Hikmet Yaman
“Gelecek, bir ülkenin eğitimiyle çalınır.
‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ adını taşıyan eğitim belgesi adıyla bile amacını açıklıyor: MAARİF!
Ne oldu da “eğitim” kaldırıldı da yerini “maarif”e bıraktı?
Çünkü amaç, Türkçe yerine Osmanlıcayı getirmek.
Çünkü amaç, “laik bilimsel eğitim” yerine “medrese” öğretisini getirmek.
Çünkü amaç, “bilinçli insan” yerine “inançlı insan” yetiştirmek.
Böylece; “soran-sorgulayan düşünen-tartışan insan” yerine, “sormayan-sorgulamayan-biat itaat eden insan” yetiştirilecektir.” Diye yazmıştı Cumhuriyet gazetesindeki 24 Nisan 2024 tarihli son yazısında. Laikliğin kırıntısının bil kalmaması için eğitim de yapılan hamlelere karşı çıkan bu yazı son yazısıydı.
Erdal Atabek’i yitirdik.
Tıp doktoru, çocukların ve gençlerinin geleceğinin karartılmasına karşı ömrü boyunca mücadele eden, bir aydınlanma savaşçısı…
Profesör Dr. Erdal Atabek 1930 yılında Adapazarı’nda doğdu. Eğitimci bir ailenin çocuğudur. 1965 yılında Milliyet Gazetesi’nde yazmaya başlamış, aynı yıl Türk Tabipleri Birliği başkanlığına seçilmiştir. Sonrasında Cumhuriyet Gazetesi’nde devam eden köşe yazarlığını ölümüne kadar da bu gazetede sürdürmüştür.
14 Temmuz 1950’de İstanbul’da Behice Boran, Adnan Cemgil, Nevzat Özmeriç, Osman Toprakoğlu, Vahdettin Barut, Reşat Sevinçsoy ve Muvakkar Güran öncülüğünde kurulmuştu, Türk Barışseverler Derneği. Tüzüğünde “şerefli ve sağlam bir barışın kurulması için kanunlarımızın çerçevesi içinde gerekli faaliyet ve neşriyatta bulunmak” yazıyordu. Menderes Hükümeti’nin Kore’ye asker göndermesine karşı çıkmışlar, cemiyet kapatılmış, kurucuları tutuklanıp yargılanmışlar cezalar almışlardı. Savaşların hep emperyalizmin, egemenlerin işine geldiği bir dünyada halkların barışını savundukları bu yolu takip edenler tarafından 18 Nisan 1977’de bu kez Barış Derneği Kurulacaktı. Mahmut Dikerdem, Enis Coşkun, Bedir Aydemir, Zülal Kılıç, Reha İsvan, Ali Sirmen, Bahtiyar Erkul ve Cüneyt Başbuğu, Ataol Behramoğlu, Aydın Engin, Aziz Nesin, Beria Onger, Erdal Atabek, Fakir Baykurt, Kadir İnanır, Orhan Apaydın, Orhan Taylan, Sadun Aren, Semra Özdamar, Vedat Günyol gibi akademisyenler, yazarlar, şairler, sanatçılardan oluşan aydınlar, iki dünya savaşında kan gölüne döndürülen dünyada, NATO’ya, emperyalizmin yayılmacı, halkları birbirine düşüren politikalarına karşı bir duruşu ve mücadele için bir araya gelmişlerdi.
12 Eylül darbecileri tüm örgütlenmeler gibi Barış Derneği’ni de kapatmış, yönetici ve üyeleri hakkında davlar açmıştı. 44 aydın tutuklanmıştı. İddianamede derneğin Sovyetler Birliği yanlısı olduğu, Türkiye’deki meşru düzene ve bu düzeni sağlayan ittifaklara, NATO’ya karşı olduğu, mevcut düzeni yıkarak yerine Marksist-Leninist bir düzen getirmeyi amaçladığı ileri sürülmüş ve sanıkların TCK’nin 141 ve 142. maddelerine göre cezalandırılmaları istenmiştir. Bu dönem gerek Türkiye gerekse dünya kamuoyunda “barışın yargılanması” olarak anılmıştır. Yargılananlar arasında Erdal Atabek’te bulunuyordu ve 38 ay tutukluluk yaşadı. 1991 yılında tüm “sanıklar” beraat ettiler. “Barışı yargılayanlar” sa tarihin çöplüğündeki yerlerini aldılar.
Erdal Atabek 94 yaşına dek üretmeye devam etti. Birçok kitabı, gazetesindeki binlerce makalesi bir aydınlanma savaşçısının külliyatı olarak önümüzdedir.
ABD'de Biden'ın Ukrayna'ya uzun menzilli ATACMS füzelerini kullanma iznini vermesi sonrasında Cumhuriyetçilerden sert tepki geldi.…
15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından Kızılay’a satışı gerçekleştirilen ve değeri yaklaşık 100 Milyon TL olan…
Eski Almanya Başbakanı Angela Merkel, yeni kitabında Donald Trump’ın baş başa görüşmede Trump’ın kendisine Doğu…
İstifa çağrılarına yanıt veren Sağlık Bakanı Memişoğlu, "Bebeklerimizin ölümüne engel olan bir kişiye niye istifa…
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yasadışı bahis suçlamasıyla tutuklu olan 5 sosyal medya fenomeni hakkında 1 yıldan…
Sinan Ateş Davası’nda abla Selma Ateş'e yönelik saldırıyı azmettiren Servet Bozkurt'un, Ankara’da iki cinayet işlediği…