AKP'li Külünk: Ülke 2025'te erken seçim konuşuyor
AKP'li Metin Külünk, partisine eleştirilerde bulunarak, "31 Mart'tan sonra sayın Erdoğan'ın sosyolojisi eriyor. Sokak artık, 'Cumhurbaşkanımız çok iyi etrafı çok kötü' cümlesini aştı. Doğrudan üzülerek ifade ediyorum Sayın Cumhurbaşkanımızın kendisini tartışıyor" ifadelerini kullandı. Külünk, 2025'te erken seçimin konuşulabileceğini ifade etti.
Eski AKP Milletvekili ve Erdoğan’ın gençlik yıllarından beri yakınında bulunan Metin Külünk, partisine eleştirilerde bulundu.
12 Punto sitesinde Özge Uzun’un konuğu olan Metin Külünk, “31 Mart’tan sonra sayın Erdoğan’ın sosyolojisi eriyor. Sayın Erdoğan sizin bu sorduğunuz soruyu kendisi sormak ve cevaplamak zorunda, çünkü sokak artık, ‘Cumhurbaşkanımız çok iyi etrafı çok kötü’ cümlesini aştı. Doğrudan üzülerek ifade ediyorum Sayın Cumhurbaşkanımızın kendisini tartışıyor” dedi.
Külünk, şöyle devam etti: “3-4 sene evvelki Sayın Cumhurbaşkanımıza olan güveni dikine aşağı doğru iniyor. “Bunların hiçbirinden Sayın Erdoğan’ın haberi yok” bu kalktı ortadan. Bu belki uzun süre öncesinde bir gerçek olarak kabul edilebilirdi ama bugün artık hayatın her alanında; her filmin haber hikayesinin başında bu kadar açık konuşuluyorsa Sayın Cumhurbaşkanımızın 31 Mart sandık sonuçlarını merkeze koymalı.”
ERKEN SEÇİM AÇIKLAMASI
Erken seçim ile ilgili tartışmalara da değinen Külünk, “Bu yılın sonuna kadar, mutfağın rahatlamasına sebep olacak adımlar atılmasında gecikilirse, şehirlerdeki siyasetin derebeyi haline gelmiş, yaptığı yanına kar kalıyor psikolojisine dönüştürecek hesap verme ve sorma mekanizmasını harekete geçirmezse çok net söylüyorum 2025’te erken seçimi bu ülke konuşur. Çünkü sokak artık eleştirel boyuttan çıkıyor, içine düştüğü çaresizlik için çare aramada öfke boyutuna geliyor” ifadelerini kullandı.
“GÜZEL DEVRETMESİNİ İSTERİM”
“Sayın Cumhurbaşkanımız, Cumhurbaşkanlığı gibi devletin liderliğini en nihayetinde devredecek. Güzel devretmesini isterim. Güzel anılarak devretmesini isterim” diyen Külünk, şunları kaydetti:
“Zorlukların anısıyla devretmesini istemem. Bu dostluğun da hukukun da gereğidir. Biz bundan yanayız. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu ülkeye kazandırdıkları, başarıları, bir başarı hikayesi var. Fakat başarıların yanında eksiklikler, hatalar, boşluklar var. Bu gayet makul. İstediğim şudur. Her şeyin en güzel zirvesinde devretmek vardır ya. Ben onun çabası içerisindeyim. Hiçbirimizin bulunduğu yer mülk değil. Bu devrin, 15 Temmuz gecesindeki gibi anılması, o tatta olmasının gayreti içerisindeyim. En nihayetinde kararları verecek olan kendisidir.”