Yeliz Toy: Eşitlik, özgürlük, laiklik mücadelesi yükseltilmelidir
"AKP iktidarı döneminde İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesi, ardından 6284 sayılı kanunun ve kadınların nafaka hakkının tartışılması önümüzdeki süreçte biz kadınları örgütlenerek lâiklik temelli sağlam bir mücadele hattı örmeyi zorunlu kılmaktadır."
Röportaj: Alperen Kandemir
14 Mayıs seçimleri geride kaldı. Son yılların en sağcı Meclis’i oluşurken, siyasal İslamcı partiler de gerek Cumhur gerekse Millet İttifakı listelerinden Meclis’e milletvekili gönderdiler. Biz de kadın mücadelesi açısından bu tabloyu Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy ile konuştuk.
Toy, “Domuz bağlarıyla ülkeyi Ortaçağ karanlığına hapsetmek isteyen faşistlere, gericilere karşı ilerici kadınların örgütlülüğü büyütülmeli, tüm kamuoyu tehlikenin farkında olmalı ve bu gericiliğe en ufak bir alan açılmadan mücadele edilmelidir.” diyerek şunları kaydetti:
14 Mayıs seçimlerinin ardından HÜDA-PAR, Yeniden Refah Partisi gibi unsurlar mecliste temsiliyet kazandı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Cumhuriyetin 100. yılında, Cumhuriyet ile hesaplaşmak isteyenler yeni ortaklarla ve gizlemeden laiklik karşıtı, cağ dışı söylemlerle halka hitap etmekte ve hatta Gazi Meclis’te yerlerini almaktalar.
Anayasayı değiştirme arzusu, dini referans alan politikaları, karma eğitim karşıtı açıklamalarıyla Hüda-Par ve “Okullarda müfredat değiştirilecek, eğitim sistemi ahiret öncelikli nesiller yetiştirecek” diyen Yeniden Refah Partisi, Cumhuriyet Eğitimi’ni hedef alan açıklamalarıyla AKP’nin gerici piyasacı dizaynını biraz daha geri forma taşıma yolunda ilerlemekteler.
Cumhuriyet’in çağdaş, bilimsel, modern toplum yapısına aykırı; itaatçi, ümmetçi toplum yaratma arzusundaki iktidarın, önündeki en büyük engel bugüne dek laiklikti, bugün hala böyle…
Bugüne dek bu gericiliği yalnız bırakmayan, her adımda ona eşlik eden “sermaye ve faşizm” e eklemlenen laik, bilimsel, karma eğitim karşıtı, medrese eğitimine öykünen, Anayasa ile güvence altına alınmış Devrim Kanunları’na açıkça muhalefet eden yapı ile gericilik-piyasacılık-niteliksizlik bugün her zamankinden daha güçlüdür.
Hatta Aydınlanma Devrimleri’nin gerçekleştirilmesinde öncü rol üstlenen Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndedir.
AKP iktidarında kadınların kazanılmış hakları en fazla tartışma konusu olan başlıklar arasında yer aldı. Yeni Meclis bileşimine bakıldığında kadınları ne bekliyor?
Yeni Meclis bileşimine baktığımızda; kadınların bugüne dek kazanılmış tüm hakları tehlikededir. Anayasa ile güvence altına alınmış haklarımız dahi, Akp tarafından Hüda-Par ve Yeniden Refah eliyle hayata geçirilmek istenecektir. AKP iktidarı döneminde İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi, ardından 6284 sayılı kanunun ve kadınların nafaka hakkının tartışılması önümüzdeki süreçte biz kadınları örgütlenerek lâiklik temelli sağlam bir mücadele hattı örmeyi zorunlu kılmaktadır.
Domuz bağlarıyla ülkeyi Ortaçağ karanlığına hapsetmek isteyen faşistlere, gericilere karşı ilerici kadınların örgütlülüğü büyütülmeli, tüm kamuoyu tehlikenin farkında olmalı ve bu gericiliğe en ufak bir alan açılmadan mücadele edilmelidir.
Faşizme, gericiliğe ve onların beslediği tarikat ve cemaatlere karşı eşitlik, özgürlük, laiklik mücadelesi yükseltilmelidir.