Çözüm katliam değil!
"Barınaklardaki hayvanlar zaten ölüme mahkum edilmişken bir de sokaktakileri toplayıp bu ölüm yuvalarına koymak bile bir vahşetten öte değil. Söz konusu yasa maalesef sahipsiz hayvanları barınaklara koymakla kalmayıp bir de sahiplendirilemeyenlerin aşı yoluyla uyutulacağını söylüyor. Uyutulacak söylemi "öldüreceğiz" diyemeyenlerin yumuşatmak için seçtiği bir söylemden başka bir şey değil."
Türkiye’de son yıllarda kontrolsüz sokak hayvanı artışından kaynaklı olarak “başıboş köpek sorunu” gündemdedir. Güncel olarak başıboş köpeklerin sayısının 4 milyona yakın olduğu tahmin ediliyor ve son 5 senede 55 kişinin sokak hayvanlarıyla alakalı trafik kazasından hayatını kaybedip, 5000’den fazla kişinin yaralandığı belirtiliyor. Peki işler buraya nasıl geldi? 4 milyon sahipsiz köpek olana kadar Türkiye Cumhuriyeti devleti ne yapıyordu?
2004 yılında kabul edilen 5199 numaralı kanun Hayvanları Koruma Kanunu olarak yayımlanmıştı ve yasa “Kısırlaştır, aşılat, yerinde yaşat” diyordu. Bu kanun belediyeler tarafından gerektiğince uygulansaydı şu anda “hayvanların uyutulması” adı altındaki katliam yasasını konuşmuyor olacaktık. Hükümet, yürürlükte olan yasanın uygulanıp uygulanmadığıyla ilgilenmedi ve sanki bu yasa harfiyen uygulanmış da başarılı sonuca ulaşılamamış gibi işin ucunun hayvanların katliamına vardıran bir yasa tasarısı sundu. 18 Temmuz 2024 günü TBMM’de süren 18 saatlik komisyon sonucunda sunulan yasanın ilk 3 maddesi AKP ve MHP oylarıyla onaylandı. Komisyon 22 Temmuz Pazartesi günü devam edecek ve diğer maddeler de değerlendirilecek.
Sunulan yasa tasarısı incelendiğinde hayvanların toplanıp barınaklara konulacağı ve ötenazi işleminden önce sahiplendirilmeye çalışılacağı söylemine rastlıyoruz. Ancak şu anda baktığımızda Türkiye, söz konusu 4 milyon köpeği alacak barınaklara sahip değil. Var olan barınaklardaki durumlar ise gözler önünde ve çok acı. Barınakların çoğunda hayvanlar şiddete maruz kalıyor, aç bırakılıyor, pis ve dar alanlarda yaşamak zorunda kalıyor. Barınaklardaki hayvanlar zaten ölüme mahkum edilmişken bir de sokaktakileri toplayıp bu ölüm yuvalarına koymak bile bir vahşetten öte değil. Söz konusu yasa maalesef sahipsiz hayvanları barınaklara koymakla kalmayıp bir de sahiplendirilemeyenlerin aşı yoluyla uyutulacağını söylüyor. Uyutulacak söylemi “öldüreceğiz” diyemeyenlerin yumuşatmak için seçtiği bir söylemden başka bir şey değil.
2004 yılında yürürlüğe konulan kanun uygulanmadığı için faturası şu an sokaktaki canlılara kesiliyor. Sorumlu hükümet iken cezasını çeken masum hayvanlar. Bu yasa bir katliam yasasıdır. Bu yasa başıboş hayvan sorununu katliamla çözeceğini iddia eden, hiçbir bilimsel dayanağı olmayan bir yasadır. Bu yasayı hazırlayanlar hayatlarında bir kez barınak ziyareti yapmamış olup saraylarından, halktan kopuk bir şekilde ülkeyi yönetenlerdir. Sokak hayvanlarının bu derecede kontrolsüz bir şekilde çoğalmasının nedeni de aynı kişiler ve aynı zihniyettir.
Başıboş köpek sorunu göz ardı edilemez ve edilmemelidir ancak bunun çözümü katliam değildir, olmamalıdır. Sermaye düzeni ve siyasi iktidar ülkesindeki köpek sorununa öldürmekten başka bir çözüm bulamıyorsa o düzen sorgulanmalı ve karşı çıkılmalıdır.