ABD ve Çin arasında kalan yurdum İslamcısı
Netanyahu’nun ayakta alkışlamasına yurdum İslamcılarının öfkelenme hakkı bulunmuyor çünkü. Nasıl olsun ki? Büyük Ortadoğu Projesi’nin eş başkanlığını yapanlar, buradan misyon edinip, İsrail’in güvenliği için Suriye’nin yıkılmasında aktif rol üstlenenler bugün Gazze’nin İsrail tarafından işgalinin ortağı olduklarının farkında değiller mi?
İsrail’in Gazze’ye yönelik başlattığı askeri operasyonun sonuçlarını her gün izliyoruz. 30 binin üzerinde Filistinli öldü. Yüzbinlerce insan yerinden yurdundan oldu. Gazze yerle bir edildi, edilmeye devam ediliyor.
İsrail durmuyor. Kuzey’de Lübnan topraklarında da askeri operasyon yapıyor. Yemen’i vuruyor, Suriye’ye hava saldırısı artık haber değeri taşımıyor. Arkasında ABD, İngiltere, Fransa, Almanya başta olmak üzere emperyalist ülkeler var.
İsrail demek emperyalizm demek. Arkasındaki büyük güçlere güveniyor. Emperyalizm açısından İsrail, kendi egemenliklerinin tesisinin önemli bir ortağı. İsrail Başbakanı Netanyahu’nun ABD senatosunda yaptığı konuşma ve ayakta alkışlanması büyük tepki çekti. Sadece ABD’deki protestolardan bahsetmiyorum.
Ülkemizde de hem hükümet resmi kanallardan hem de neredeyse bütün İslamcılar bu tabloya “öfke kustular”. Netanyahu’nun ayakta alkışlanmasına yönelik ortaya konulan tepkiyi tartışmıyorum. İsrail’in işgalci yönetimine biz komünistlerin nasıl baktığı belli.
Ama İslamcıların verdiği tepkinin ikiyüzlülüğü karşısında susmak olmuyor. Netanyahu’nun ayakta alkışlamasına yurdum İslamcılarının öfkelenme hakkı bulunmuyor çünkü. Nasıl olsun ki? Büyük Ortadoğu Projesi’nin eş başkanlığını yapanlar, buradan misyon edinip, İsrail’in güvenliği için Suriye’nin yıkılmasında aktif rol üstlenenler bugün Gazze’nin İsrail tarafından işgalinin ortağı olduklarının farkında değiller mi?
Batıda Netanyahu protesto ediliyor. Filistin için kitlesel gösteriler düzenleniyor. Ülkemizde İslamcılar ise susuyor, kafasını kuma gömüyor. İslamcıların ağababaları ise gemilerle İsrail ile ticaret yapmaya devam ediyor. Yurdum İslamcıları Filistin halkının acılarına ortak olma, Netanyahu’nun ayakta alkışlanmasına öfkelenme hakkını nereden buluyorlar gerçekten? Ahlaksızlığın ve laikliğin merkezi olarak gördükleri batı Filistin için ayakta iken, yurdum İslamcılarının İsrail ile ticarete tam gaz devam eden MÜSİAD’cıların arkasında sıraya girerek tam olarak neye, kime, niye öfkelendiklerinin izahını birisi yapabilir mi?
İkiyüzlüce, sahtekarca, riyakarca…
Hepsi Rusya-Ukrayna savaşı gündeminde Zelensky’nin yanında yer almadı mı? Erdoğan, Ukrayna’daki askeri birliği neo-Nazi selamı ile selamlamadı mı? Zelensky’e, yurdum İslamcılarının gurur duyduğu Bayraktar İHA’ları verilmedi mi? Ama Zelensky, en büyük İsrail destekçisi çıktı!
Heyhat! Ya cahillik ya da sahtekarlık? Hangisi?
İslam ülkeleri Filistin’deki kıyıma sesini çıkarmıyor. Filistin davasını Suriye ve İran destekliyor. Başta ABD olmak üzere emperyalizm ve İsrail ise İran’ı yıkmak için planlar yapıyorlar. Suriye’yi de cihatçı çetelerle yıkmaya ve parçalamaya çalıştılar. Ama bizim İslamcılar, ne hikmetse, İran ve Suriye’ye düşman! Hatta Büyük Ortadoğu Projesi’nin bizzat eş başkanlığını Erdoğan yapmadı mı? Şimdi Netanyahu’ya öfkelenmeyi hangi vicdana sığdırabiliyorlar? Hem güncel hem de tarihsel olarak NATO’cu, gladyocu, Amerikancı olanların bugün Filistinci olmaları sizce nasıl bir tutarlılıktır?
Heyhat! İhanet mi yoksa gizli işbirlikçilik mi?
Bir de İslamofobi derler. Batının Müslümanlara yönelik yaklaşımını eleştirirler. Müslümanlık ile IŞİD’in, El Kaide’nin aynı olmadığını anlatmaya çalışır, İslamofobi üzerine konuşurlar. Bilmezler ki dünyada İslamcılığı bizzat destekleyen, besleyen, iplerini elinde tutanın batı olduğunu. Hitler’den CIA’ye, bugün Almanya’dan Amerika’ya kadar İslamcılığı dünyada kimlerin yönettiğini biz mi anlatalım? FETÖ’yü, Rabıtayı, Işıkçıları, Süleymancıları, “Münih’teki camiyi”?
İran’a ve Suriye’ye düşman oldukları gibi Çin’e de düşmanlar. Uygur Türk gündemi üzerinden Çin düşmanlığında mangalda kül bırakmıyorlar. Dikkat ediniz, ABD kime düşmansa onlar da bu ülkelere düşman!
Tesadüf müdür yoksa tarihsel ittifak mıdır?
Ama hayat başka akıyor.
Çin, Suriye, İran, Rusya başta olmak üzere “şeytan” olarak gördükleri ülkeler bugün Filistin davasının arkasında duran önemli devletler. Hele Çin? Filistinli grupları yan yana getirerek İslamcı AKP’nin ya da herhangi bir İslam ülkesinin yapamadığını yaptı.
Hem Filistin davası hem komünist Çin?
Hem NATO’culuk hem ABD karşıtlığı?
Yurdum İslamcılarının işi zor. Allah akıl fikir versin!