Vietnam Kasabı olarak tanınan Robert William Komer, 2. Dünya savaşında Vietnam’da görev almış ve adı ölümle anılır olmuştur. Kimine göre 20 bin kimine göre ise 70 bin insanın ölümüne sebep olmuş ve birçok insanlık dışı faaliyette bulunmuştur. Komer bu sebeplerle “Vietnam Kasabı” olarak hafızalarda yer etmiştir.
Ankara’ya ABD Büyükelçisi olarak Kasım 1968’de atandığında, onun gelişi yaklaşık bin öğrencinin katılımıyla protesto edilince Esenboğa’dan gerisin geri kaçmak zorunda kalmıştır.
Başta ODTÜ’lü öğrenciler olmak üzere çeşitli yayın organları aracılığıyla Komer’in Türkiye’ye gelmesine şiddetle karşı çıkılmıştır.
Atandıktan bir süre sonra Komer, ODTÜ’yü ziyaret etmek ister. Rektör Kemal Kurdaş, ısrarla resmi yazıyla başvuran Komer’i, 3. başvurusunun ardından reddedemez. 6 Ocak günü ODTÜ Rektörü Kemal Kurdaş, büyükelçi Robert Komer’i kurullardan ve öğrencilerden gizleyerek öğle yemeğine davet eder.
Komer, 1969 model Cadillac marka siyah renkli makam otomobiliyle 6 Ocak 1969 günü saat 12:30’da ODTÜ’ye gelir. Haberi alan öğrenciler, rektörlük binası önünde toplanırlar.
Kemal Kurdaş’ın ve dönemin Sosyal Demokrat Öğrenci Birliği Başkanı İskender Odabaşıoğlu’nun engellemelerine rağmen protestolar büyür. Kitle “Yankee go home!”, “kahrolsun Kurdaş, kahrolsun Komer” sloganlarıyla otomobilin etrafında toplanıp, onu ters çevirerek yakarlar. İçişleri Bakanı Faruk Sükan okula polisi göndereceğini söyler ancak rektör buna izin vermez.
3 gün sonra aynı yerde yapılan basın duyurusunda, ODTÜ’deki öğrenci derneklerinin çoğu ve başka üniversitelerden de dernekler, yapılan eyleme, temsil ettikleri binlerce öğrenci adına hep beraber sahip çıkarlar. Aynı gün, Rektörlük, güvenlik sebebiyle eğitime ara verir. Öğrenciler bu karara da karşı çıkarlar. Aynı gün öğrencilere kınama cezası ve haklarında kovuşturma kararı verilir. Ertesi gün Ankara Sulh Ceza Mahkemesi tarafından aracı yaktıkları gerekçesiyle Tuncay Çelen ve Seçkin İnceefe tutuklanır, 7 öğrenci hakkında gıyabi tutuklama kararı verilir. Karar Danıştay’da bozulur, eğitim yeniden başlar. Bu sefer, tüm yurt genelindeki, öğrenci birlikleri, eylemi hep beraber gerçekleştirdiklerini, emperyalizme karşı direnişin başladığını bildirirler.
Yaklaşık 2 hafta sonra, aranan 7 öğrenci, rektörlük önünde, törenle ortaya çıkarlar. 4000 kişilik bir kortej eşliğinde ODTÜ nizamiyesine teslim olurlar. 3000 kişi daha savcılığa dilekçe vererek yakma eylemine karıştıklarını belirtirler.
ODTÜ Öğrenci Birliği, tutuklanan arkadaşlarına maddi yardımda bulunur, cezaevine her gün yemek götürür. Harçlarını yatırır.
Öğrenciler 12 Mart 1969’daki duruşmadan sonra tahliye edilirler, Komer ise görevinde ancak Mayıs’a kadar kalabilir.
Türkiye sosyalsit hareketi içerisinde özgün bir yeri olan 1965 yılı seçimlerinde Türkiye İşçi Partisi'nden meclise…
“Adolesence” adlı dört bölümlük dizi oldukça ilgi gördü. Bizde de ebeveynler, eğitimciler, diziyi yorumlarıyla destekleyen…
Kapitalizmin küresel refahı büyüttüğü (mü?), demokrasiyi yaygınlaştırdığı (mı?), insan haklarına saygıyı pekiştirdiği (mi?) bir ortamda,…
Sosyalist Düşünce Kulüpleri İzmir'de Prof. Dr . İzge Günal'ın katıldığı bir söyleşi düzenliyor
Bolu Kartalkaya'daki otel yangınında iddianame tamamlandı. Otel sahipleri, şirket yöneticileri ve Bolu İl Özel İdaresi'ne…
Diyarbakır’da kendilerine “Amedli Müslüman Gençler” ismini takan bir grup gerici, kentin birçok noktasında şeriat övgüsü…