Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi kimdir, nedir?
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi, 25 Kasım 2012 tarihinde Eşitlik ve Demokrasi Partisi ile Yeşiller Partisi’nin birleşmesiyle kuruldu. İçinde Ufuk Uras başta olmak üzere Ahmet İnsel, Murat Belge, Aydın Engin, Arif Ali Cangı, Sevil Turan gibi, AKP iktidarının Cumhuriyet değerlerinin tümünü berhava eden ve bugüne uzanan “tek adam” döneminin önünü açan 12 Eylül 2010 referandumuna "Yetmez ama evet" diyerek destek veren isimler de yer almıştı.
Hikmet Yaman
14 Mayıs’ta gerçekleşecek olan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri öncesinde ittifaklar, vaatler, kulisler, liste savaşları baş döndürücü bir hal aldı. Nihayetinde önce cumhurbaşkanlığı adayları sonrasında seçime katılma hakkı kazanan partilerin milletvekili listelerinin Yüksek Seçim Kurulu’na teslim edilmeleriyle seçim sath-ı mailine girilmiş oldu. Dört ittifak ve bunların içinde ya da dışında 26 parti seçime giriyorlar.
Bunların arasında Emek ve Özgürlük İttifakı içinde de bazı gelişmelerin önemli olduğu açık. Bir kapatma davası içinde olan HDP bu riski ortadan kaldırmak için bileşen partilerden ve seçime girme hakkını kazanmış olan Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) ile seçime girme kararı aldı.
Bilindiği gibi HDP soldan sağa birçok parti, örgüt, hareketin çatı partisi… Dolayısı ile Emek ve Özgürlük İttifakı HDP bileşenlerinin dışında başka siyasi parti ve örgütleri de içine alarak oluştu. Ve sonuç olarak da bu ittifak seçim hakkı kazanmış iki parti; Yeşil Sol ve TİP listeleriyle seçime giriyor. Ve şimdi sorulan soru kimdir /nedir bu Yeşil Sol Parti? Listelerde yer alan ve yer yer tepki alan “yetmez ama evetçi” liberallerin bu partiyle ilişkisi nedir? Yeşil Sol bir “yedek” parti midir? Bu sorulara eklenecek birçok soru var… Gazete Manifesto okurları için derlemeye çalıştık.
KISA TARİHÇE
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi, 25 Kasım 2012 tarihinde Eşitlik ve Demokrasi Partisi ile Yeşiller Partisi’nin birleşmesiyle kuruldu. Ufuk Uras başta olmak üzere Ahmet İnsel, Murat Belge, Aydın Engin, Arif Ali Cangı, Sevil Turan gibi, AKP iktidarının Cumhuriyet değerlerinin tümünü berhava eden ve bugüne uzanan “tek adam” döneminin önünü açan 12 Eylül 2010 referandumuna “Yetmez ama evet” diyerek destek veren isimler de yer almıştı. Kamuoyunda da bu isimler üzerinden parti “Yetmez ama evetçilerin partisi” olarak bilinir oldu. 2 Nisan 2016’da resmi kısaltması Yeşil Sol Parti olarak tanıtıldı. 16 Ekim 2022’de logosu değiştirildi. “Yeşil Siyaset”, “Azınlık hakları”, “Radikal demokrasi”, “Ekolojik sosyalizm” “Eko feminizm” “LGBT Hakları” vb. bir dizi başlıktan oluşan bir programa sahip olan parti; Avrupa Yeşiller Partisi (EGP) üyesidir. Eş sözcüleri eski solculardan İbrahim Akın ve avukat, kadın hakları aktivisti Çiğdem Kılıçgün Uçar’dır.
İÇİNDEYMİŞİK YEŞİLMİŞİK
12 Eylül 2010 Referandumu, Anayasa değişikliğiyle Türkiye’nin daha “demokratik” “vesayetten kurtulmuş” bir ülke olacağının vazedildiği bir süreçti. Bu değişikliklerin yeterli olmayacağını ama önemli bir başlangıç oluşturacağını savunan çoğu sol hareketlere şu veya bu ölçüde bulaşmış, sanatçı, yazar, akademisyenin oluşturduğu YAE’cilerin yanı sıra DSİP ve sonrasında Yeşil Sol Parti’yi kuran Ufuk Uras liderliğindeki Eşitlik ve Demokrasi Partisi de bu koronun içinde yer almıştır.
Yeşil Sol Parti’yi sadece YAE çerçevesinde değerlendiremeyiz. “Liberal solculuk”, sosyalistlerin, devrimcilerin ilmek ilmek ördüğü mücadeleye verdikleri ideolojik zararlar, “özgürlükçü laiklik” “özgürlükçü sol” vb. gibi sulandırılmış, içi boşaltılmış kavramlar, tarikatları cemaatleri “sivil toplum örgütleri” olarak meşrulaştırma çabaları ki bunun en belirgin örneklerini Fethullahçıların Abant toplantılarına şevkle katılan, onların toplumsal yaygınlıkları için çalışan, yayın organlarında yazan, çizenlerde görebiliriz; bugün komünistlerin önemli mücadele başlıklarından biri olmaya devam etmektedir.
İlişkileri, aynı platform ya da ittifaklarda uzun yıllardır bir arada durmaları üzerinden ve iktidarların Kürt siyasi hareketine ve onun siyasi temsilcilerine zaman zaman yakınlığı, ama çoğu zaman “terörizm” yaftasıyla şiddetle karşı durması ve bu temsiliyete ait partilerin sık sık kapatılması nedeniyle Yeşil Sol Parti’yi bugün doğrudan HDP’nin “yedek parti”si olarak tanımlamak çok da yanlış olmaz. Ancak bu yedeklik Yeşil Sol Parti’nin bir programa sahip olmasını ve bu programın asıl olarak da “Avrupa Solculuğu”nun ülkemizdeki yansıması olmasının üzerini örtmez. Örneğin emperyalizm ve ona karşı mücadele Avrupa solunun çoktan terk ettiği bir başlık olarak Yeşil Sol Parti programında da yer almaz. ABD’li Murray Bookchin’in Troçkizmden, anarşizme, oradan “yeşil sol”culuğa uzanan zigzaglı ama bir o kadar da liberal “yeni” solculuğa uzanan çizgisine hayranlık duyan ve İmralı’dan bu hayranlığını ileten Öcalan’ın tutumu üzerinden Kürt siyasi hareketinin barındırdığı “sol” a dair ipuçlarını da izlemek mümkün.