TKH'den 'Newroz' açıklaması: Türk ve Kürt emekçilerinin kurtuluşu için yeni bir cumhuriyet, ille de sosyalizm!
"Kürt sorununda çözümün yolu, AKP eliyle kurulan emek düşmanı, gerici ve işbirlikçi rejime karşı emekçilerin laik, kamucu ve bağımsız Cumhuriyet’inden geçiyor."
Türkiye Komünist Hareketi (TKH) Newroz dolayısıyla bir açıklama yayımladı. Açıklamada “21 Mart Newroz, bütün ezilen halklar ve Kürt emekçileri için kutlu olsun! Baskıya ve zulme karşı özgürlük anlamına gelen bugün, baskının ve esaretin adı olan gericiliğe, sermayeye ve emperyalizme karşı mücadele yazılarak kutlanmalıdır. Türk ve Kürt emekçilerinin yeni bir ülkede, sosyalist bir cumhuriyette birliği, kardeşliği ve eşitliği mümkündür.” denildi. “Emperyalizme, gericiliğe ve liberalizme karşı Newroz kutlu olsun!” başlığıyla yayımlanan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“2023 yılı bölgede ve ülkemizde emekçi halkların kurtuluşu açısından önem taşıyan bir yıl olarak tarihe geçecektir.
Sermaye sınıfı ve emperyalizmin tercihleri doğrultusunda şekillenen istibdat rejiminin tel tel döküldüğü bir ortamda, yine aynı odakların sermaye diktatörlüğünü makyajlamak dışında başka bir seçeneklerinin bulunmadığını açık bir şekilde görüyoruz. Önümüzdeki seçimlere böylesi bir ortamda gidilirken, Türkiye sermaye sınıfı ve liberaller düzenin restorasyon projesine emekçilerden destek istemektedirler.
Bugüne kadar Kürt sorununda “çözüm” olarak ortaya konulan projelerin hepsinin sermaye düzeninin çıkarları doğrultusunda şekillendiğini, emperyalizmin bu süreçlerdeki rolünü, liberal siyasetin bunların merkezinde durduğunu hatırlatmak durumundayız. Kısaca ifade etmek gerekirse, Türk ve Kürt patronlarının tercihleriyle, siyasal İslâmcılıkla, ulusal demokratik hakların liberal siyasete meze edilmesiyle, bu düzende Kürt sorununda çözüm yoktur.
Diğer taraftan, Kürt sorunu ya da daha doğru bir ifadeyle Kürt siyasi hareketi üzerinde emperyalizmin gölgesi bulunduğu sürece gerek bölgede gerekse ülkemizde kurtuluş yolunun açılması mümkün değildir.
Bu anlamda, bu seneki Newroz’da da gericiliğe karşı laiklik mücadelesinin, emperyalizme karşı bağımsız sosyalist duruşun, liberalizme karşı emekçilerin çıkarlarının yükseltilmesi gerektiği gün gibi açıktır.
Said-i Nursi anmaları ve İslâmcı siyasete öykünmenin ne Türk ne de Kürt emekçilerine bir faydası bulunuyor. Sonuç ortadadır. Bir cebinde Türk İslâm sentezini taşıyan Türkiye sağı yeri geldiğinde diğer cebinden Kürt İslâm sentezini çıkarabilmektedir. O yüzden ülkemiz emekçilerinin bütünü açısından gericiliğe karşı laiklik mücadelesi önem taşımaktadır.
Emperyalizmin Ortadoğu politikaları doğrultusunda yapılan iş birliğinin ve sermaye düzeninin yönelimlerinin Kürt ve Türk emekçilerinin arasını açmak dışında başka bir sonucu bulunmamaktadır. Önemli olan şey ise emekçilerin emperyalizme karşı ortak mücadeleyi yükseltmesidir. ABD emperyalizminin Suriye’nin kuzeyinde YPG ile iş birliği yaparken aynı zamanda cihatçı çeteleri de beslediğini görmek durumundayız.
Liberal siyasetin özelde Kürt emekçilerinin sınıfsal taleplerini soğurmak ve genelde Türkiye işçi sınıfının sermaye iktidarına karşı gardını düşürmek dışında başka bir amacı yoktur. Kürt emekçilerinin taleplerinin liberal siyaset tarafından temsil edilmesi büyük bir kandırmacadan ibarettir. Bu durumun bugün düzen muhalefeti düzleminde ortaya çıkması ise sosyalist siyasetin liberalizme karşı duruşu neden yükseltmesi gerektiğinin en önemli göstergesidir.
Ülkemiz emekçileri sağ ittifaklar ve düzen güçlerinin pazarlıkları arasında sıkışmak durumunda değildir.
Kürt sorununda çözümün yolu, AKP eliyle kurulan emek düşmanı, gerici ve işbirlikçi rejime karşı emekçilerin laik, kamucu ve bağımsız Cumhuriyet’inden geçiyor.
21 Mart Newroz, bütün ezilen halklar ve Kürt emekçileri için kutlu olsun! Baskıya ve zulme karşı özgürlük anlamına gelen bugün, baskının ve esaretin adı olan gericiliğe, sermayeye ve emperyalizme karşı mücadele yazılarak kutlanmalıdır. Türk ve Kürt emekçilerinin yeni bir ülkede, sosyalist bir cumhuriyette birliği, kardeşliği ve eşitliği mümkündür.
Yaşasın halkların kardeşliği!
Yaşasın Newroz!”