3 KASIM 1996 : BİR KAMYON “MAFYA-SİYASET-DEVLET-AŞİRET”LE ÇARPIŞTI

Susurluk kazası, Türkiye'nin yakın tarihi içinde    iktidarın kirli ve gizli ilişki ağlarının ortaya çıktığı   bir olay olarak kaydedildi.

3 KASIM 1996 : BİR KAMYON “MAFYA-SİYASET-DEVLET-AŞİRET”LE ÇARPIŞTI

3 Kasım 1996’da Susurluk’ta, İstanbul Kemalettin Eröge Polis Okulu Müdürü Hüseyin Kocadağ, ‘Mehmet Özbay’ isimli sahte kimliğiyle çete reisi Abdullah Çatlı, Bucak aşiretinden DYP Şanlıurfa milletvekili Sedat Edip Bucak ve Gonca Us isimli bir kadının da olduğu otomobilin bir kamyonla çarpışması sonucuyla. Abdullah Çatlı, Hüseyin Kocadağ ve Gonca Us olay yerinde öldü. Milletvekili Sedat Bucak ise yaralı olarak kurtuldu.

Kaza yapan araçtan çok sayıda silah, sahte kimlik ve  belgeler çıkarıldı

Devlet-mafya-siyaset-aşiret ilişkisinin ortaya çıktığı kaza üzerine 3 kez Susurluk Raporu hazırlandı.

Olay sonrası açıklama yapan dönemin Başbakanı Tansu Çiller, yaşananların devletle ilişkilendirilmesini eleştirdi. ‘Devlet, mafya ile savaşır. Mafya ile ilişki kurmaz’ dedi.

MİT’in ilk raporu olayı örtbas etmek için hazırladığının ortaya çıkması üzerine, ülke genelinde ‘Sürekli Aydınlık için Bir Dakika Karanlık’ eylemleri yapıldı. Olaydan 5 gün sonra Mehmet Ağar İçişleri Bakanlığı görevinden istifa etti.

İktidarın sürekli olarak bu meseleyi küçültme ve örseleme çabası toplumda büyük bir infiale yol açtı. ‘Karanlıktan çıkmak için bir dakika karanlık’ eylemlerine milyonlarca kişi katıldı.

Tüm çalışmalara ve protestolara rağmen, açılan hiçbir soruşturmanın sonucunda kaza’da aynı arabada bulunan kişilerin aralarındaki ilişki açığa çıkmadı.

Susurluk kazası, Türkiye’nin yakın tarihi içinde    iktidarın kirli ve gizli ilişki ağlarının ortaya çıktığı   bir olay olarak kaydedildi.

Göstermelik yargılamalar sonrası milletvekili Sedat Bucak’ın korumalığını yapan özel tim mensupları Ayhan Çarkın, Oğuz Yorulmaz ve Ercan Ersoy 290, Mustafa Altınok 204, Abdülgani Kızılkaya 193, İbrahim Şahin 185, Ayhan Akça ve Ziya Bandırmalıoğlu 184, Enver Ulu 141, Ali Fevzi Bir 119 ve Sami Hoştan 31 gün tutuklu kaldıktan sonra cezaevinden tahliye edildiler.