“Devrimi Ararken Lenin” ölümünün 100. yılında anıldı

Yeni Ülke ve Marksist Manifesto dergileri ortaklaşa düzenledikleri sempozyum ile Büyük Ekim Devrimi’nin önderi Vladimir Lenin’i ölümünün 100. yılında andılar.

“Devrimi Ararken Lenin” ölümünün 100. yılında anıldı

Yeni Ülke ve Marksist Manifesto dergilerinin Lenin’in 100. ölüm yıldönümü vesilesiyle birlikte düzenledikleri “Devrimi Ararken Lenin” Sempozyumu geçtiğimiz Pazar günü gerçekleştirildi.

Sempozyum, Ekim Devrimi’nin büyük önderi Vladimir Lenin ile birlikte sosyalizm mücadelesi vermiş olan ve kaybedilen tüm devrimciler için saygı duruşu ile açılırken Yeni Ülke Genel Yayın Yönetmeni Levent İncedere’nin hoşgeldiniz konuşmasıyla devam etti.

Şişli Belediyesi Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Evi Abidin Dino Salonu’nda gerçekleşen sempozyum iki oturumdan oluşurken ilk oturumda Prof. Dr. Bilsay Kuruç “Lenin (Devrim Düşüncesi)” başlığı ile bir sunumda bulundu.

Profesör Kuruç, sunumunda, devrim öncesi Rusya’daki ekonomik ve siyasi koşulları, Birinci Dünya Savaşı’na karşı II. Enternasyonal’in tavrı ve çöküşünü, Lenin’in nesnel koşulların önünde öznel yaratıcı gücü getirerek devrimci düşünce ve pratik açısından açtığı yeni ufku ve bunun 1917 yılındaki gelişmeler açısından önemini ifade ederken Lenin’in Rusya’da devrimin başlangıcından Sovyet iktidarına giden süreci inşa etmesi ve nihayetinde Ekim Devrimi’ne nasıl ulaştırdığını ele aldı.

Verilen kısa aranın ardından başlayan ikinci oturumda ise Türkiye Komünist Hareketi Merkez Komitesi üyeleri ve portalımızın yazarları Kurtuluş Kılçer, Kamil Tekerek ve H. Murat Yurttaş ile İlerici Kadınlar Derneği Genel Yürütme Kurulu üyesi Hande Durna birer konuşma yaptı.

İlk konuşmayı yapan Kurtuluş Kılçer, “Lenin, öncülük ve devrimin güncelliği” başlıklı konuşmasında, Küba’nın efsanevi önderi Fidel Castro’nun “Devrim için savaş vermeyene sosyalist denmez” ve Lenin’in “Devrimci teori olmadan devrimci pratik olmaz” sözlerini hatırlatırken Lenin’in sosyalist mücadeleye yaptığı katkılar arasında parti ve öncülük, emperyalizm, zayıf halka teorileri ile ulusal kurtuluş mücadelelerinin devrimci mücadelede bir yer edinmeleri gibi bir dizi fikrinin önemini vurguladı.

İkinci sırada söz alan Hande Durna ise Lenin’in gerek Bolşevik Parti içerisinde gerekse Ekim Devrimi’nin ardından savaş ve iç savaş koşullarına aldırmadan kadın mücadelesinin nasıl her zaman öncelikli olarak ele alındığını ve o koşullarda bile kadınların kurtuluşunun zeminin kurulması için atılan adımlar andı.

Sempozyumun ikinci oturumunda üçüncü konuşmayı ise Kamil Tekerek ulusal sorun başlığında yaptı. Tekerek, özellikle Bolşeviklerin ulusal sorunun işçi sınıfını bölecek ve ayrıştıracak bir şekilde ele alınmasına karşı mücadele ettiğini vurguladı.

Son olarak, H. Murat Yurttaş ise Lenin’in emperyalizm fikrinin bugün de dünyayı anlamakta ve açıklamakta ilk günkü gibi güncelliğini koruduğunu ifade ederken tarihsel bağlama dikkat edilmesi gerektiğinin ve bugün uluslararası komünist hareket içerisinde yaşanan tartışmalarda en çok bu açıdan yapılan yanlışların ve uçlara savrulmaların etkili olduğunu ifade etti.

Sempozyumun kapanışında ise video kaydının yakın zamanda yayınlanacağı ve aynı zamanda sempozyumda yapılan sunumlarla birlikte hazırlanan yazılı tebliğlerin de kitaplaştırılacağı da duyuruldu.