Tülin Tankut
Yönetmenliğini Marcel Mettelsiefen ve Tamama Ayezi’nin yaptığı IN HER HAND ( Değişim Onun Elinde) adlı belgeselde ( 2022, ABD ), Afganistan’ın ilk ve en genç kadın belediye başkanı Zarife Ghafari’nin, feodal değerlerin ve ataerkil kültürün hüküm sürdüğü bir toplumsal yapıda, kadınlara yönelik hak kayıplarına karşı verdiği mücadele ve direniş süreçlerinden kesitler sunuluyor. (1) Bilindiği gibi ABD,11 Eylül olaylarının (2001) ardından Afganistan’a askeri müdahalede bulundu. Müttefikleriyle birlikte ülkede 20 yıl kaldılar. Ancak ABD tarihinin bu en uzun savaşı daha fazla sürmeyecekti.
Filmin başında, “ Gelmişler; Allahım, sabır, sabır” diyerek sağa sola koşuşturan kadınları görürüz. Afgan hükümetinin düşmesi sonucu başkent Kabil’e giren ve ülke yönetimini kontrol altına alan Taliban, Afganistan’a “dönüşüm muhteşem olacak” havalarında ; kara listeye aldığı kişileri, kapı kapı dolaşıp tutuklamakta, korku içindeki binlerce insana da ülkeyi terk etmek dışında başka çare bırakmamaktadır. Ekrana, Kabil Havaalanı’nın trajik görüntüleri gelir: Ortalık ana baba günü, mahşeri bir kalabalık… ABD Hava Kuvvetleri’ne ait uçağa binmek için çabalayanlar, ölümü göze alarak uçağın kanatlarına tırmanıp uçak havalandığında da kendilerini bekleyen sona teslim olan insanlar… Tüm dünyanın gözü önünde cereyan eden bu trajediyi ibretle bir kez daha izleriz. Zarife, eşi Beşir’e sarılmış, ülkeyi onsuz terk etmek istemediği için ağlamaktadır. (15 Ağustos 2021 Kabil’in düşüşü.)
Ekrandaki yazı: Ocak 2020 Kabil’in düşüşünden 19 ay önce:
Sunucu : “ 2 trilyon dolara ve çok cana mal olmuş ABD tarihinin bu en uzun savaşı bitebilir. ABD önderliğindeki işgalcilerce, Afganistan’daki Taliban rejimine son verilmesinin üzerinden 20 yıl geçti. Şimdi ABD Taliban’la Katar’da müzakere masasındalar.”
Aynı tarihte Kabil’e 40 km. uzaklıktaki Vardak vilayetinin 2018 yılında seçilen 26 yaşındaki belediye başkanı Zarife, batılı kıyafeti içinde, önden saçları görünen eşarbı başında , davullarla, tezahüratla karşılandığı alanda, kadınlı erkekli kalabalığa hitaben bir konuşma yapıyor: “ Kızların yanında olun. Eğitim görmelerine destek verin. Bu ülke kalemle inşa edilecek. El birliğiyle uğraşalım. Afgan halkı 50 yıldır savaşın içine çekilmiş durumda. Silahları bırakıp kalemlere sarılalım. Savaş değil, güvenlik ve barış istiyoruz.” Kadınların eğitim hakkı için verdiği mücadeleyle tanınan kadın başkana , o sırada yaşlı bir molla, “Memlekette erkek mi kalmadı da bu seçiliyor” diyerek küçümseyen sözler sarf eder.
Zarife’nin şoförü ve aynı zamanda da koruması olan Masum adlı genç, araba sürerken konuşmalarıyla başkan hakkında gerçekçi bir portre çizer: “ Ülkesine ve halkına kendini adayan bir kadına hizmet etmekten gurur duyuyorum. O, benim ve halkın gözünde bir kahraman. “
Zarife’nin Kabil’deki evine Taliban’ın tehdit mektupları gelmektedir : “Afganistan’ı terk et, yoksa öldürüleceksin. Uyarılarımıza rağmen kâfirce işler yapıp demokrasi kisvesi altında toplumumuzu kirletiyorsun. “Tehditler 2017’den itibaren gelmeye başlamıştır. Zarife “ 2020’deyiz, ben hâlâ buradayım” diye güler.” Yine Masum, Zarife’nin siyasal kimliği için şu gerçekçi vurguyu yapar: “ İnsan hakları, kadın hakları, ifade özgürlüğü için savaşıyor ama İslami sınırlar içinde. Yaptığı işler kâfirlikle suçlanıyor.”
Musafer, Taliban komutanı; adamlarının elinde kalaşnikoflar, arabada, yolda giderlerden anlatmaya başlıyor: Burası Taliban bölgesi. Her şey bizden sorulur. Devlet Afgan halkını hayal kırıklığına uğrattı. Hiçbir hizmet vermedi. Burada bütün kararlar bizdedir. Bütün dünyada İslami düzeni kurana kadar kimseye teslim olmayacağız. Buraya insanları öldürmeye , kafalarını kesmeye geldim. Bu ülkeye şeriatı getirmeye çalışıyoruz. Bir mücahit: “ABD işgalinden beri buralarda- karlı, sarp bölgede- savaşıyorum. Bir eli kesersen diğerleri çekinir. Birini duvarın altında ezersen kimse eşcinsellik yapamaz. Birini taşlarsan kimse zina yapamaz. Ahlâk yolu budur ve bizi ileri taşır.” Zarife’nin 1999 yılına ait bir anısı: “Mavi burkalı bir kadın, stadyuma götürülerek, herkesin gözü önünde ibret olsun diye Taliban tarafından vurdurularak öldürülüyor. Taliban vahşetini tekrar yaşayacağız.” Elinde cep telefonuyla bir başka mücahit: “ Bir arabayı patlayıcıyla doldururuz. Çöle park ederiz. Düşmanımız ‘kimin bu’ diye bakmaya gelir. Araba patlar. Afganistan’da düşmanlarımızı böyle durdururuz.Cipteki mücahit: “ Denetim Noktası’na yaklaşyoruz. Orası devletin.” Zarife ‘ye atıp tutar: “ Her yere serbestçe girip çıkıyor. Yanında kocası olmalı. O kadın öldürülmeli. Bu ülkede ahlâksızlığa yer yok. Allah onları gözümüzü kırpmadan öldürmemizi emrediyor. Beş yıldır buraya tek bir devlet aracı gelmedi. “
Şubat 2020 Kabil’in düşmesinden 18 ay önce:
Zarife ve nişanlısı Beşir, Zarife’nin kullandığı arabada; arkalarından takip eden kişi, “ Afganistan’da bir kadın araba kullanamaz; bilmiyorsa eli ayağı kırılmış demektir,” diyor. Peşi sıra gelen görüntü: Yeni evin balkonunda nişanlılar, yenilenen Kabil’i gururla seyrediyorlar. Sonraki görüntüde , Taliban’ın din eğitimi yer alıyor ; karanlık ,izbe bir yer; ufacık tesettürlü kız ve erkek çocukları…Zarife: “Afganistan’ın bu durumdan kurtulmasının tek yolu, eğitim. Ben yüksek lisansımı bile yaptım. Okula, tehlike altında gizlice giderdim. Kadını, kızı okutursanız o nesli kurtarırsınız. “ Kadınlar İngilizce dersindeyken de şu sözleri işitilir: “ Aydınlıkla karanlığın savaşı.” Zarife’nin annesi: Kısa saçlı, modern görünüşlü bir kadın: “Bu ülkede dürüstçe çalışan herkes, nihayetinde öldürülüyor.” Kızını dikkatli olması için uyarır. Zarife mutfakta soğan doğrarken babasından yakınır: “Babam evi askeri üs sanan , emirler yağdıran bir subay ; biz de onun tebaasındakiler gibiyiz. Babamın kafa yapısını değiştirebildim, en büyük başarım !”
Mart 2020 Kabil’in düşüşünden 17 ay önce:
Zarife’nin uçağı Dubai ve Fransa üzerinden Vaşington’a varır. Başkan Trump, Taliban’ın ABD kuvvetlerine karşı şiddet uygulamaması halinde ABD’nin birliklerini tamamen çekebileceğini söyler. Taliban ABD ile anlaşma imzalar. İki taraftan biri anlaşmayı bozarsa , anlaşma feshedilmiş sayılacaktır. Nişanlısı Zarife’ye destek verir: “ Orada lobi yap. Sesin çok güçlü senin. Sözlerin ve mesajın duyulmalı. “ ABD Dış İşleri Bakanlığı, 11 cesur kadına ödül verecektir. Zarife de ilk kadın belediye başkanı olarak ödüle layık görülür. Konuşmasında, kazanımların yok olmaması için Taliban’a karşı katılımcılardan desteklerini sürdürmelerini ister. Bir destek de Afganistan devlet başkanından gelir: “Bu ödül, küresel boyutta , siyasi düzenimizde temel bir değişimi temsil ediyor.” .
Beşir’in desteğine karşılık babası Zarife’yi üzmektedir; kızının evliliği konusunda gelenekleri öne sürerek kendi dediğini yaptırmaya çalışır. Zarife isyan eder, ağlar, babasını ikna etmekten bıkmıştır. Taliban mücahitleriyse, at sırtında, Zarife’ye , Beşir’le arabadayken saldırıda bulunur. Neyse ki arabadan ateş açılarak saldırı atlatılır. Taliban, saldırılar düzenleyerek devleti küçük düşürmeye; devlet yetkililerine saldırarak devletin kontrolü kaybettiğini göstermeye çalışmaktadır.
Kasım 2020 Kabil’in düşüşünden 9 ay önce:
Evinin önünde suikaste uğrayan Zarife’nin babası yaşamını kaybeder. Suikastı Taliban düzenlemiştir. Zarife suçluluk duygusu içindedir. Annesiyle birbirlerine destek olurlar.
Anne isyan halindedir: “ Bu güne kadar buradaydım, yabancı ülkeler neyi hallettiler? Biz Afgan kadınları hep bir acıya katlanmak zorundayız. Şimdiye kadar hep savaş vardı. Bir sürü ülke gelip yardım edeceğini söyledi. Nerede yardımınız? Hâlâ acı çekiyoruz. Neden geldiniz öyleyse? “ Zarife babasının cenaze töreninde etkileyici bir konuşma yapar: “ Babam savaşta ölseydi üzülmezdim. Evinin önünde, küçük kardeşimin önünde, kafasının arkasından vuruldu. Korkup kaçacağımı kimse düşünmesin. Annem de kalıp mücadeleyi sürdürmemi istiyor.” Zarife’yi silah talimi yaparken görürüz.
Nisan 2021 Kabil’in düşüşünden 4 ay önce:
ABD Başkanı J. Biden’in sesi: “ABD birliklerinin eve dönme zamanı geldi. “ Afganistan’da şiddet olayları sürmektedir. Zarife’nin şoförü ve koruması Masum, Vardak’ta, bu duruma isyan eder: “ Geçen yıldan itibaren çok şey değişti: Güvenlik azaldı, mafya ve hırsızlık arttı. Devletin yanındaysanız Taliban öldürür. Taliban’a katılırsanız devlet öldürür. Hayat çok zor. Askerler gıda ve mühimmat sıkıntısı çektiklerini söylüyorlar. Taliban büyük gelirlerle irtibatı kesmeye çalışıyor. Savaş yoksulları yutuyor. Vilayetler bir bir düşüyor. Taliban ülkenin yüzde 80’nin kendi kontrolü altında olduğunu iddia ediyor. Siyasetçiler, maddi yardım için dünyaya yalvardılar ve parayı ceplerine attılar. Millet bu yüzden devlete kızgın ve Taliban’ı destekliyor. “Taliban bölgesindeki silahlı mücahitlerden biri: “ İşgalciler ülkeyi yağmaladılar. Evleri yıkıp yağmaladılar. Uluslar arası camia yardım getirdiklerini söylüyor. Nereye yardım ettiler? Afgan halkına yalan söylediler. Desteklerini hiç görmedik. Etrafa bir bakın. Sizler bu birliğin yeni askerlerisiniz. Köprü yok, hastane yok, okul yok, yol yok. Bu ülkeyi biz inşa edeceğiz. Bir başka Taliban: “Devletin bölgelerinde adam kaçırmalar, soygunlar oluyor. Bizim bölgemiz güvenli. Gece rahatça geziliyor. Koskoca adamlar futbol oynuyor.”
Zarife, kız kardeşleriyle Kabil’deki evde yemek yerken kendi aralarında konuşuyorlar. Kızlardan biri :” Taliban Mezar-ı Şerif’e girdi mi?” Öbürü: “ Taliban ele geçirdiği bölgelerdeki kadınları, kızları kendileriyle evlenmeye zorluyormuş. Şakalaşırlar. “Ölmektense bir Taliban’la evlenmek daha iyi değil mi?” der aynı kız. Zarife tedirgindir:” Taliban bir kadını , dışarıda yalnız geziyor diye kırbaçlamış. İslam, insanlık, mantık bunun neresinde, gerçekten anlamıyorum. Bugün Kabil’de bir okulda patlama oldu. Kızların okumak için ödedikleri bedel bu! Radikal İslamcılar kızların eğitim görmesine karşı.” Batı medyasından İngilizce yazılmış bir yazının görüntüsü : “ Taliban eğitim almak isteyenleri öldürüyor.” Zarife, lise son sınıf öğrencileri hastanede yatarken ziyaretlerine gider. Onlara , “üniversiteye gideceğinizi göreceğiz” diyerek moral verir. Öfkelidir: “Düzinelerce çocuğu öldürdüler. Aslan bile yiyeceği hayvanı öldürür sadece, bütün ailesini avlamaz.”
Haziran 2021 Kabil’in düşüşünden 2 ay önce:
Zarife, Milli Savunma Bakanlığı’nda yeni bir görev alır. Masum, Kabil’e kendisini de götürmediği için Zarife’ye bozulur. Taliban kökenlidir. Kameraya doğru konuşur: “Ben onun için Taliban’ı karşıma aldım. Sadakati bu kadar!” İşin aslı: Zarife onu götürmek istemiş ama bakanlığın kuralları çok katı olduğundan – şoför mutlaka asker kökenli olmalı- elinde olmadığı için Masum’u bırakmıştır. Zarife: “Ona ihanet ettiğimi düşündü . Dünyanın size ihanet ettiğini görünce, herkesi hain gibi görürsünüz. Herkes size ihanet etmiş gibi gelir.”
Taliban yüzünden yerinden yurdundan edilmiş ailelerin toplandığı kampın görüntüsü: Sadece asker aileleri alınıyor. Afganistan devlet başkanı Eşref Gani ülkeyi terk etmiş. Taliban hızla Kabil’e doğru ilerliyor. Halk korku içinde. Batı’nın savaşının üzerinden 20 yıl geçmiş.
Filmin başına dönüş: Kabil havaalanı ana baba günü. Can korkusuyla ülkeyi terk etmek isteyenlerle dolu. Ayrılma sahnesi: Beşir, “Burada kalamazsın “ diyor Zarife’ye. Genç kadın ülkesini çok seviyor, ayrılmak zor geliyor. Masum evli, çok sevdiği küçük bir kızı var, “binlerce genç gibi işsiz kaldım” diye hayıflanıyor. Zarife Almanya yolcusu; yanında ülkesinin toprağını götürüyor, ona dokununca özlemi hafifleyecek diye umuyor.
Masum kamera karşısında : “ Ani rejim değişikliği tuhaf oldu. Kimse bunu beklemezdi. Yeni bir işgal yaşanır mı? Savaş yeniden başlar mı? Yine bombalanır mıyız? Taliban ya da terörist diye hapse atılır mıyım? Her şey belirsiz. Ama çocuğumu korumak için her şeyi yaparım.” Çok geçmeden de yine şoför olarak işe girer. Batı medyası (İngilizce): “ Afganistan’da ekonomi çökmüş durumda. Gıda fiyatları arttı. Açlık tehlikesi. Uluslararası finans kuruluşlarının faaliyetleri donduruldu. Bir çok STK , yabancı güçlerle birlikte ülkeyi terk etti. Evsizlik, işsizlik, kadınlar burkalar içinde…” Masum: “ İşsizlerin bir kısmı uyuşturucu bağımlısı oldu. Burada pisliğin içinde yaşıyoruz. Yoksullar insan değil mi? “
Eylül 2021 Kabil’in düşüşünden 1 ay sonra Zarife Almanya’da:
Zarife Alman televizyonundan Afgan kadınlarının protesto eylemlerini izlerken karmaşık duygular içindedir. Onlarla hem gurur duymakta hem de aralarında olmadığı için üzülmektedir. “Kadın hakları olmadan Taliban hükümeti meşru olamaz. Almanya’da kadınlar mücadeleyi aralıksız sürdürüyorlar, “ diye teselli eder kendini.
Ocak 2022 Kabil’in düşüşünden 5 ay sonra:
Mülteci Afgan çocukları büyükçe bir evde Almanca öğreniyorlar. Zarife eşi Beşir’le konuşuyor: “ Dört ay oldu, bıktım artık. Ülkeme döneceğim,” Eşi öldürülebileceğini hatırlatınca umursamaz: “Ölürsem bir amaç uğruna ölmüş olurum. Kabil’in kontrolü Taliban’a geçince Afganistan manşet olmaz oldu. İnsanlar Ukrayna’yı konuşuyor. Taliban da fırsattan istifade, yine giderek kötüleşiyor. Protestocu kızları , kadınları hapse attılar. Kız okullarını açmaya söz verdiler ama henüz açılmadı.
TALİBANLA GÖRÜŞME: Zarife , telefonda Taliban yetkiliye, Afganistan’a dönüşünde siyaseti bırakmış olacağını bildirir. Yetkili de, ülkeye dönmek için genel olarak bir engel olmadığı yanıtını verir.
Zarife eşini Almanya’da bırakıp Mart 2022’de Kabil’e döner. Önce büyükannesini ziyaret eder, onunla hasret giderir. Sonra davet üzerine bir televizyon programına katılır. Sunucu: “Bugünkü konuğum Vardak’ın eski belediye başkanı Zarife Ghafari. Konuğuma soruyorum: “Buraya neden geldiniz?” Yanıt: “ Taliban, nüfusun yarısından fazlasını oluşturan kadınların onayını almak için çalışmalı. Bugünkü hükümet yetkililerine sesleniyorum: “ Hapiste hâlâ eylemci kadın varsa, lütfen insanlık adına salıversinler. Biz kadınlar diyaloga açığız. Sorunlarımızı çözmek için diyalog kuralım. “ Sunucu: “Şimdi size şahsi bir soru soracağım. Babanızın katillerini affettiniz mi? “ Yanıt: “ Eğer acıları dindirecekse, başka Zarife’lerin yetim kalmasını engelleyecekse, başka Abdül Vasi’lerin ölümünü önleyecekse, evet! “
Zarife’nin cep telefonundan gelen mesajlardan biri: “ Zarife vasıfsız biriydi. Namus ve ahlaktan nasibini de almamış. Babasının katilleriyle anlaştı. “ Zarife’yse doğru olanı yaptığına inanmaktadır: ” İnsanlara yardım etmek isteyen herkes, Taliban’ı aklamakla suçlanıyor.” Masum’a gelince; ilerici düşünceleriyle dikkat çeken, şair ruhlu, özgürlüğüne düşkün , tek başına yaptığı doğa gezilerinde şiirler okuyan bu genç adam, toplu namaz sırasında ibadet ederken düşüncelidir. Kendi özelinde sanki Afgan halkının çoğunun ruh halini betimler gibidir: “ Eskiden bana silah doğrultan ve beni öldürmek isteyenler görüyorum. Sevgiden mi, nefretten mi gülüyorlar? Kaderim bu gülüşlerin ardında gizli.” Taliban onun eskiden Zarife’nin şoförü olduğunu bilir, bu yüzden diken üstündedir.
Zarife ekranda: “ Afgan halkı bunu kendi seçmedi, bu hükümet bize uluslar arası camia tarafından dayatıldı. Halkımız cehennemde yaşamaya mahkum edildi.
ZARİFE’NİN DERNEĞİ, KADINLARA GIDA BANKASI VE EĞİTİM MERKEZİ ‘ni kuran Zarife , burada da her zamanki kadınları güçlendirici konuşmalarını yapar: “ Güçlü kalacağız. Mücadele edeceğiz. Kendimiz için.”Duvarlarda , AFGAN KADINLARINA YARDIM VE TEŞVİK , duyuruları asılmıştır. Zarife, kadınlara yağ, pirinç, şeker gibi temel gıda maddelerinin dağıtılmasını organize eder. Bu arada sokağa iner, kadınlar kadar erkeklerle de konuşur: “ Savaşı erkekler başlatıyor. Kadın intihar bombacısı var mı, yok. Erkekleri eve kapatalım, dışarı çıkmalarına izin vermeyelim. Yoksa dinimiz, İslam dini elden gidecek. Şaka yapmıyorum.”
Final: Zarife bildiği yolda gidiyor . ” Burası benim vatanım. Yardım etmek için burada olmalıyım. Bu fırtınaya karışacağım. Bakalım nereye gidecek? Ama inancım tam. “
Ekrandaki yazı: Zarife ve eşi Beşir hâlâ Almanya’da mülteci olarak yaşıyorlar. Zarife, Afgan kadınlarının hakları için mücadele ediyor. Taliban, Afgan kadınlarının dolaşma, çalışma, giyim konularında haklarını kısıtlayan yasalar çıkarttı. Kızlar orta okula gidemiyor. Komutan Musafer, Taliban’ın Kabil’i ele geçirmesinden sonra öldürüldü. (2)
DİPNOT:
1.)Çok sayıda ödül kazanan belgeselin yapımcılarından biri de Hillary Clinton . Avukat, siyasetçi, ABD eski Dışişleri Bakanı, ABD eski Devlet Başkanı Bill Clinton’un eşi, 2016 ABD seçimlerinde Demokrat Parti’nin adayı. (Seçimi Cumhuriyetçi Parti’den Donald Trump kazanmıştı.) Hillary Clinton, aynı zamanda insan ve kadın hakları savunucusu olarak tanınmaktadır. 1997’de Pekin’de gerçekleştirilen 4. Kadın Konferansı’ndaki konuşmasıyla da katılımcıların dikkatini çekmiştir: “ İnsan hakları kadın haklarıdır ve kadın hakları insan hakları”dır. Ancak konumu gereği, kadın sorununu sınıfsal ve siyasi bir mesele olarak ele almadığı için çabalarının işe yaramaması kaçınılmazdır.
2 ) Afganistan’dan gelen haberler, ABD ve diğer işgalcilerin, amiyane tabirle, yedikleri nanenin bir ülkenin neredeyse yok oluşa doğru sürüklenmesine yol açtığını gösteriyor. 2021’de Batılı güçler ülkeden çekilince Taliban’ın tehditleri artar. En son, Şubat 2023’teki habere göre, Taliban doğum kontrol yöntemlerini yasakladı. Doğum kontrolü için gereken tıbbi materyalin satışını yasakladı.
Bu haber en son değiştirildi 7 Mart 2023 09:22 09:22
Diyarbakır'da öldürülen 8 yaşındaki Narin Güran'ın cansız bedenini dereye sakladığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar'ın aracının…
Türkiye Komünist Hareketi'nden yapılan açıklamada "İsrail’in güvenliği ve emperyalizmin çıkarları için emperyalizm tarafından yazılan BOP…
Boğaziçi Üniversitesi'nde kalorifer kazanının tadilatta olması sebebiyle kaloriferler çalışmıyor. Öğrenciler yurtta ve dersliklerde soğukta kaldıklarını…
Tüm Bel-Sen İzmir 1 Nolu Şube, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde (İzBB) toplu sözleşmenin imzalanmasının ardından 4…
Nasuh Mahruki’nin tutukluluğuna avukatları tarafından itiraz edildi. Nöbetçi hakimliğe sunulan dilekçede, Mahruki'nin söz konusu paylaşımlarının…
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Filmlerin dizilerin televizyon programlarının aile ile birlikte dini değerlerimizi, dindarları…