Cesedi yakılan Afgan madencinin ailesinin uluslararası koruma talebine ikinci ret
Zonguldak'ta, çalıştığı kaçak maden ocağında iş kazasında hayatını kaybettikten sonra ‘olay ortaya çıkarsa ocak kapanır’ korkusuyla maden ocağı sahipleri tarafından yakılan maden işçisi Nourtani'nin ailesi yaptığı ‘Uluslararası geçici koruma başvurusu’ ikinci kez reddedildi.
Zonguldak’ta cansız bedeni kaçak ocaktaki kazayı gizlemek ve ocağın kapanmasını engellemek için öldükten sonra yakılan 50 yaşındaki maden işçisi Vezir Mohammed Nourtani’nin 3 çocuğu ve eşi Qamer Gül Meliki’nin yaptığı ‘Uluslararası geçici koruma başvurusu’ ikinci kez reddedildi.
Ailenin daha önce Afganistan’da ölüm tehdidiyle karşı karşıya kalacakları gerekçesiyle uluslararası koruma başvurusu yaptığı Zonguldak Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğü talebi reddetti.
GEÇİCİ KORUMA STATÜSÜ TALEBİ
Aile, bu karara Ankara Bölge İdare Mahkemesi 10’uncu İdari Dava Dairesi’nde avukatları Kerim Bahadır Şeker aracılığıyla itiraz ederek durdurulmasını ve geçici koruma statüsünün verilmesini talep etti.
10’uncu İdari Dava Dairesi, “İşlemin iptali istemiyle açılan davada; uluslararası korumanın amacının başvuru sahibi kişilerin ülkede, ulusal ve uluslararası mevzuat hükümleri uyarınca belirlenen sebepler dışında kalmalarına izin verilmesi şeklinde değerlendirilemeyeceği ve anılan statünün amacının zulme uğrama veya ölüm korkusu içinde bulunan ve gerçekten bu riski taşıyan şahısların ülkede belirlenen statü içerisinde kalmalarına izin vermek olduğu hususları göz önünde bulundurulduğunda; davacının uluslararası koruma başvurusunun kabulüne olanak sağlayacak şartların mevcut olmadığı, somut uyuşmazlıkta; davacının ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi düşüncelerinden dolayı zulme uğrayacağını haklı kılacak bir durumdan söz etmeye olanak bulunmadığı; davacının iddiasına göre ülkesine dönmek istememekteki endişesinin evinin olmaması ve iş bulamayacak olmasından kaynaklandığı, davacının ülkesinde bulunduğu süre boyunca herhangi bir kötü muameleye, işkenceye ya da insanlık dışı tutuma maruz kalmadığını kendisinin de beyan ettiği, tüm bu hususlar göz önüne alındığında davacının haklı nedene dayalı korkusunun olmadığı anlaşılmakla” ifadelerini kullandığı kararda, “karar usul ve hukuka uygun olup kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, davacı tarafın istinaf isteminin reddine” denildi.
Bu kararla Nourtani ailesi sınır dışı edilme tehlikesiyle karşı karşıya aldı.
Vezir Mohammed Nourtani’nin cesedini yakan 3’ü tutuklu 6 sanığın yargılaması ise sürüyor.
NE OLMUŞTU?
Olay, 10 Kasım 2023’te Kırat Mahallesi Koca Osman Sokak’ta meydana geldi. Yoldan geçenler, yandaki ormanda yanmış cesedi fark edip, ihbarda bulundu. Gelen ekiplerce benzin dökülerek yakıldığı belirlenen ceset, otopsi için Atatürk Devlet Hastanesi’nin morguna götürüldü. Cesedin kaçak olarak işletilen maden ocağında çalışan 3 çocuk babası Afganistan uyruklu Vezir Mohammad Nourtani’ye ait olduğu belirlendi. Otopside Nourtani’nin 9 Kasım’da öldüğü tespit edilirken, ailesinin 10 Kasım sabahı kayıp başvurusunda bulunduğu öğrenildi. Afgan madencinin cenazesi, 11 Kasım’da toprağa verildi.
Soruşturma kapsamında Nourtani’nin çalıştığı kaçak maden ocağının sahipleri Hakan Körnöş (46), Enver Gideroğlu (34) ve Körnöş’ün kuzeni Ahmet Aydın (52), ocak çalışanları S.K. (28), E.D. (22) ve kömür ticareti yapan A.Ç. (46) gözaltına alındı. Körnöş, Gideroğlu ve Aydın tutuklanırken, diğerleri adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Ayrıca, kaçak ocağın jandarma tarafından 4 gün önce kapatıldığı ancak sahiplerince tekrar açıldığı belirlendi. Kaçak ocak, olayın ardından imha edilerek kapatıldı.
Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı, Afgan madencinin cesedinin kaçak ocaktaki kazayı gizlemek ve ocağın kapanmasını engellemek için öldükten sonra yakıldığı belirtilen iddianameyle 6 şüpheli hakkında ‘iştirak halinde kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Kamergul Maliki, oğulları yürüme engelli Sayid Mohammad (22), Pir Mohammad (16), işitme engelli Ali Rıza (13), Said Riza Nourtani (2) ve gelini Şaziye Mohammadi (19) ile 2 odalı sobalı evde yaşayan Afgan madencinin kaçak maden ocağında çalışarak ailesinin bakımını üstlendiği ve ailede çalışabilecek durumdaki tek kişi olduğu ortaya çıkmıştı.