Reklam
Kategoriler: PusulaPUSULA 205

Devrimci bir ittifak için memleket solu göreve çağırıyor!

Reklam

Sema Aydın

Dünyada reel sosyalizmin çözülüşünün üzerinden geçen çeyrek asır solun bir muhasebe tarihi olduğu kadar, kendini yeniden ve yeniden tanımladığı bir düzlemi de işaret etmektedir. Sol nedir, solcu kimdir, sosyalist siyaset kendine nasıl alan açacak, işçi sınıfı var mı yok mu? Sorular çoğaltılabilir. Bu sorular etrafında yürütülen tartışmalar elbette değerlidir. Bu yazının meramı, bahsi geçen soruların her birine yanıt verme gayreti değildir. Ancak ele alacağımız başlık ana hatları ile bu soruların yanıtlarını da kısmen barındırıyor. Yazıda esas odaklanacağımız soru solda ittifaklar sorunu ve devrimci bir ittifakın ilkeleri sorunsalıdır. Sosyalist hareketin en sık karşı karşıya kaldığı soru sanırım solda birlik meselesidir. Sol neden birleşmiyor ya da sol ittifak mümkün mü? Solun bu konuda epey deneyim sahibi olduğunu belirtelim. Sol ya da daha doğru deyimle sosyalist ittifaklardan söz ederken güncel siyasi hedefler kadar solun tarihsel misyonu ve devrimci bir hattın nasıl kurulacağı önem arz ediyor. Dolayısıyla ittifak sorunu aynı zamanda devrimci siyasal hattın güçlenmesi, sınıf siyasetinin başa yazılması ve bu doğrultuda ittifak düzleminin hangi ilkeler etrafında şekilleneceği açık bir şekilde ortaya konmalıdır.

SINIFA KARŞI SINIF

Sosyalist siyasetin alameti farikası sınıfsız sömürüsüz bir toplumsal düzen için mücadeledir. Devrimci bir ittifak düzlemi en başta sınıfa karşı sınıf ilkesinden hareketle ele alınmak durumundadır. İlk bakışta çok bilinen ve basit gibi görünen bu yaklaşım ‘sol’ kulvarda liberal tezlerle iğdiş edilmiş ve büyük bir muğlaklık yaratılmıştır. Reel sosyalizmin çözülmesinin ardından işçi sınıfının varlığını tartışmaya açan liberal tezler, sınıf siyasetinin üzerini örten, zaman zaman Marksist literatüre dayandırılan kavramlar ve analizlerle bugün de sahnededir ve ne yazık ki bu tezlerin bir kısmı sosyalist siyasete de sirayet etmiştir. Burada uzun uzun sınıf tartışmalarına girmeyeceğim. Ancak işçi sınıfının değişen yapısını analiz etmek ve devrimci siyaseti yeniden üretmek ile proletarya yerine prekarya kavramı gibi tanımlar yapmak, sınıfın yerini ikame edecek şekilde ‘orta sınıflara’ yaslanmak, farklı siyasi yaklaşımlardır. Konumuz açısından sınıfa dair analizler yukarıda işaret edildiği üzere sınıf siyasetinin üzerini örten sonuçları itibariyle önemlidir. Sınıf tanımının muğlaklaşması ve işçi sınıfının dar bir tanıma sıkıştırılması mücadele hattının kimlik siyasetine doğru evrilmesine, sermaye karşıtlığının geri çekilmesine, genel bir demokrasi talebi ve devlet karşıtlığına kapı açabiliyor.

Başa dönersek sınıfsız sömürüsüz bir düzen mücadelesi sermaye egemenliğine, sermaye iktidarına son verecek bir sınıf kavgasıyla mümkündür. Sermaye sınıfının değişik kesimleri ya da bunların temsilcileri ile güncel siyasetin gerekleri gibi gerekçelerle kurulacak her dirsek teması, atılacak taktik adımlar sınıf mücadelesini perdeleyecektir. Devrimci bir ittifakın olmazsa olmaz ilkelerinden biri doğrudan sermaye karşıtlığı olmak durumundadır. Dolayısıyla ülke kaynaklarının merkezi planlama ile emekçilerin refahı için seferber edileceği kamucu bir program etrafında emekçilerin örgütlenmesi merkeze konmalıdır

EMPERYALİZME KARŞI MÜCADELE, BAĞIMSIZLIKTAN YANA OLMAK

Emperyalizme karşı mücadele Türkiye’de solun uzun süredir önemli başlıklarından biridir. Emekçi sınıfların kurtuluşu açıktır ki emperyalist tahakküme son verilmesi ile mümkündür. 20. Yüzyılın başlarında emperyalist işgal ile başlayan Cumhuriyet tarihi boyunca bağımsız ve egemen bir ülke mücadelesi bölgemizde savaş politikalarının yükseldiği bugün çok önemlidir. Sağ cenahta emperyalizm karşısındaki riyakarca tutum ve hamaset siyaseti ayrı bir değerlendirme konusu. Ancak solda zaman zaman zuhur eden siyaset tarzı emperyalizme karşı mücadelenin bütünlükten uzak ve çekingen tutumlara neden olmaktadır. Örneğin Türkiye’deki ‘otoriterleşme’ eğilimine karşı Avrupa Birliğinden demokrasi beklentisi sol siyasette kendine yer bulabiliyor. Ya da Kürt siyasi hareketinin emperyalist odaklara yaklaşımı sol siyasette taktiksel hamleler olarak meşru görülüyor. Kimlik siyaseti başa yazılınca örneğin Kamala Harris’in ABD Başkan yardımcısı seçilmesi ya da aday olması kimi feminist çevrelerden alkış alabiliyor. Devrimci bir ittifak emperyalizmin ekonomik, siyasal, askeri ve kültürel tahakkümüne karşı bütünlüklü bir kavgayı düstur edinmeli, ülkenin bağımsızlığı ve egemenlik haklarının gerçek anlamda sağlanmasını önüne koymalıdır.

GERİCİLİĞE DUR DİYECEK BİR DEVRİMCİ İTTİFAK: AYDINLANMA VE LAİKLİK

AKP eliyle kurulan gerici rejimin temelleri çok eskilere dayanıyor. Osmanlı’nın son döneminde başlayan aydınlanma hareketleri Cumhuriyet ile taçlanmıştır. Ancak Cumhuriyetin kuruluşunun hemen akabinde aydınlanma hareketi egemen sınıfın çıkarları doğrultusunda akamete uğratılmış, köy enstitüleri, halkevleri gibi önemli kurumlar kapatılırken imam hatipler açılmış, din dersleri müfredata alınmış, Kur’an kursları hızla çoğalmıştır. Tarikat ve cemaatlerin önü açılmış, komünizm tehdidine karşı İslamcı örgütlenmeler devreye sokulmuştur. Amaç açıktır. Emekçi sınıfların ideolojik olarak kuşatılması, solun zayıflatılması ve sermayenin çıkarlarının korunması… Bütün bu süreç liberal İslamcı bir parti olan AKP’nin iktidarı ile sonuçlanmıştır. AKP iktidarının önünü açanlar egemen sınıflardır. Öte yandan sol adına söz söyleme hakkını kendinde gören liberal cenah Cumhuriyetin bütün kazanımlarına savaş açmayı marifet saymış, ‘özgürlükçü laiklik’ gibi tanımlarla aydınlanma fikrini iğdiş etmiş, AKP ile kol kola girmiştir. Sola zerk edilen bu tezler uzun süre karşılık bulmuştur. Bugün gelinen noktada tarikat ve cemaatler emekçileri sömürü düzenine ideolojik olarak entegre etmenin yanı sıra holdingleşmiş ve iktidar ortağı haline gelmiştir. Devrimci siyaset emekçileri kuşatan gerici ideolojileri bertaraf edecek bir mücadele hattını örmeli, aydınlanmayı ve laiklik kavgasını ilke edinmelidir.

SOSYALİZMİN BAĞIMSIZ SİYASAL BİR HAT OLARAK İNŞASI VE ÖRGÜTLENMESİ

Devrimci bir ittifak için yukarıda ifade edilen, emekten yana olmak, kamucu program, sermaye karşıtlığı, bağımsızlık, laiklik ve aydınlanma fikri ülkemizde kökleri derinlere uzanan siyasal kavga başlıklarıdır. Sosyalist siyasetin ülke gerçeklerinden uzak olduğunu iddia eden tezlerin aksine geçmişte olduğu gibi bugün de emekçi sınıfların talepleri sosyalist siyasetin ilkeleri ile örtüşmektedir. Sosyalist hareketin bu tarihsel fırsatı değerlendirmesinin yegâne yolu ise düzen siyasetine herhangi bir gerekçe ile eklemlenmemesi ve bağımsız sosyalist bir hattı güçlendirmesidir. Ne yazık ki geçtiğimiz dönem değişik gerekçelerle düzen muhalefeti ile doğrudan ittifaklar ya da utangaç desteklerle bu ayrım silikleşmiştir. Sosyalist hareketin önümüzdeki dönemde de genel geçer muhalif tutumlarla bir çıkış örgütlemesi söz konusu değildir. Bu zeminde atılacak adımlar bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada düzen muhalefeti ile benzeşme ve düzen siyasetine eklemlenme ile sonuçlanacak, sınıf siyaseti etkisiz kalacaktır.

Bugün sosyalist siyasete su kadar ekmek kadar ihtiyaç olduğu açık. Sosyalistlerin seçim odaklı olmayan, düzen muhalefetinden medet ummayan, devrimci ilkeler etrafında örgütlenen bir mücadele cephesini ciddiyetle ele alması gerekmektedir. Memleket solu göreve çağırıyor.

Bu haber en son değiştirildi 9 Eylül 2024 14:44 14:44

Reklam

Önceki Haberler

EYT açıklamasından sonra Bilal Erdoğan’a kritik soru: Ne iş yaptın?

AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan, 2023'teki genel seçimlerinden hemen önce yasalaşan emeklilikte yaşa takılanlar…

16 Eylül 2024 18:36

Abdullah Gül, Kraliyet’in fonladığı toplantıya katıldı

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İngiltere tarafından fonlanan ve Kraliyet’in himayesindeki Oxford İslam Araştırmaları Merkezi’nin Yönetim…

16 Eylül 2024 18:29

Narin’in abisinden Diyarbakır Barosu’na hukuki destek talebi

Diyarbakır Barosu, Narin Güran'ın ağabeyi Baran Güran'ın hukuki destek için baroya başvuru yaptığını duyurdu.

16 Eylül 2024 18:22

25 kişinin hayatını kaybettiği apartmanın müteahhiti, suçu depreme attı

Gaziantep'te, 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 25 kişinin hayatını kaybettiği Gözde Apartmanı davasında sanık müteahhit…

16 Eylül 2024 17:53

Ayhan Bora Kaplan davasında ara karar: Tahliye çıkmadı, HTS kayıtları yeniden incelenecek

Ayhan Bora Kaplan suç örgütü davasında mahkeme ara kararlarını açıkladı. Mahkeme Başkanı, tüm sanıkların mevcut…

16 Eylül 2024 17:43

Narin Güran cinayeti meclis gündeminde: Tavşantepe köyündeki doğal olmayan ölümlerin hepsi araştırılsın

DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Ceylan Akça Cupolo, Narin'in cinayetini Meclis gündemine taşıyarak; Diyarbakır'ın Bağlar ilçesi…

16 Eylül 2024 17:34
Reklam