TKH’den ABD Büyükelçiliği önünde eylem: Ziyaretin sebebi İsrail’in güvenliğinin sağlanması

ABD Dışişleri Bakanı Blinken’ın Türkiye’ye 5-6 Kasım arasında gerçekleştireceği ziyaret öncesinde Türkiye Komünist Hareketi Ankara İl Örgütü tarafından eylem gerçekleştirildi. ABD Büyükelçiliği önünde gerçekleştirilen eylemde “Yankee Go Home!” ve “Emperyalist ABD’de ülkemizden ve bölgemizden defol!” sloganları atıldı. Eylem sonrasında yapılan basın açıklamasında Blinken’ın Türkiye’ye gelişi “ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın ülkemize bugün gelmesinin nedeni bellidir. Siyonist İsrail rejiminin baş destekçisi ABD emperyalizmi, başta kendi çıkarları olmak üzere İsrail’in güvenliğinin sağlanması için Ortadoğu’ya dönük bir dizi adım atmaktadır.” şeklinde tanımlandı. Halim Yıldırım tarafından okunan basın açıklamasının tamamı şu şekilde:

Filistin’de bugün insanlık adına yaşananlar açık bir şekilde ortadayken, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın ülkemize bugün gelmesinin nedeni bellidir. Siyonist İsrail rejiminin baş destekçisi ABD emperyalizmi, başta kendi çıkarları olmak üzere İsrail’in güvenliğinin sağlanması için Ortadoğu’ya dönük bir dizi adım atmaktadır.

Filistin’e bombalar yağdıran, genç, yaşlı, çocuk demeden Filistinlileri öldüren işgalci İsrail’e ekonomik, siyasi ve askeri her türlü desteği veren ABD’nin Dışişleri Bakanı’nın Türkiye’yi da kapsayan bölge ziyaretinden barış ve emekçi halklar için insanca bir yaşam çıkma şansı yoktur.

Ekim ayının ilk günlerinden itibaren başta Gazze olmak üzere Filistin topraklarında ve Ortadoğu’nun farklı noktalarında saldırganlığı zirveye çıkartan faşist Netanyahu hükümetinin baş destekçisinin emperyalist ülkeler ve işbirlikçisi iktidarlar olduğu son bir ay içerisinde açık bir şekilde görülmüştür.

İsrail’in saldırganlığının zirveye ulaştığı bu günlere gelene kadar ABD uçak gemilerinin Doğu Akdeniz’e yollamış, ABD Başkanı Joe Biden ve Dışişleri Bakanı Antony Blinken İsrail’e destek ziyaretinde bulunmuş, emperyalist dünyanın önde gelen ülkeleri İsrail’e desteklerini açıklamış, Avrupa ülkelerinde Filistin halkıyla dayanışma gösterilerine kısıtlama getirilebilmiştir. Bu durum kimin nerede durduğunun ve gelecekte nasıl pozisyon alacağının temel birer göstergesi olarak ele alınmalıdır.

Ancak, büyük bir yalan ve dezenformasyon kampanyasının paralel olarak yürüdüğü bu sürecin her tarafı tel tel dökülmektedir. ABD Başkanı’nın dahi bunların parçası olduğu ve Beyaz Saray İletişim Başkanlığı tarafından yalanlandığı örneklerin ortaya çıktığı bu süreç insanlığın ayakları altına alındığı, emperyalizmin çıkarları adına her şeyi yapabileceğinin örneği olarak karşımızdadır.

Büyük Ortadoğu Projesi adı altında Irak’ı işgal eden ve parçalayan, Suriye’de cihatçı örgütleri Suriye’nin parçalanması için maddi, siyasi ve askeri olarak destekleyen, bugün de İsrail saldırganlığının ve işgal politikasının destekçisi olan ABD emperyalizmi tüm bu sorunların baş nedenidir.

Sorunun nedeni olanlar soruna çözüm bulamazlar. Başka bir ifadeyle, sorunu ortadan kaldırmak için sorunun nedenlerini ortadan kaldırmak gerekmektedir.

ABD Dışişleri Bakanı’nın önce İsrail’e, ardından Türkiye’ye gelerek yaptığı ziyaretler ve Türkiye Dışişleri Bakanlığı ile yapacağı görüşme emperyalizmin bölge politikalarına meşruiyet katmak dışında bir anlam taşımayacaktır. Emperyalizm açısından İsrail’in çıkarlarının korunması ve bu çerçevede Filistin devletinin gündeme getirilmesi şu ana kadar bahsettiğimiz çıkarlar silsilesi ile ilgilidir.

ABD’nin Türkiye’ye dönük ziyaretinin temel amacı sorun çözmek, barış ya da pazarlık bile değildir. ABD siyasi hedeflerini Türkiye’ye adım adım kabul ettireceği bir süreci örmek istemektedir. Buradan “Filistin davası”nın çıkarları adına bir kazanım çıkmayacağı bellidir. O yüzden gün “diplomasi ya da pazarlık” yapma günü değil Ortadoğu’daki halkların çıkarları doğrultusunda anti-emperyalist duruşu yükseltme günüdür.

Türkiye’deki sermaye iktidarı ve bunun temsilcisi olan siyasal güçlerin böylesi bir duruş sergileme şansı olmadığını biliyoruz. Bu konuda yapılacak her türlü pazarlık emperyalizmin hedeferini meşrulaştırır, Filistin halkının haklı mücadelesine zarar verir.

Başka bir pencereden bakıldığında ise gerçek şu şekilde görülmektedir: İsveç’in NATO üyeliğine onay konusunda anlaşmak, Ukrayna savaşında NATO’nun elini güçlendirecek bir adımdır. Ukrayna’daki neo-faşist yönetim açık bir şekilde Siyonist İsrail rejimini desteklemektedir. Dolayısıyla, hem İsveç’in NATO üyeliğine onay vermek hem de Filistin davasına sahip çıkmak mümkün olmamakla birlikte, bu durum AKP iktidarının büyük çelişkisini ve hamaset siyasetini gözler önüne sermektedir. Bununla birlikte, “Mehmetçik Gazze’ye” diye çağrı yapanlar büyük bir sorumsuzluğa imza atmakta, önümüzdeki günlerde emperyalist ülkelerin askerlerinin “barış gücü” adı altında bölgeye girişine meşruiyet katmaktadırlar. ABD Dışişleri Bakanı tam da bunları bilerek Türkiye’ye gelmektedir.

Bugün yaşadığımız savaşta atılması gereken en önemli adım İsrail saldırganlığının sona erdirilmesi, Filistin halkının meşru taleplerinin kabul edilmesi ve İsrail’in işgal ettiği bölgelerden çekilmesidir.

Türkiye’yi ziyaret eden Blinken’in ajandasında ise bunların hiçbiri olmadığı açıktır.

İşte bu yüzden bu ülkenin komünistleri olarak biz bu ziyareti reddediyoruz ve Blinken’i ülkemizde görmek istemiyoruz.

Türkiye’nin ve Ortadoğu’nun başına yeni çoraplar örülmesine hayır!

Emperyalist ABD’de ülkemizden ve bölgemizden defol! Yankee go home!