Anayasa Mahkemesi kararına da dayanarak 1 Mayıs’ta Saraçhane’den Taksim’e yürümek isterken gözaltına alınan 17 kişi, “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak uyarıya rağmen kendiliğinden dağılmama”, “örgüt propagandası yapmak” ve “suçu ve suçluyu övmek”ten 3 yıl 6 aydan 10 yıla kadar hapis istemiyle hakim karşısına çıktı. Duruşmada savunmalarını yapan sanıklardan Metin Kaya, işçi olduğu için her 1 Mayıs’ta olduğu gibi kutlamalara katıldığını, Ahmet Hazar Yüksel de taşıdığı flamanın yasal bir derginin flaması olduğunu belirterek, “1 Mayıs yürüyüşü yasal bir yürüyüştür. Polis bizi gayri hukuki olarak gözaltına almıştır. Darp etmiştir” dedi. Mahkeme, sanıklar hakkındaki adli kontrol hükümlerini kaldırıp, duruşmayı erteledi.
1 Mayıs’ta Saraçhane’den Taksim’e yürümek için alana girmek isterken polis müdahalesiyle gözaltına alınan 17 kişi hakkında “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak uyarıya rağmen kendiliğinden dağılmama”, “örgüt propagandası yapmak” ile “suçu ve suçluyu övmek” iddialarıyla açılan davanın ilk duruşması, İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmaya 16 tutuksuz sanık ve avukatları hazır bulunurken bir sanık bulunduğu ilden Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemleri (SEGBİS) yöntemiyle katıldı.
Sanıklardan Ahmet Hazar Yüksel savunmasında, şunları söyledi:
”Tutanakta belirtilmeyen; gözaltına alınırken 3 kez dağılma anonsu yapılmadı. Kortejler bitene kadar bekletildik, sonra gözaltına alındık. Bahsi geçen Partizan flamaları suç isnadı değildir. Flamayı taşıdım, ‘Önderimiz İbrahim Kaypakkaya’ meselesine değinmek istiyorum. ‘Yasalarınızı tanımıyoruz, önderimiz İbrahim Kaypakkaya’ gibi bir sloganımız yoktur. Uydurma bir slogandır. Öncelikle İbrahim Kaypakkaya sanık olduğu davada şüpheli sanık olarak vefat etmiştir. ‘Önderimiz İbrahim Kaypakkaya’ sloganını attım. Partizan da çıkan, yasal bir dergidir. Bu derginin flamasını taşımak bir suç değildir. 1 Mayıs yürüyüşü yasal bir yürüyüştür. Polis bizi gayri hukuki olarak gözaltına almıştır. Darp etmiştir. Biz kendilerine saldırmadık, öncesinde polis bize saldırdı.”
Ahra Demir Acer ise savunmasında, “Benim şu anda içinde bulunduğum durumla herhangi bir bağım yok. Flama taşımadım, yelek giymedim. Herhangi bir polis uyarısı işitmedim. darp edilerek gözaltına alındım. Kutlamaları takip etmek için oradaydım” dedi.
Mertcan İnceoğulları mahkemedeki ilk savunmasında, “Herhangi bir uyarı yapılmadı, aksine işlence yapılarak gözaltına alındık. Demokratik bir hakkımız olarak oraya gittik. Bundan kaynaklı anayasayı tanımıyoruz gibi bir slogan atılmadı. Flama taşıdığım, slogan attığım doğrudur. Ancak iddianamede yer alan sloganı atmadık” ifadesini kullandı.
Metin Kaya ise “Ben işçiydim daha önce, şu an işsizim yargılamadan dolayı. İşçi olduğum için her 1 Mayısa giderim. Alanda bize herhangi bir uyarı yapılmadan abluka altına alındık, biber gazı sıkıldı üstümüze. Gözaltına alındık” diye konuştu.
Ara kararını açıklamayan mahkeme, dosyayı mütalaayı hazırlaması için savcılığa gönderdi. Ayrıca sanıklar hakkındaki adli kontrol hükümlerinin kaldırılmasına karar vererek, duruşmayı 18 Ekim’e erteledi.
ABD'de Biden'ın Ukrayna'ya uzun menzilli ATACMS füzelerini kullanma iznini vermesi sonrasında Cumhuriyetçilerden sert tepki geldi.…
15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından Kızılay’a satışı gerçekleştirilen ve değeri yaklaşık 100 Milyon TL olan…
Eski Almanya Başbakanı Angela Merkel, yeni kitabında Donald Trump’ın baş başa görüşmede Trump’ın kendisine Doğu…
İstifa çağrılarına yanıt veren Sağlık Bakanı Memişoğlu, "Bebeklerimizin ölümüne engel olan bir kişiye niye istifa…
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yasadışı bahis suçlamasıyla tutuklu olan 5 sosyal medya fenomeni hakkında 1 yıldan…
Sinan Ateş Davası’nda abla Selma Ateş'e yönelik saldırıyı azmettiren Servet Bozkurt'un, Ankara’da iki cinayet işlediği…