CHP’den TİP’e ince siyaset
CHP’nin gölgesinde siyaset yapıp CHP’den seken oyları toplayarak ve CHP’ye payanda olunarak CHP’nin Gebze oyları üzerinden pirim yapma siyasetine solculuk denir mi? Ama ne demişler; çağımız cilalı imaj çağı!
Bilindiği üzere TİP Genel Başkanı Erkan Baş Gebze’den belediye başkan adayı oldu. Genel başkanlar aday olamaz diye bir kural yok elbette. Ama örneğin Hatay, İzmir, Ankara ya da İstanbul gibi yerlerden büyükşehir belediye başkan adayı olmak dururken bir ilçeden aday olması siyasette çok alışık olunmayan bir durum.
Bu durum bir farklılık ya da sol siyasetin bir farklılığı olarak sunulabilir: “Bakın genel başkan ve milletvekili ama ilçe belediye başkanlığına aday” denmesi bir farklılığı göstermez mi?
Ya da daha soldan bir değerlendirme ile şunlar söylenebilir mi? “İşçi sınıfının bağrında, işçi sınıfını temsil etmek için, işçi sınıfına ulaşmak için akılcı bir strateji.” TİP’in yetkili isimleri tam da böyle açıklıyor olabilirler durumu. “İşçi partisinin başkanı işçi sınıfı kentinden aday oluyor” diyorlar. Hatta, çok büyük ihtimalle, parti içine “biz popülist değiliz bakınız Gebze’de çalışma yürütüyor, işçiler içinde örgütleniyor, sınıf partisi olma yolunda ilerliyoruz” deniyordur. “Geçmiş seçimlerde beyaz yakalılara sesleniyorduk. Şimdi doğrudan mavi yakalılara sesleniyoruz…”
Kamuoyuna CHP ve DEM Parti’nin sizi desteklemesi konusunda yorumunuz nedir sorusuna TİP lideri Erkan Baş “incelik” yanıtını veriyor. Genel Başkan Yardımcısı Doğan Ergün ise, CHP ve DEM Parti yöneticilerinin, “madem genel başkan aday oluyor, bu durumda bizim de burada aday göstermemiz şık olmaz” diyerek büyük bir incelik gösterdiklerini ifade ediyorlar.
Gerçekten de siyasette bugüne kadar görmediğimiz bir örnek ve incelik!
Alkışlanacak hareketler bunlar…
CHP’nin mevcut belediye başkanları bile aday gösterilmeyince istifa ederken, genel sekreterleri bile ayrılırken, hatta başka partilere bile geçerken CHP yönetiminin bu ince davranışı alkışa şayan bir hareket!
DEM Parti’yi bilemiyoruz, ancak DEM Parti’nin her yerde aday çıkarıp en azından CHP’ye göstermediği “inceliği”, Gebze’de TİP için gösterilebiliyor.
Sadece CHP ve DEM de değil, bir metal patronu da işçilerin yemek molasında “işçi sınıfının siyasi temsiliyetini üstlenen” adayı yanına alıyor ve onu işçilere tanıtıyor. Arada “bizim de reklamımız olur” deyiveriyor…
Ortalık zübüklerden geçilmezken, partiler arası transferler almış başını giderken, küskünler partilerinden kopup başka partilere geçerken, partiler arasında kapı arkalarında büyük pazarlıklar dönerken, CHP ve TİP arasındaki incelik ve zarafet bugün yaşadığımız siyasetin çirkin yüzüne az da olsa küçük bir makyaj olması açısından pek sevindirici değil mi?
Yoksa sosyalist siyasete sirayet eden burjuva siyaset kültürünü örtmenin ince bir yolu, makyajı mı?
Çünkü ne yazık ki benzer incelik sol/sosyalist partiler arasında yaşanamadı. Halbuki solun kendi arasında benzer bir nezaket, incelik, karşılıklı dayanışma içinde olması beklenemez miydi? CHP-TİP arasındaki karşılıklı dayanışma ve incelik mümkünken solda bunun tam tersi örneklerinin karşımıza çıkmasını nasıl yorumlamak gerekir?
Hatay Defne’de bugün sosyalist solun 3 adayı bulunuyor. Kadıköy’de de benzer bir durum yok mu? Gebze’de CHP’nin gösterdiği incelik, acaba başka yerlerde sol içinde de olamaz mıydı diye merak ediyor insan.
Ama siyasette yaşananları incelikle anlamak ve değerlendirmek biraz saflık değil mi? Sol ve sosyalist yapılar içinde bile hala rekabet halinin seviyesizliği ortadayken CHP gibi bir partiyle dans etmeyi nezakete ve inceliğe bağlamak mümkün mü gerçekten?
TİP’in hangi il ve ilçelerde belediye başkanlığına seçimlere girmediğine bakarsanız, TİP ile CHP arasındaki pazarlığı da görürsünüz. TİP, “AKP’ye kaybettirmeme” siyaseti adıyla onlarca ilde doğrudan CHP adayına dolaylı destek vererek, buralarda aday göstermeme yolunu seçerken, çok ince bir siyaset yürüttüğünü söylemek gerek. Aslında incelik, uzun süredir CHP ile TİP arasında yürütülen görüşmelerde saklı. Ortada yürütülen pazarlıklarla TİP CHP’yi gözetmiş, karşılığında ise Gebze’den CHP’nin oylarını istemiştir.
Böylece bir taşla iki kuş vurulacaktır: Hem orta sınıf solculuğunun hem de CHP destekçiliği ve payandalığının işçi sınıfı vurgusuyla üstü örtülecektir. TİP’in aday tartışmalarındaki aldığı tutum Gebze’de CHP’den alınacak yüksek oylarla önemsizleştirilecek, Türkiye’nin Syrizası olma yolunda bir çalım daha atılacaktır.
Kısacası, TİP tükenen solculuğuna, bir burjuva parti olarak CHP’nin icazetiyle göstermelik işçicilikle Gebze’de yeni barut bulmaya çalışacaktır. Dün HDP’nin sırtına basanlar bugün CHP’nin sırtına binerek yollarına devam ediyorlar.
Buyurun meydan ortada. TİP Milletvekili Sera Kadıgil’in doğrudan İmamoğlu’nu destekleyeceğiz açıklaması da. İstanbul’da İmamoğlu’nun karşısına çıkmamayı AKP’ye kaybettirmeme solculuğu sayıyorsunuz da bir solcu olarak faşist geçmişi bulunan Yavaş’ın karşısına çıkmamayı nasıl açıklıyorsunuz? Yoksa Gebze’den aday olmak aslında bir kaçış mı?
CHP’nin gölgesinde siyaset yapıp CHP’den seken oyları toplayarak ve CHP’ye payanda olunarak CHP’nin Gebze oyları üzerinden pirim yapma siyasetine solculuk denir mi?
CHP incelik gösterdi diyor TİP.
CHP ise jest yaptık diyor.
Ama ortada TÜSİAD’çı ve NATO’cu bir partiyle pazarlık bulunuyor!
Bir burjuva partiyle pazarlık yapmayı ve payanda olmayı içimize sindirebiliyorsanız, başka…
İnce hesaplarınız, gizli pazarlıklarınız ve medya siyasetiniz sizin olsun. Biz bu “incelikten” yoksun siyasete devam edeceğiz!
Ama ne demişler; çağımız cilalı imaj çağı!