Can Atalay'ın avukatları tahliye talebinde bulundu

Anayasa Mahkemesi'nin Can Atalay kararı sonrasında, Atalay'ın avukatları İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurarak müvekkillerinin tahliyesini talep etti.

Can Atalay'ın avukatları tahliye talebinde bulundu

Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), “TBMM’nin milletvekilliğinin düşürülmesine ilişkin işleminin yok hükmünde olduğuna dair” tespitte bulunmasının ardından TİP Milletvekili Can Atalay’ın avukatları tahliye ve yargılamanın durdurulması talebiyle mahkemeye başvurdu.

YARGITAY, AYM KARARINI TANIMADI

14 Mayıs 2023 seçimlerinde TİP’ten Hatay milletvekili seçilen Gezi davası tutuklusu Can Atalay, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 18 yıl hapse mahkûm edilmiş, bu karar Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nce onaylanmıştı. Anayasa Mahkemesi ise vekil seçilmesi nedeniyle Atalay hakkında hak ihlali kararı vererek, yargılamanın durdurulmasına, vekilliğinin kabulüne ve tahliyesine karar verilmesine hükmetmişti. Ancak İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, bu kararı uygulamamış ve Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne göndermişti. Daire, Anayasa Mahkemesi’nin süper temyiz mahkemesi gibi davranarak böyle bir hüküm kuramayacağını belirtmiş, karara uyulmayacağını açıklayarak, Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Anayasa Mahkemesi, bunun üzerine anayasal zorunlulukları anımsatarak ikinci kez hak ihlali kararı vermişti. Yargıtay 3. Ceza Dairesi ise AYM’nin kararının yok hükmünde olduğuna hükmetmişti. Yargıtay’ın bu kararının TBMM Genel Kurulu’nda okunmasıyla Atalay’ın vekilliği düşürülmüştü.

AVUKATLARDAN TAHLİYE TALEBİ

AYM’nin, Yargıtay ile krize dönüşen Can Atalay davasına ilişkin hem avukatları hem de CHP tarafından yaptığı başvuru üzerine Şubat ayında yeni bir karar verdiği, gece yarısı Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla ortaya çıkmıştı. Yüksek Mahkeme, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin, Atalay’la ilgili hak ihlali kararını uygulamamasına ilişkin kararının hukuki değerden yoksun olduğuna, bu nedenle kararın TBMM Genel Kurulu’nda okunmasıyla Atalay’ın vekilliğinin düşmüş sayılamayacağına hükmetti. Kararın yayımlanmasının ardından Atalay’ın avukatları, ilk yargılamayı yapan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurarak müvekkillerinin tahliyesine ve hakkındaki yargılamanın durdurulmasına karar verilmesini istedi.

FİİLİ DURUM OLUŞTURULDU

Atalay’ın avukatları Fikret İlkiz, Evren İşler, Deniz Özen ve Akçay Taşçı tarafından hazırlanan dilekçede, AYM Genel Kurulu’nun 25 Ekim 2023’te verdiği hak ihlali kararı sonrasında Atalay hakkında kesinleşmiş bir hükmün varlığından söz edilemeyeceği belirtilerek, “AYM’ce Anayasa’yı ihlal ettiği tespit edilen bir yargısal kararın, mahkemeler dahil hiçbir kamu otoritesi tarafından esas alınamayacağı ve hukuken geçerlilik tanınamayacağı” kaydedildi. Derece mahkemeleri ve Yargıtay’ın, AYM kararına uyulmaması yönündeki kararlarına hukuki değer atfedilemeyeceğine vurgu yapılan dilekçede, Yargıtay’ın bu yöndeki kararının TBMM’de okunmasıyla Atalay’ın milletvekilliğinin düşmesine yönelik işlem tesis edildiği ve böylece fiili bir durum oluşturulduğuna dikkat çekildi. Dilekçede, bu fiili durumun yasama işlemi olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, daha önce verilen hak ihlali kararı nedeniyle Atalay hakkında kesinleşmiş bir hükmün varlığından bahsedilemeyeceği anlatılarak, bu nedenle oluşan fiili durum hakkında AYM’ce karar verilmesinin mümkün olmadığı belirtildi.

“Tahliye ve durma kararı verilsin”
AYM’nin, “Atalay’ın milletvekilliğinin düşmesinin yok hükmünde olduğuna dair tespitte bulunduğuna” değinilen dilekçede, AYM kararlarının bağlayıcı ve gereğinin yapılması konusunda ilgili otoritelere takdir hakkı bırakmayan nitelikte oldukları anımsatıldı. Dilekçede Yüksek Mahkeme’nin tüm ihlal kararları ile “Atalay’ın seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine karar verilmiş olduğundan, Anayasa Mahkemesi tarafından tespit edilen hak ihlallerinin ortadan kaldırılmasına yönelik olarak Atalay’ın yeniden yargılanmaya başlanması, mahkumiyet hükmünün infazının durdurulması, tahliyesinin sağlanması ve yeniden yapılacak yargılamada durma kararı verilmesi” istendi.