve taleplerini tanınmasıdır!

Siyonist işgal siyaseti nedeniyle kendi yurtlarından olan milyonlarca Filistinlinin, emperyalizme, sömürgeciliğe ve siyonizme karşı bir asrı aşan mücadelesinin yanındayız. Bu bağlamda, dün itibariyle İsrail’e verilen cevabın siyasal İslamcı Hamas ile sınırlı görülmesi ve  Hamas’a indirgenmesi büyük bir hata olacaktır. Bu tüm Filistin halkının mücadelesinin son halkasıdır. Bu mücadelenin Filistin Kurtuluş Örgütü’nden devrimci Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’ne kadar büyük bir tarihe sahip olduğunu, dünya üzerindeki meşruiyetini anti-emperyalist ve seküler karakterinden aldığını unutmuyoruz. Filistin halkının esas kurtuluş yolu bağımsızlıktan, laiklikten ve anti-emperyalist mücadeleden geçmektedir. Çünkü yaşanan savaş din savaşı değil ezilenlerin ezenlere, bağımsızlık isteyenlerin emperyalistlere ve işgalcilere karşı savaşıdır.”

Reklam

Önceki Haberler

ABD’den UCM’nin Netanyahu kararına uyacak ülkelere tehdit

ABD'li Senatör Lindsey Graham, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve eski Savunma…

24 Kasım 2024 12:02

İKD Genel Başkanı Umut Kuruç : Biz kadınların ne yapacağı açıktır. Sivrisineklerle savaşmak değil, bataklığı kurutmak

Kadına yönelik şiddeti tek başına biyolojik bir mesele olarak erkek saldırganlığıyla açıklamak en hafif tabirle…

24 Kasım 2024 09:10

İKD polis engeline rağmen eylemini gerçekleştirdi : Çocuklar büyüyecek, kadınlar yaşayacak, bu düzen değişecek!

Bu düzen çürümüştür. Şimdi bu çürümüş düzeni yeni anayasa ile tescillemek istiyorlar. Medeni kanunu tartışmaya…

24 Kasım 2024 09:00

Yenidoğan davasında altıncı gün, çete lideri Fırat Sarı hakim karşısında

Yenidoğan davası, duruşmanın  altıncı gününde devam ediyor. Örgüt lideri olmakla suçlanan Dr. Fırat Sarı savunma…

23 Kasım 2024 14:26

İsrail Beyrut’un merkezine saldırdı

NNA’daki habere göre “Kurtarma ekipleri, düşman savaş uçaklarının bir konut binasını hedef aldığı ve çok…

23 Kasım 2024 10:48

TKH Tunceli İl Örgütü: Tunceli ve Ovacık’ta halkın iradesi çiğnenmiştir

Türkiye Komünist Hareketi Tunceli İl Örgütü ,Tunceli ve Ovacık belediyelerine kayyum atanması üzerine bir açıklama…

23 Kasım 2024 10:31
Reklam